Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan Heper

FALA inananlarla, bakanlarla, baktıranlarla dalga geçerim.
İnananların kendilerinden nasıl geçerek falcıyı dinlediklerini görünce hayret ederim.
Ama bugün gelin fala biz bakalım:
Çiller'in falına:
Öyle görünüyor ki, Çiller'in şansı döndü. Grafiğinde hızlı bir düşüş görünüyor...
Kim ne derse desin onun hızlı yükselişinde hırsının, arzusunun, mücadeleci yapısının etkisi oldu.
Demirel onu tuttu aldı getirdi, ama Demirel kimleri tutmadı ki? Her tuttuğu Çiller gibi oldu mu?
İşte Çiller'i hızla yükselten hırs onun hızla düşüşünü de hazırladı.
Eğer uzlaşmacı olabilseydi, Refah'a değil de merkez sağın bütünlüğüne oynasaydı, siyasetin temelinde ahlakın bulunduğunu kabul etseydi, Türkiye'nin yönü bambaşka bir grafik çizerdi.
Çiller, Erbakan'ı istifa ettirmekte belki başarılı oldu ama, onun yerini almayı beceremedi.
Herkesin bin türlü tehlikeden söz ettiği bir ortamda o hala "ille de ben başbakan olmalıyım" diye diretti durdu.
Oysa onun siyasi iktidarına ve başbakanlığına karşı, işçi, işveren, sivil toplum örgütleri, medya, üniversite, yargı ve ordunun tarihte ilk kez bir cephe oluşturduğunu göremedi. Bu direnişin önemini kavramadı.
Bu inatçı tutum, hırsının gözlerini ne kadar perdelediğinin göstergesi değil miydi?
Artık öyle anlaşılıyor ki, Çiller DYP'nin başında kaldıkça parti küçülmeye devam edecektir.
Yani, DYP ya Çiller'li küçük bir parti olacak, onun hırslarına, çıkarlarına, sempatilerine, antipatilerine göre davranacak, ya Çiller'siz ama merkez sağın bütünleşmesine önayak olan söz sahibi, güvenilir, etkin bir parti olacak...
Şimdi tercih kalan DYP'lilerin.
* * *
POLİTİKA ciddi bir iştir.
Ama onun bu ciddiyetine uygun davrananlar var, davranmayanlar var.
Özellikle Şevki Yılmaz ve Hasan Hüseyin Ceylan son yıllarda bu ciddiyete uygun hareket etmeyenlerin sembolü haline geldiler.
Ama bu ciddiyetsizliğe özenen başkaları da çıkıyor.
Güvenoylaması sırasında da Sabri Ergül çıktı.
Şevki Yılmaz'ı özellikle Meclis hakkındaki sözleri nedeniyle Türkiye'de kimse onaylamadı, hatta aklı başında RP'liler bile.
Onun sözleri nedeniyle yargılanması da gerekiyor, cezalandırılması da.
Ama; "kötü örnek emsal olmaz", diye de Mecelle'nin bir hükmü var.
Yani Şevki Yılmaz'ın kötü davranışı Sabri Ergül'ün de aynı tip davranışta bulunmasını mazur ve makul göstermez.
Orası Meclis, miting alanı değil ki?
Eleştiri ve ifade yeri kürsü...
Tabii elini beline atıp Genel Kurul'da Sabri Ergül'ün üzerine yürüyen RP'li milletvekilini de onaylamak mümkün değil. Onu hırpalamak için koşanları da... Şevki Yılmaz'ı alkışlayan RP'lileri de...
Bırakın siyaseti ciddiye alanlar yapsın...
* * *
YENİ hükümetin öncelikleri belli oldu.
Başbakan Yılmaz'ın bazı konulardaki açıklamaları "namus sözü" olarak da yorumlandı.
Bunlar iyi şeyler. Hükümetin kararlılığı konusunda güven verici davranışlar.
Bu arada beklenmeyen bir şey de oldu...
Petrol ürünlerine rekor zam yapıldı; yüzde 32...
Gerçekçi olmakla aceleci olmak karıştı...
Bunu yapanlar psikolojik etkisini hiç düşünmediler mi?

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr