Bülent AKARCALI - Sağlık ve Turizm eski Bakanı
ABD Başkanı Joe Biden, Amerikan yerlileriyle (Kızılderililer) ilgili yaptığı yazılı açıklamada yaşadıkları olayları “soykırım” olarak tanımladı.
“Her yıl bugün kitle kıyımları ve soykırımlarla öldürdüğümüz Amerikan Yerlilerini hatırlıyoruz ve böyle bir zulmün bir daha yaşanmaması için taahhüdümüzü yeniliyoruz.
1539-40 yıllarında, İspanyolların Florida ve Alabama’da başlatıp, ABD olarak kuruluş yılımız 4 Temmuz 1776’dan ‘Son Katliam-Last Massacre’ adlandırdığımız 1911 yılına kadar katliam, zulüm ve rezerv denilen toplama kamplarına tehcir ederek açlığa mahkum ettiğimiz, yaptığımız soykırımla yalnız 10 milyon tanesini öldürmekle kalmadığımız, uyguladığımız asimilasyon politikalarıyla dillerini-dinlerini-yaşam tarzlarını yok ederek kültürel soykırım da uyguladığımız 554 Kızıl Derili Kabilesinden geriye kalabilen az sayıda ki mensuplarının acılarını anmak ve paylaşmak isterim.
Bunları, ABD vatandaşlarını suçlamak için değil, asla tekrarlanmaması ve Vietnam, Irak gibi katliamları gelecekte yaşamamak amacıyla açıklıyorum.
Hayatta kalabilen az sayıdaki yerlilerimiz ABD’nin çeşitli yerlerinde yeni evler ve yeni hayatlar bulmak zorunda kaldı. Kuvvet ve direnç ile Kızılderili halkı ayakta kaldı ve toplumlarını tekrar inşa etti. Geride kalan yıllarda ABD’yi sayısız yönde zenginleştirdi, ancak atalarının kendi topraklarından sürülmelerini ve soykırımla yaşadıkları trajediyi unutmadı. Hikâyelerine saygı duyuyor, acılarını görüyoruz. Tarihi kabul ediyoruz. Bunu kimseyi suçlamak için değil ancak tarihin tekerrür etmeyeceğinden emin olmak için yapıyoruz.
Bugün kaybettiklerimizi anarken gözlerimizi aynı zamanda geleceğe, çocuklarımız için inşa etmek istediğimiz dünyaya doğru dikelim. Bağnazlık ve hoşgörüsüzlük gibi kötülüklerle kirlenmemiş, insan haklarına saygı gösterildiği, tüm insanların hayatını haysiyet ve güvenlik içinde yürütebildiği bir dünyaya. Bütün insanlar için iyileşme ve uzlaşmanın peşinde olalım.
Amerikan halkı, 1776’dan 1911’e kadar tam 135 yıl süren can, mal, din, din, kültür tanımayan bu soykırımda hayatını kaybeden tüm Kızılderilileri onurlandırıyor.”
***
Tabii Biden böyle bir mesaj vermedi.
Ben bize hitaben verdiği mesajda ufak tefek eklemeler yapıp Ermeni kelimesini Yerli/Kızılderili ile değiştirdim.
Bu değişiklerle de mesaj esas anlamını kazandı.
“Dinime küfreden bari Müslüman olsa” tabirimiz Biden’ın yayınlamış olduğu mesaja tam olarak uymaktadır.
ABD yalnız bize değil, dünyanın hiçbir ülkesine ahlak, insan hakları, demokrasi, adalet gibi kavramlarda mesaj veremeyecek ilk ülkedir.
İkincisi ise, Haiti’den-Hindi Çine kadar 20’nin üstünde ülkeyi işgal etmiş, sömürmüş, insanlarını kesip öldürmekle yetinmeyip kafa taslarını dahi alıp ülkesine getirmiş ve hala da sömürmeye devam eden Fransa’dır, üçüncüsü ise Almanya’dır.
Almanya’yı 2. Dünya savaşını başlatarak ölümüne sebep olduğu 40 milyondan fazla insana ve yıkımına yol açtığı 100’den fazla şehre rağmen, savaştan sonra elini kana bulayan herhangi bir olayın içinde olamamasından dolayı üçüncü sıraya aldım. Yoksa sistematik katliam, zulüm ve soykırım konusunda ABD dahi Almanya’nın elline su dökemez.
Thanksgiving-ABD’nin Şükran Günü
Şükran günü, 1863’de Başkan Abraham Lincoln tarafından ulusal bayram olarak önerilir, ancak öneri ancak 1941’de Kongre’de karara bağlanır. Her yılın Kasım ayının son perşembesi ABD’de yaşamaya ve bu ülkenin sağladığı nimet ve imkanlara ailece yemekler yiyerek, eğlenerek şükredilir.
Şükran Günü, Kızılderililer arasında ise Yas Günü olarak anılmaktadır .
Dolayısıyla Amerikan Halkının, Başkanları Biden’ın ve 24 Nisan’ı Ermeni soykırım efsanesini gerçek diye kabul eden tüm ABD eyaletlerinin Kasım ayının son Perşembesini Şükran Günü olarak değil, yaptıklarından ötürü özür dilemek için Kızılderililerin andıkları gibi ‘Yas Günü’ olarak anmaları gerekir.
ABD’nin esas sahipleri için Şükran Günü; topraklarının çalındığı, milyonlarcasının katledildiği, kültürlerinin yok edildiği gerçek bir soykırım günüdür.
Onlar anma günlerini 26 Kasım’da (şükran gününden bir gün sonra) kutlarlar.
Bence biz de Şükran Günü olan kasım ayının son perşembesini ‘Amerikan Yerlileri Soykırımı Günü’ olarak tanımayı düşünebiliriz.
Böyle bir tanıma ABD kamuoyunu etkileyecek en medyatik olay olur.
