Manzara

Doğan Heper

FAZLA söze gerek yok.
Refahyol kendi oyunuyla tuş olmanın sıkıntısı içinde.
"Bu hükümet bitti" diyen, "Türkiye'de olağanüstü bir durum olduğunu" belirten ve bu nedenle görevi bırakan Refahyol değil mi?
Öyleyse üç günde ne değişti ki Erbakan'la Çiller yeniden iktidara talip oluyorlar.
Ve bu amaçla yeri göğü inletiyorlar, yıkıyorlar.
"Yıkmak"; bu tabir bizim değil.
DYP GİK üyesi Mustafa Kemal Aykut'un.
Oysa bunlar sonuçsuz gürültüler. Çünkü:
Anayasa var.
Cumhurbaşkanı var.
Kamuoyu var.
Sayıların değil siyasetin öne çıktığı olağanüstü bir durum var.
Böyle olmasaydı Erbakan istifa eder miydi?
* * *
GEÇEN gece işçi, işveren kuruluşları toplandılar, eskiye dönüşe karşı olduklarını açıkladılar.
Boşuna mı?
Türkiye'de belki de ilk kez ayrı görüşteki işçi kuruluşları bir araya geliyor, aynı doğrultuda görüş belirtiyor.
Birbirine zıt çıkarları olan iki ayrı sınıfın temsilcileri, işçi ve işveren temsilcileri de aynı şekilde davranıyor.
Bu beş kuruluşun kararlı tutumu ne anlam ifade ediyor?
Bu, Erbakan ve Çiller'in dikkatini çekmiyor mu?
Sayı önemli ise işte sayı, bu beş kuruluş Türkiye'de kaç milyon kişiyi temsil ediyor?
* * *
GERGİNLİK ve olağanüstü durum Refahyol'un gidişiyle şimdilik yumuşadı.
Bakın dövize, borsaya, faize, orada bile değişim var. Lehte değişim.
Ülke Erbakan - Çiller ikilisinin sinirli tutumundan şikayetçi.
Çiller'in çırpınışları onu daha da antipatik yapıyor.
Bu hırçınlıkla iktidara dönse ülkeye ne sağlar?
Birlik mi, bütünlük mü, toplumsal uzlaşma mı?
Hayır.
Onun canhıraş hali, ülkeyi kapsama, kavrama, birlik ve bütünlük içinde yönetme iktidarını tümden kaybettiğini gösteriyor.
Oysa politikacılar maraton koşucusu sayılır.
"Bugün olmazsa yarın" felsefesi onların rehberi olmalı.
Ancak o zaman liderler kendileri de ülke de sükunete kavuşabilir.
* * *
REFAHYOL'un aşırıları dışlama görüntüsünün ne kadar gayri samimi olduğu bir kez daha anlaşıldı.
Erbakan üçlü basın toplantısında "Milletvekillerinin iradesine ipotek" belgesini medyaya takdim ederken üç bağımsızın da Refahyol için imza verdiklerini açıkladı.
Yani, RP'den uzaklaşma zorunda bırakılan üç eski partili hala RP'nin emrinde...
Aşırılıklardan ve aşırılardan arınma gösterisinin foyası çabuk çıktı sayılmaz mı?
"RP'ye güven", ama nasıl?
RP'nin sistemin bir parçası olması için yalnız Çiller'in gayretinin, fedakarlığının yeterli olmadığı anlaşılıyor!..
Çiller, RP lehine çalışırken, onun bu davranışını "utanç verici" bulanlar DYP'yi terk etmeye devam ediyor; Işılay Saygın gibi...

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr