Yazarlar "Çöl akşamdan ışıktır. Vahalar vahalar"

"Çöl akşamdan ışıktır. Vahalar vahalar"

05.05.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Çöl akşamdan ışıktır. Vahalar vahalar"

Çöl akşamdan ışıktır. Vahalar vahalar

Gani Müjde

BÜYÜK Sahra'da bir yer...
Nizamiye kapısında doritos panços yiyen nöbetçinin koruduğu kışlanın içinde telaşlı bir koşuşturma var.
Necmettin, Abdullah, Melih ve Şevket hepsi orada.
Çöl sıcağında koşu yapıp şarkı söylüyorlar.
"Çöl akşamdan ışıktır. Vahalar, vahalar.
Yüküm laik rejimdir. Dilo dilo vahalar"
***
Necmettin'in aklı fikri bir an önce Falez Otel'e kapağı atıp krem karamel yemekte ama ne yaparsın ki Kaddafi'nin ordusuna paralı asker olarak yazılmış bir kere.
Çöl kavruluyor, amma emir demiri kesiyor.
Kaddafi bağırıyor, sesten ürken develer kaçışıyor, diğerleri kalıyor.
****
- Onbaşıııı...
- Emret komutanım.
- Ben sana mıntıka temizliği yap demedim mi?
- Yaptım komutanım.
- Ne biçim temizlik bu el Necmi... Ortalık Atatürkçü ve demokrat kaynıyor.
- Bilmiyorum komutanım. Gereken herşeyi yaptık. Memlekette her sokak başına bir tane imam hatip açtık ama ordan bile Atatürkçü yetişiyor. Nasıl oluyor bilmiyorum?
- Ellerini çok oynatma. Eller yanda pantolon dikiş hizasında. Sasss duruş...
- Başüstüne komutanım.
- Abdullah niye eğitimde yok bugün?
- Rapor aldı komutanım.
- Benim de raporum var ama ben herşeyi yapıyorum. Sana seçim zamanı para bile gönderiyorum ama nedense istediklerim olmuyor Necmettin. Hani resmi dairelerde benim resmim asılacaktı?
- Bizim evin duvarında kocaman posteriniz var ya komutanım, kifayet etmez mi?
- Etmez. Bütün okullara benim karpuz yerken çektirdiğim resmim konulacak .
- Emredersiniz komutanım.
- Bitmedi... İstiklal Marşı yerine benim hastaneden ilk çıktığım gün bestelediğim bir türkü var o söylenecek.
- Hangisi?
- "Develer yarim olduuu" adlı bestem çok iyi gider.
- Başüstüne komutanım...
- Bitmediiiii...
- Eğitim tamamen Arapça olacak.
- Ama askerler rahatsız oluyor komutanım.
- Sus... Senin bir tane komutanın var o da benim.
- Emredersiniz komutanım.
- Sonra yanındaki kadını defedeceksin.
- Karımı mı? Hemen efendim...
- Yok canım yengeden bahsetmiyorum. O sarışın kadından bahsediyorum.
- Haa mümkünü yok onu gönderemem. Gönderirsem adamları makamımı basıp kameralara ateş ederler. Üstelik komutanları onu seviyormuş, ama siz beni sevmiyorsunuz. (Hıck)
- Ben de seni seviyorum ya Necmi...
- İnanmıyorum ne kadar.
- Çöldeki kum taneleri kadar.
- He he he.. Peki şimdi izin verirseniz çarşı iznine çıkmak istiyorum komutanım.
- Çık bakalım Necmi. Ama Amerikan ve Türk mallarından uzak dur. İçtiğin her bir koka kola için çölü çaprazlamasına on kere koşarsın ona göre...
- Başüstüne... Bi de şey rica ediyorum. Basın sizin benim komutanım olduğunuzu söylüyor komutanım.
- Bırak şu palavracıları canım.
- Haklısınız komutanım. Bırakalım şu palavracıları.
- Hadi marş eşliğinde çarşıya koşulacak. İleri marş marş...
"Çöl akşamdan ışıktır. Vahalar vahalar
Yüküm laik rejimdir. Dilo dilo vahalar"


Turlarla bağlayıcı yolculuklar yapmayı sevmem. Uçuk biletimi ve otelimi sağlasınlar bana yeter. Ama yurt dışı turlarının gelişmesi sevindirici. Üstelik çoğu yurt içi tatillerinden ucuz. İnsanlarımızın bütçeleri elverdiğince yeni yerler görmelerine seviniyorum. Ama gerek benim şahit olduğum gerekse etrafımdan duyduğum tur komiklikleri akıl alır gibi değil. Onlardan birkaç demet sunuyorum.
* İtalya'dayız... Beş yıldız farkını ödedikten sonra gerçekten de tur otobüsü bizi beş yıldızlı bir otelin önünde indirdi. Sonra rehber önde biz arkada otele girdik. Bir kat aşağıya indik. Dar koridorlardan, mutfak kapılarından geçerek otele bitişik üç yıldızlı başka bir otele geçtik...
* İsim lazım değil bir tur şirketi otobüs bulamayınca tatilcileri belediye otobüsü ile Marmaris'e göndermiş. Ama şöför yol bilmediği için her kavşakta otobüste şöyle tartışmalar oluyormuş.
"Abiler ben hayatımda hiç Marmaris'e gitmedim. Biri yolu tarif etsin"
* İspanya'ya giden bir yakınımın biletine uçağın saati yanlış yazılmış. Uçağı kaçırdığı için karısı ve iki çocuğu ile havaalanını birbirine katan yakınıma tur yetlilerinden şöyle bir teklif gelmiş. "Boşverin İspanya'yı, sizi Tunus'a gönderelim."

* Akmerkez'in erkekler tuvaletinde gördüm bu yazıyı...
"Songül seni seviyorum"
Be adam sende hiç mi kafa yok?
Songül o yazıyı nasıl görecek?
Yoksa Songül ablamızın zaman zaman erkekler tuvaletine girmek gibi bir fantazisi mi var? Vallahi kafam karıştı?

* Bana uçarak kafa atan Amigo Orhan kadroya alınacak. Hava toplarına iyi kafa atacak birine ihtiyacımız vardı iyi oldu.
* "Seni Allah korudu" diyenlere, "maçta da korusaydı ya" denilecek.
* Mağlup olduğumuz maçlarda çıkış tünelinden değil, kendi kazdığımız tünelden eve gidilecek.
* Hangi eve gidilecek?