Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


16 Nisan'da yazılmış bir mektup var önümde.
Bir araştırma kurumundan geliyor.
Elime seçimden sonra geçti.
Ve araştırma kurumu 18 Nisan'daki seçimin sonucunu, yani partilerin alacağı oy oranı tahminini bir cetvel haline getirmiş. Tarihine bakınca seçimden önceki son araştırmalardan biri olduğu anlaşılıyor.
İşte oy oranları:
FP % 21, DSP % 20.5, ANAP % 16, DYP % 12, MHP % 10, CHP % 10, HADEP % 5, BBP % 1.5, ÖDP % 1.5, Diğer % 1.5, Bağımsız % 1.
Seçimin sonuçlarına bakınca bu araştırmanın gerçek sonuçlara ne kadar yakınlaştığı, daha doğrusu yakınlaşmadığı görülmüyor mu?
FP birinci olmadı, üçüncü oldu; % 21 oy almadı, % 15 aldı.
DSP ikinci değil birinci parti oldu.
MHP beşinci parti değil ikinci parti oldu. % 10 değil % 18 oranında oy aldı.
CHP % 10 oy almadı, yani Meclis'e giremedi.
* * *
AMA araştırmadan araştırmaya fark var.
Araştırmacının ve araştırmanın önemi, ciddiyeti, güvenirliği de bu farkta yatıyor.
"Bu seçimin sonuçlarını önceden tahmin edebilen yoktu" diyenler var. Doğrudur ama, Tarhan Erdem'in dışında yoktu.
Tarhan Erdem'in başında olduğu ve yönettiği A - G Araştırma'nın 10 - 11 Nisan günleri yaptığı, ama yasak nedeniyle yayımlanmayan anketi, sonucu seçimden bir hafta önce bilmişti.
Erdem'in bulduğu değerler ve seçimden çıkan sonuç adeta çakışıyordu.
DSP anket sonucu % 22.4, seçim sonucu 22.4
MHP anket sonucu % 18.9, seçim sonucu 18.4.
FP anket sonucu % 16.3, seçim sonucu 15.
ANAP anket sonucu % 14.7, seçim sonucu 13.5.
DYP anket sonucu % 12.3, seçim sonucu 12.
CHP anket sonucu % 8.9, seçim sonucu 8.4.
Tarhan Bey'i 20 yıla yakındır tanırım.
Milliyet'te başbaşa çalıştığımız yıllar da oldu.
Onun her işte olduğu gibi anketler konusundaki titizliğini çok yakından bilirim.
Daima şunu gördüm.
Tarhan Erdem'in yaptığı ankette hata olmaz.
Bu kez de öyle oldu.
Tarhan Erdem'i, tüm araştırma kurumları içinde seçim sonuçlarını bu kadar isabetli saptayabilen tek araştırmacı olduğu için bir kez daha kutluyorum.
Demek ki, yapılan iş; ciddi, dürüst, peşin hükümsüz, yani gerektiği gibi yapılırsa doğru sonuca varılabiliyor.
* * *
YALNIZ burada dikkati çeken bir nokta da var.
Peki öyleyse, kamuoyu araştırmalarında daima yanlış yapanların, isabetli tahminlerde bulunamayanların, piyasadan silinmeleri, doğrucuların çoğalması gerekmez mi?
Bunun cevabını Tarhan Erdem'in NTV'de Murat Birsel'e söylediği şu cümlede buluyoruz:
"Bizde kamuoyu araştırması yaptırmak isteyen siyaset adamları, işadamları kendi görüş ve tahminlerini doğrulayan sonuçlar istiyorlar..."




Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr