Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan Heper

DEREYİ görmeden paçayı sıvamak sayılmazsa muhalefete düşmenin RP'ye de yarayabileceğini söyleyebiliriz.
Muhalefet, RP'nin derlenip toparlanması, sisteme intibakı için bir fırsat olarak kullanılabilir.
Bu Türk toplumunun da lehinedir, o partinin de... Yüzde yirmi bir oranında oy almış bir partiyi aforoz etmek mümkün olmadığına göre...
RP üç milletvekilini istifaya zorladığına göre en azından bu bile partinin içinde anayasal sisteme uymayan unsurların ve özlemlerin bulunduğunun kabulü anlamına gelmez mi?
Örnekleri çoğaltmak mümkün, herkes biliyor.
"Sizin demokrasiniz bize lazım değil" diyen RP'liler var.
"Herkesin hukuku kendine" diyenler var.
Siyasi İslamı aleni savunanlar, İslam devleti isteyenler var.
Ümmetçilik peşinde koşanlar var.
Avrupa Birliği'ni Hıristiyan birliği olarak reddedenler var.
Güneydoğu'da ayrılıkçı, Orta Anadolu'da, Karadeniz'de İslamcı, büyükşehir varoşlarında solcu söylemleri kullanan RP'liler var.
RP'ye hakim kadroların belki de gizli niyetlerini gösteren örgütlenme şekli de dikkati çekmiyor mu?
RP'ye hakim olanlar, siyasi İslama uygun devlet yapılanması için kendi işçi örgütlerini, kendi işveren örgütlerini, hatta kendi insan hakları örgütlerini kurdurmadılar mı?
* * *
BİR de seçimden önceki vaatleri, seçimden sonra ise vaatlerin tam tersinin yapıldığını hatırlarsak RP'nin dinlenmeye ihtiyacı olduğu daha açık seçik ortaya çıkar.
RP merkez sağın bölük pörçük olduğu, güven vermediği bir ortamda yelpazedeki o yeri alabilirdi ama büyük bir beceriksizlikle içindeki radikallere teslim oldu, marjinal bir parti havasına büründü. Bu onun tarihi hatası sayılabilir.
RP bir süre muhalefette kalırsa bu hataların muhasebesini, özeleştirisini yapabilir ve sisteme aykırı düşmeyen bir kitle partisi olarak siyasi yelpazedeki gerçek yerini alabilir.
* * *
MESUT Yılmaz'ın görevlendirilmesi nedeniyle RP ve Çiller Çankaya'yı topa tutuyor.
"Sayısal çoğunluk"la "siyasal durum" arasındaki tercih, tartışma konusu.
Yolrefah'ın elindeki sayısal çoğunluk gerçeği aksettiren bir çoğunluk sayılabilir mi?
Çiller nasıl elde etti mevcut sandalye sayısını?
"Bana oy verin, RP'nin iktidar olmasını önleyeyim" diyerek.
Çiller seçim propagandası sırasında "Bana oy verin, RP'yi iktidara getireyim" deseydi bugünkü sayıda sandalyeyi sağlayabilir miydi? O oranda oy alabilir miydi?
Hayır.
Peki ya BBP, ANAP'la işbirliği yapmasaydı. Yani ANAP'ın yanında yer alamayıp, onun ortağı olduğunu göstermeyip, "RP'nin kuracağı bir hükümeti destekleyeceğini" ilan etseydi, yüzde bir oyla Meclis'e girebilir miydi?
Hayır.
Öyleyse bu iki parti DYP ve BBP, RP'yi iktidara taşımakla aldıkları oyların hiç olmazsa büyük bir kısmına ihanet etmiş sayılmazlar mı?
Milli iradeyi saptırmış sayılmazlar mı?
Öyleyse onların "sayısal çoğunluk" dedikleri itibar edilebilir bir gerekçe sayılır mı?
İtibar edilemeyeceği için son atamada rol oynayan sayısal çoğunluk değil "siyasi durum" olmuştur.
* * *
TÜRKİYE'nin bugün çıkarı yepyeni beyaz bir sayfayla işe başlanmasındadır.
Bu hükümet son çaredir.
Bu çareyi iyi kullanmak gerek.
"Her şeyi yapacağız" özlem ve isteğiyle bu hükümet teferruata boğulmamalı.
Kısa vadede olumlu sonuç vermeyecek faaliyetlere bu hükümet girişmemeli, halkı sonuçta hayal kırıklığına uğratacak şekilde çıta yükseğe konulmamalı.
Sivilleşmeyi sağlaması, yeni bir seçim için altyapıyı hazırlaması, toplumsal uzlaşmayı sağlamada ilk adımı atması ölçüsünde yeni hükümet başarılı sayılacaktır.

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr