Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İsmail Özcan - dusunce@milliyet.com.tr

Eserleri Cumhuriyetle yaşıt, verdikleri bu eserlerle Türkçenin işlenmesine ve gelişmesine en büyük hizmeti vermiş ve Türkçenin ifade gücünü kendilerinden önceki hiçbir devirde görülmedik seviyelere çıkarmış üç büyük yazar sayın deseler hiç tereddüt etmeden Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay ve Falih Rıfkı Atay’ı sayarım. Bu üçlü, verdikleri birbirinden değerli ve başarılı eserlerle özellikle 20. Yüzyılın ilk yarısında Türk toplumunun ilk ve ortaöğretim düzeyinde öğrenim görmüş insanlarını dil ve edebiyat sanatı yönünden derinden etkilemişlerdir. Aynen bütün bir 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın ilk yarısında büyük Fransız ve Rus yazarlarının verdikleri muazzam eserlerle toplumlarını çok derinden etkilemeleri gibi. Sözünü ettiğimiz bu üç yazarın ve az sayıdaki benzerlerinin bir başka hizmetleri de verdikleri değerli eserlerle; dünyada çığır açmış Fransız ve Rus klasikleri karşısında edebiyat meraklısı Türk insanını komplekse düşmekten kurtarmalarıdır.

Haberin Devamı

Bu üçlüyü kendi aralarında sıralayacak olursak Reşat Nuri Güntekin 1., Refik Halit Karay 2., Falih Rıfkı Atay 3.dür. Dil ve edebiyat üzerine yazdığımız birçok yazıda ısrarla ifade ettiğimiz gibi bu üçlünün eserlerinden hiç değilse ikişer, üçer tanesini okumamış olan Türk insanı ana dili konusunda acınacak bir bilgisizlik içinde hayatını sürdürüyor demektir.

Bu yazımızın konusu bu üçlüden Refik Halit Karay’dır.  18 Temmuz 2021, Refik Halit Karay’ın 56. ölüm yıldönümü. 1888 doğumlu olan Refik Halit Karay, 77 yıllık ömre hikâye, roman ve gazete yazılarından oluşan 40’tan fazla eser sığdırmıştır. Refik Halit Karay bu eserlerinde, “Türkiye Türkünün ahenkleştirmekte gösterdiği en mühim muvaffakıyet kendi lisanında tecelli etmiştir. Türkçe Asya’da bir çağıltı, bir tokurdama, bir gürültüdür. Verdiğimiz ahenk sayesinde biz onu bir kakofoniden bir besteye çevirdik.” diye nitelediği dilin en güzel örneklerini vermiştir. Çok az yazarımız onunki kadar düzgün, akıcı, pürüzsüz ve esprili bir üslupla eserler vermiştir.

Haberin Devamı

Onun Memleket Hikâyeleri, edebiyatımızın kült kitaplarından biridir. Kendi alanında henüz aşılamamıştır. Sabri Esat Siyavuşgil’in bu kitap hakkındaki görüşlerini söz konusu kitaba hayranlığımdan dolayı her fırsatta tekrarlamayı marifet sayarım. Şöyle diyor Siyavuşgil: “Bana o hikâyeler, bugün Anadolu’nun insan ve sosyal hayatı üzerine yazılmış ve yazılacak en azametli psikoloji ve sosyoloji eserlerinden daha derin, daha dolu ve daha gerçek geliyor. Öyle sanıyorum ki bu hikâyeleri okumadan Anadolu’yu anlamanın, anlamaya başlamanın imkânı yok…”

Son yüzyıl içinde Anadolu ve insanı üzerine Memleket Hikâyeleri’nden sonra da çok sayıda hikâye ve roman yazıldı. Fakat onların hiçbiri Anadolu’yu ve sosyolojisini (insanını) doğru anlama ve değerlendirmede Memleket Hikâyeleri’ni aşamadı. Sözgelişi Sabahattin Ali’nin Anadolu’yu ve insanını ideolojik bakış açısıyla da olsa çok başarılı anlatan, olağanüstü güzellikteki hikâyeleri için bile bu yargı geçerlidir.

Memleket Hikâyeleri, bizim edebiyatımızda yazarının adıyla özdeşleşmiş; yazarı anılınca kitabı, kitabı anılınca yazarı akla gelen sayılı eserlerden biridir. Bu sebeple herhangi bir kitabı okumaya yetecek kadar eğitimi olan her Türk’ün ilk okuması gereken kitap Refik Halit Karay’ın Memleket Hikâyeleri’dir.

Haberin Devamı

Dilimize ve edebiyatımıza bu kadar hizmeti olan Refik Halit Karay, bugüne kadar ne devlet ne özel sektör ne de üniversitelerimiz tarafından yeterince inceleme ve araştırma konusu yapılmıştır. Ayrıca ne doğum ne de ölüm yıldönümlerinde yazılı, sesli ve görüntülü hiçbir medya ortamında bir anmaya, bir değerlendirmeye konu yapılmıştır. Özellikle gençlerimizin, edebiyatımızın gerçek bir klasiği olan ve dilimize çok büyük hizmeti bulunan bu büyük yazarı tanıması ve mutlaka okuması için hiçbir çaba gösterilmiyor. Gelişmiş ülkelerde bu çapta bir yazarı herkes tanır ve eserlerini okuyanlar değil, okumayanlar ancak sayılıdır. Bizdeki bu ihmaller hem dilimiz hem de edebiyatımız için çok büyük eksikliktir.

Refik Halit Karay, sadece düzyazı alanında eserler vermiştir. Bunlar da Hikâye, roman ve gazete yazıları alanında toplanmıştır. Onun kaleminden çıkmış olan Memleket Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri her zaman Türk hikayeciliğinin zirvelerindeki yerini koruyacaktır. Sürgün, Nilgün, Bugünün Saraylısı, 2000 Yılının Sevgisi, Kadınlar Tekkesi, Yezidin Kızı, Sonuncu Kadeh gibi 20’den fazla birbirinden güzel romanı da edebiyatımızın en güzel romanları arasında yer alacaktır. Bütün ömrünce sürdürdüğü gazete yazarlığının mizah ve makale halindeki meyveleri olan Kirpinin Dedikleri, Sakın Aldanma İnanma Kanma, Ago Paşa’nın Hatıratı, Bir İçim Su, Bir Avuç Saçma, Makyajlı Kadın gibi eserlerinin her biri Türkçenin birer abidesi olma özelliğini hiç kaybetmeyecektir.

Yüreğinde birazcık okuma hevesi taşıyan her Türk insanı hiç değilse onun Memleket ve Gurbet Hikâyeleri’ni; iki-üç romanını; Bir İçim Su, Bir Avuç Saçma, Makyajlı Kadın gibi gazete yazılarından oluşan harika kitaplarını güzel Türkçe örneği olarak mutlaka okumalıdırlar.