Yanal'ın takımı işte bu

19 Mart 2017

Ersun Yanal’ın Galatasaray maçına geçen haftanın yıldızı N’Doye ile başlama kararı, taktik hamleden çok net bir mesaj içeriyordu: “Çalışan, mücadele eden, takıma katkı sağlayan formayı alır.”

Gol atarsın, atamazsın. Önemli olan, senden isteneni verip veremediğin. Senegalli oyuncu ligin ikinci yarısındaki performansıyla Yanal’ın en güvendiği isimlerden biri olmuştu. O da şimdi kendisine inanan hocasına fazlasıyla karşılığını veriyor. Dün akşam rolantide giden maçın düğümünü çözen N’Doye oldu. 90 dakika inanılmaz bir özveri ile oynadı.

Trabzonspor skor üstünlüğünü ele geçirdikten sonra özellikle orta sahada rakibe uyguladığı müthiş baskıyla hemen her topun sahibi oldu. Galatasaray’ın şaşkınlıkla izlediği pas trafiği ilk yarı bitmeden ikinci golü getirebilirdi. Okay ile başlayan, Onazi ile devam eden ve Yusuf Yazıcı’nın direği bulan son vuruşu, ev sahibi takım adına şanssızlıktı.

Oyunun bu bölümünde takım olarak savunmayı ve hücumu doğru hamlelerle yöneten Trabzonspor da özellikle sağ kanatta Mas, ortada Okay ve Onazi, sol kanadı çok etkili kullanan Castillo dikkat çeken isimlerdi.

Trabzonspor’un dominant görüntüsü Galatasaray’ın etkili olması beklenen silahlarını da adeta kilitledi.

Yazının Devamı

Ey Meksika, kötü örnek olma!

18 Mart 2017

Bundan tam on yıl önceydi. Tarih, 18 Mart 2007. Yer, Manisa 19 Mayıs Stadı...
Vestel Manisaspor-Sakaryaspor maçı oynanıyordu. Hakem de Cüneyt Çakır...
37. dakikada o zamanlar Manisaspor forması giyen Selçuk İnan ile Capurro arasındaki gerginlik bir anda büyümüş ve saha karışmıştı.
Ev sahibi takım kalecisi Bülent kalesinden çıkıp hakemin üzerine yürümüş ve sert tepki göstermişti. Eylemini sürdürünce de kırmızı kart görmüştü.
Karta sinirlenen Bülent, Türkiye’de görülmemiş bir olaya imza atıp Çakır’ın kokartını sökmüş, kaleci antrenörü Metin Bayındır ise hakeme yumruk atmıştı.
Kişilik haklarına saldırı, darp, ne ararsan vardı.
Sonuç; hakem maçı tatil etti, Vestel Manisaspor 3-0 hükmen yenik sayıldı, kaleci Bülent 20 maç, kaleci antrenörü ise 3 yıl hak mahrumiyeti cezası aldı.

Yazının Devamı

N'Doye isyan etti!

14 Mart 2017

Trabzonspor’un lig sonuna kadar yaşayacağı en büyük sıkıntı, belli mevkilerdeki oyuncuların sakatlık veya kart cezası nedeniyle takımdan ayrı kalması. Çünkü alternatif çok az. Son iki haftadır izliyoruz. 34’lük Durica’nın yokluğu, savunma için büyük kayıp. Ersun Yanal’ın onun yerine şans verdiği Mustafa Akbaş ve Medjani maalesef yetersiz kalıyor. Hele Medjani. Adeta pimi çekilmiş bomba. Bir yanda partneri Uğur’u bozuyor. Öte tarafta Trabzonspor’un yediği golde olduğu gibi, bırakın zıplayıp rakibe müdahale etmeyi, pozisyonları seyrediyor. Örnek, Cikalleshi’nin göstere göstere yaptığı kafa vuruşu.

Hâl böyle olunca, analiz ustası Tolunay Kafkas’ın takımı gibi bir rakip karşısında hem savunmada, hem hücum organizasyonlarında çuvallıyor Trabzonspor. Bir de kanatları kapattın mı, eyvah, eyvah!

Akhisarspor dün gece ilk 15 dakikalık baskıyı atlattıktan sonra, Trabzonspor’un şifresini çözüp düşündüğü önlemlerin tümünü almakla kalmadı, hızlı hücumlarda topu üçüncü bölgeye direnç görmeden taşımayı bildi. Kısacası ilk yarı için söylüyoruz, Trabzonspor’un ezberini bozmak zor olmadı ev sahibi adına.

Ligin ikinci yarısıda yenilgi görmeyen Trabzonspor’un bu unvanını koruyabilmesi ve geriye düştüğü

Yazının Devamı

Yaprak şanslı, ya diğerleri?..

11 Mart 2017

Doğan Haber Ajansı’nın haberi beklendiği ya da hedeflendiği gibi ses getirdi.
Ajans, Afyonkarahisarlı milli sporcu Yaprak Selin Keskin’in içi süngerle doldurulmuş havuzda antrenman yaptığını haberleştirmişti.
Atlama branşında sayısız madalyanın sahibi genç kardeşimizin, “Bana en yakın havuz Ankara’da. Onu da ancak yarışmalarda görebiliyorum” sözleri, nice yetenekli sporcuların hangi olanaksızlıklar içinde başarılı olmaya çalıştığının örneği idi aslında.
Büyük kentlerde yaşamayan yüzlerce, binlerce gencimiz Yaprak kızımız gibi şanslı değil.
O, sesini duyurma fırsatı buldu. Karşılığı da geldi.
Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Yaprak Selin Keskin’in antrenmanlarını bundan böyle Ankara’daki Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde sürdüreceğini açıkladı.
Sayın Kılıç bu açıklamayı yaparken eminim, içten içe kızmış ve bir milli sporcunun çalışma koşullarının medyada bu şekilde gündeme gelmesine içerlemiştir.

Yazının Devamı

Hatalar oyunu

10 Mart 2017

Olympiakos’un Karaiskakis Stadı çok farklı bir mekan. Taraftar adeta ölüyü canlandırır.

Takımları aleyhine her kararda müthiş bir tepki, top rakipte iken kulakları sağır eden dayanılması güç bir uğultu.

Avrupa’daki tek temsilcimiz Beşiktaş önce böyle bir ortam, sonra ligdeki son üç maçında aldığı kötü sonuçlar sonrası yeni teknik direktörü ile motive olup Avrupa’ya tutunma çabası içindeki bir rakiple mücadele etti.

Bu tip maçlarda favori gösterilmek büyük tehlike. Hele bu duygu futbolcuya yansır ise. Ezberin bozulur, doğru bildiklerin eline ayağına dolaşır.

Beşiktaş ilk yarıda savunmayı ön plana çıkarıp, kontrollü oyununu rakibe kabul ettirme düşüncesindeydi. Lakin bu karakterine uygun bir oyun planı değildi. Olympiakos hem önde, hem ikinci bölgede o kadar baskılı başladı ki maça, Beşiktaş’ın alıştığımız pas trafiği her denemede kırmızı ışığa takıldı. Tolgay ve Atiba öne oynamak yerine geriye dönünce, hızlı çıkışlarda etkili olabilen Babel ve Aboubakar’ın topla buluşma şansı azaldı. Her an maçın gidişini değiştirmesi beklenen Quaresma ise istediği boş alanları bulamadı bu bölümde. Talisca da kaleyi göremedi.

Olympiakos’un attığı golde ciddi savunma ve kademe hatası vardı. 37’lik

Yazının Devamı

Beşiktaş provokasyona gelmemeli!

