Devren kiralık Başbakanlık

Doğan Heper

TANSU Çiller'in sonunda partiyi getirdiği nokta işte bu:
DYP'yi RP'ye teslim etmek.
Adı; "seçim ittifakı" da olsa...
Ve nedense, geçmişi parlak, DP'nin ve AP'nin devamı sayılan bu partinin üyeleri milletvekilleri susuyor. Bu zilleti sineye çekiyorlar.
İçlerinden gür bir ses çıkıp:
"Biz ne yapıyoruz? Türkiye'nin ihtiyacı merkez sağı birleştirmek. Bizim liderimizse merkez sağı parcalamak için sanki özel görev almış gibi davranıyor" demiyor...
Bizim tanıdığımız DYP'li milletvekillerine RP'nin gölgesi altına sığınmak yakışır mı?
Yakışmaz.
Ama kendileri yakıştırıyor.
* * *
ÇİLLER'in, soyut olarak ele alındığı zaman lehinde olan vasıflarını zaman zaman sayıp duruyoruz.
Güzel bir kadın, iktisat profesörü, Amerikalılar kadar İngilizce biliyor, genç sayılabilir bir yaşta, siyasete meraklı, hırslı.
Ama o, yanlış davranışlarıyla bu iyi vasıfları gözlerden silip atıyor.
Türkiye'nin en kritik günlerinde bu iyi vasıfları özümlemiş bir lider, Cumhurbaşkanı'ndan on dakika içinde tekzip yer mi?
Çiller yiyor.
Samimi söylüyorum, ben bir Türk vatandaşı olarak üzülüyorum.
Bu Başbakan Yardımcısı benim ülkemin Başbakan Yardımcısı, üstelik Dışişleri Bakanı ve iktidar partisinin lideri. Ama sözleri on dakika içinde Çankaya'dan tekzip yiyor.
O vasıflar ve bu sonuç.
Olmaz böyle şey.
* * *
ASLINDA Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamasına gerek olmadan da işin doğrusunun ne olduğu biliniyordu.
Ama Cumhurbaşkanı'nın formülü kısa ve öz oldu:
"Anayasamızda Başbakanlığın devri diye bir konu yok."
Başbakan Erbakan, Başbakanlığı Çiller'e devredecek.
Kimin malı kime devrediliyor?
Teamüle göre başbakanlık görevlendirmesi Cumhurbaşkanı tarafından Meclis'te en çok sandalyesi olan liderden başlanarak yapılmıyor mu?
Bundan önce de böyle olmadı mı?
Önce hükümet istifa edecek.
Sonra Erbakan zaten istifa eden olduğu için, görevi istemediği için hükümeti kurma görevi Yılmaz'a verilecek.
Yılmaz kuramazsa, Çiller'e.
Bu sıralama teamüle uygun.
Ve Refahyol Meclis ekseriyetini de sağladığını iddia ediyorsa telaşlanmaya da gerek yok. Refahyol'un hesabına göre Yılmaz kuramayacak, Çiller başbakan olacak demektir.
Ama kağıt üzerinde de olsa gerçek böyle mi?
Değil.
Meclis'te oy garantisi diye bir şey sözkonusu olabilir mi?
Ya bazı DYP'liler Yılmaz'ın kuracağı hükümete güvenoyu verebileceklerse.
Veya bazı DYP'liler, Çiller'in kuracağı hükümete güvenoyu vermeyeceklerse...
* * *
TÜM bunlar bir yana bu Meclis'ten erken seçim kararının çıkması bile tartışmalı.
Öyleyse Çiller'in Cumhurbaşkanı'na çıkıp başbakanlığın kendisine devri için kapı yapması ve Çankaya çıkışında medyaya yanıltıcı bilgi vermesi neyi değiştirir ki?
Hiçbir şeyi değiştirmediği zaten Çankaya'nın anında tekzibinden anlaşıldı.
Türkiye'de saat saat olaylar değişiyor. Meclis aritmetiği değişiyor. Daha da değişebilir.
Bakın, dün öğleden sonra gelen sürpriz habere: "ANAP, BBP ile temasa geçti ve Refahyol'un verebileceği avantajlardan daha çoğunu muhalefetin BBP'ye sağlayabileceğini bildirdi."
Şimdi anlaşılıyor ki, önümüzdeki günlerde her şey mümkün...
Hatta Refahyol kendi oyunuyla tuş bile olabilir.
Tabii bunun için muhalefetin de hareketlenmesi, derlenip toparlanması, muhalefet liderlerinin ayrı tellerden çalmaması, umut olma yolunda, alternatif hükümet kurma yolunda güvenilir ipuçları vermeleri gerekiyor.

Yazara Emaild.heper@milliyet.com.tr