Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan Heper


BU gerginlik böyle gitmez.
Birilerinin tansiyonu düşürmesi gerekirdi.
Tabii bu önce iktidara düşerdi.
Çünkü tansiyonu geren o. Özellikle de tutumuyla RP, söz ve davranışlarıyla Çiller değil miydi?
Herhalde siyasi tarihimizin hiçbir döneminde Türkiye bu derece gergin bir hava yaşamadı.
Bakın iş, güç bırakılmış, Türkiye hala Çiller'in yarattığı suni gündemlerle meşgul.
Çiller'in suni gündeminin başında medya yer alıyor.
Ayağı taşa takılsa Başbakan Yardımcısı medyadan biliyor.
Haklı mı?
Haksız.
Bakın, bin Çiller edebilen bir Adnan Menderes, bir İsmet İnönü, bir Celal Bayar, bir Turgut Özal medya ile bu derece basit, temelsiz, geçeklerden uzak, adeta mahalle kavgası tipli bir tartışmaya girmişler miydi ve bunu bu derece uzun sürdürme basiretsizliğini göstermişler miydi?
Hayır.
Siyasi tarihimizde "bahar havası" denen dönemlerin ne ifade ettiğini hatırlayın.
Oysa bugün bahar hiç yok. Siyasi hayat hep yıldırımlı, şimşekli, sağanaklı.
* * *
KADIN elinin girdiği yerde yumuşama, güzellik, incelik olacağı söylenir.
Çiller siyasete sokulduğu zaman da samimi olarak böyle sanıldı.
Sarışın güzel bir kadın.
İktisat profesörü.
Çok iyi İngilizce biliyor.
Yaşı, genç.
Politikaya hevesli ve hırslı.
İşte Türkiye'yi içerde ve dışarda temsil etmek için biçilmiş kaftan.
Deneyim de kazandı mı neden bir Margaret Thatcher olmasın?
Ama bu iyi düşünce gerçek oldu mu?
Hayır.
Türkiye Çiller'le kazandığını sandığı şansın çok çabuk hayal olduğunu gördü.
* * *
NEDEN hayal?
Tekrarlayalım:
Bugün DYP'nin içinde bile Çiller'e karşı bir hareket var. İstifalar oluyor. İstifa edenlerin tek nedeni var. Çiller'in politikasını beğenmiyorlar.
Çiller; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, TÜSİAD, TOBB, Türk - İş, DİSK, TESK, TİSK, askerler ve sivil kitle örgütlerinden sonra kendi partisini de karşısına almış oldu.
Böyle ters bir durumu şimdiye kadar hangi lider yaratabildi?
Bir de kalkıp "bir kısım medya" diye tutturmak haklı bulunabilir mi?
* * *
BAKIN Fatih Tombuloğlu, Çiller dönemiyle ilgili rakamlara dayanan bir araştırma yapmış:
Çıkan sonuç özetle şu:
"Tansu Çiller'in ekonomiye yön verdiği 1990'lı yıllar, Türkiye'nin kayıp yılları oldu. Tansu Çiller'in Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı, Başbakanlık ve Başbakan Yardımcılığı altında geçirilen son altı yıl boyunca ekonomik göstergeler hemen hemen tüm alanlarda kötüye gidişi gösterdi."
Ekonomi böyle de iç politika, dış politika farklı mı?
Hepsi berbat.
Dış politikamızdaki acı gerçekleri öğrenmek isteyenler Kamran İnan'ın gensoru görüşmeleri sırasında Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmayı bir kez daha okusunlar.
İşte son skandal:
Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir, belki de Türk tarihinde ilk kez Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiller'in yönetim tarzı nedeniyle merkeze alınmasını istiyor.
* * *
TÜRKİYE hayal kırıklığına uğramıştır. Çiller'in gerginleştirdiği ortam ne Çiller'e, ne siyasi hayatımıza, ne de Türkiye'ye yaramıştır. Bu nedenle, bu hükümetin de, Çiller'in de iktidarı sona ermek üzeredir. Bundan sonra politik hayatımıza hakim olacak olanlar bundan ders almalılar.


Yazara Emaild.heper@milliyet.com.tr