4 Mart 2017

Avrupa’daki tek temsilcimiz Beşiktaş, gelecek hafta Olympiakos ile deplasmanda önemli bir maç oynayacak.
Gidip gördük. Bir önceki turda Osmanlıspor’u eleyen Yunan ekibinin taraftarına mutlaka dikkat derim. Karaiskakis stadının ambiyansı müthiş. Seyirci kapasitesi Vodafone Arena’dan az olsa da, Osmanlıspor maçına gelen 20 bin civarındaki ateşli taraftar bile müthiş bir ortam yaratmaya yetmişti.
Beşiktaş karşılaşmasında stat, muhtemelen dolacak.
Hem rakip takım, hem hakemler üzerinde öyle bir baskı kuruyorlar ki, etkilenmemek mümkün değil.
Taraftarın yarattığı bu atmosfer, kendi takımlarını da hırçınlaştırıyor. Futbolcular daha agresif oynuyor. Tribünlerin hemen her pozisyona verdiği tepki, ister istemez hakemi de etkiliyor.
Osmanlıspor maçında sağ bekleri Figueiras’ın ilk on dakika içinde ikinci sarıdan atılması gerekiyordu. Fransız hakem gözünün önündeki sert hareketi bir düdükle geçiştirirken, seyirci bu karara bile tepki göstermişti. Daha onlarca yanlış düdük ve bayrak vardı.
Cehennemden çıkmak

Yazının Devamı

Üç puan tamam da!..

4 Mart 2017

Ligin ikinci yarısına fırtına gibi bir başlangıç yapan ve peşi sıra dört maç kazanan Trabzonspor’da işlerin erken yoluna girmesi beklentileri de yükseltmişti kuşkusuz... Ardından bir düzine golün kaçtığı Alanyaspor ve Konyaspor beraberlikleri de hızını kesmemişti camianın. Neden? Sahadaki futbol ümit vericiydi çünkü...
Değişimin istikrarlı hale gelmesi adına dün akşamki Karabükspor maçı bu yüzden önemliydi. “Aşı tuttu mu”, “Yoksa yalancı bahar mı yaşadık” soruları yanıt bulacaktı.
İyi oynadığı maçlarda skor üstünlüğünü sağlayamayan Trabzonspor bu defa vasat futboluna karşın, tek golle de olsa iki haftalık hasretine son verdi. Zaten böyle maçları kazanmak, kritik bir eşiği atlatmak gibidir, öyle oldu.
Trabzonspor ilk yarıda son dakikalar hariç, hücum organizasyonlarında son derece etkisizdi. Pereira ve Olcay’ın bulunduğu sağ kanatta yoğunlaşan trafiğe, solda Mas-Castillo ikilisi ayak uyduramayınca, son iki maçın aksine gol bölgelerinde fazla görünemedi bordo-mavili takım... Bu arada Pereira’yı çok beğendim, en iyi maçını oynadı.

Kopuk kopuk oyun
Karabükspor da rakip kaleye gitmekte zorlandı. Ta ki 41. dakikada orta alanda kaptırılan topla en son buluşan Seleznyov’un çok

Yazının Devamı

Okay ve Durica olmayınca

26 Şubat 2017

Ne diyor insanlar Trabzonspor’un ligin ikinci yarısındaki performansı için? Üç tane yeni transfer takımı değiştirdi.

Doğrudur. Pereira, Mas ve Olcay Şahan’ın katılımı, bordo-mavili ekibe farklı bir hava getirdi.

Peki iki tane oyuncunun yokluğu, aynı takımı bu kadar aşağı çeker mi? Dün akşam Konyaspor karşısında gördük ki çeker.

Savunmanın emniyet sübabı Durica’nın sakatlığı, orta alanın savaşçı ismi Okay’ın cezalı olması, teknik direktör Ersun Yanal’ı farklı tercihlere zorladı. Göbekte Mustafa Akbaş, hemen önlerinde Onazi’nin partneri Medjani olunca, haftalardır tıkır tıkır işleyen sistem arıza verdi.

Trabzonspor ikinci bölgeden pas yaparak çıkamadı, dolayısıyla Konyaspor’un baskısı hem oyununu bozdu, hem de orta sahada kontrolün tamamen rakibe geçmesini sağladı. Buna kanatlardan Sukubic ve Douglas’ın hücuma etkin biçimde katılmaları eklenince, sağda Pereira, solda Mas’ın o alıştığımız ileri çıkışları aksadı.

Oyun kurgusu bozulan Trabzonspor’da topu ileri taşıması gereken Olcay ve Yusuf Yazıcı devreye giremedi. Son iki haftadır N’Doye’den görevi devralan Rodallega da onlara ayak uydurdu, topsuz alanda gezinip durdu.

Maçın ilk yarısında müthiş bir iştahla oynayan Konyaspor’un 3 tanesi

Yazının Devamı