Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan Heper

BAŞBAKAN Adnan Menderes, Londra'daki uçak kazasından kurtulmasaydı, 27 Mayıs'ta haksızlığa uğramayacak, Yassıada'da işkence çekmeyecek, tabii idam da edilmeyecekti.
Londra'dan dönüşü izleyenler hatırlarlar. İstanbul'da krallar gibi karşılanmıştı. Ama bu coşkulu karşılama Yassıada'da haksız idamı önleyemedi.
Şimdi bunu nereden hatırladık?
Kötü gibi görünen bazı olaylar bazı insanların kurtuluşu olabilir.
Daha sonraki büyük felaketleri yaşamalarını engelleyebilir.
Tabii bu önlemeyi, ölümcül bir olayın sağlamasını kimse temenni etmez. Aksi, barbarlık olur.
Ama bugünkü akla yakın bir engel, yarınki büyük bir üzüntünün oluşumunu yok edebilir.
* * *
HÜKÜMET güvenoyu aldı.
Önceki gün Meclis'te yapılan oylama hukuken güvenoyu olmasa da siyaseten güvenoyundan başka bir şey sayılamaz.
Büyük Birlik Partisi'nin gayreti, bazı DYP'lilerin tereddütüyle Refahyol bu önemli engeli aştı.
Peki bu onun bundan böyle yeni oylamalarda sıkıştırılmayacağı anlamına mı geliyor?
Yani düşme tehlikesi bitti mi?
Hayır...
Çünkü Refahyol ve özellikle de Çiller ne derse desin, Türkiye'yi yönetemeyen bir iktidara iktidar demek mümkün mü?
Muktedir olmayan iktidarlarla demokrasi de yürüyebilir mi?
O açıdan bakınca şu oy alınmış, bu oy alınmış ne fark eder?
Bakın oylamanın ertesi sabah yapılan büyük bir çıkışla beş büyük sivil toplum örgütü "bu hükümeti istemiyoruz" diye bağırıyor.
Türk - İş, DİSK, TOBB, TESK ve TİSK'e bakın. "Hükümeti görevden uzaklaştırıncaya kadar mücadele etmek kararlılığını" açıklıyor.
Yargıtay Başsavcılığı'na göre ise Refahyol ülkeyi iç savaşa sürüklüyor.
* * *
BU hükümete karşı olanlar haksız sayılabilir mi?
Türkiye'nin hali ve sürüklenmek istendiği yön belli.
Refah'ın inandığı ve çizdiği bu yöne kişisel çıkarları için Çiller de destek oluyor.
Refah Partisi Türkiye'de Çiller'den daha iyi bir ortak bulamaz. Bu anlaşıldı.
Zaten bu nedenle değil midir ki Türkiye dünyada benzerine rastlanamayacak en acayip, en ahlaka aykırı olayı yaşadı.
Çiller hakkında yolsuzluk önergelerini veren Refah Partililer, Çiller'den iktidarın anahtarını alınca kendi önergelerinin aleyhinde oy kullanmadılar mı?
Böyle siyaset, böyle yönetim, böyle iktidar, böyle koalisyon, böyle demokrasi olur mu?
İktidarların temelinde de, siyasetin temelinde de ahlak arayanlar boşuna mı çaba harcamış oluyorlar?
* * *
REFAH Partisi kendi siyasal anlayışı doğrultusunda iktidar imkanlarını kullanıyor ve ideolojisinden taviz vermeden yoluna devam ediyor.
Bu açıdan Refah tutarlı davranıyor. Onun izlediği yol büyük ekseriyete göre Türkiye'nin bugününe ve geleceğine zarar verecek olsa da o, ilk günkü gibi yürüyor.
Ekseriyet Refahyol'un tutumunu tehlikeli görüyorsa bu tehlikenin baş mimarı Çiller ve onun her dediğine kafa sallayan DYP'deki yakın çevresi değil midir?
Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu kargaşanın, tedirginliğin, kardeşin kardeşe düşme ihtimalinin, iç savaş tehlikesinin tek sorumlusu aslında Çiller ve arkadaşlarıdır.
Türkiye'nin, Türk demokrasisinin başına herhangi bir kaza gelmesi halinde bu kazanın hesabını tarih önünde herhalde birinci derecede verecek olan Çiller ve arkadaşları olacaktır.
Bu açıdan bakınca, önceki günkü güven oylamasının kimin lehine, kimin aleyhine olduğunu tartışmayı bile zamana bırakmak daha doğru olmaz mı?

Yazara Emaild.heper@milliyet.com.tr