Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

ÇOCUKLAR kazıktan kurtulmuşçasına, zemberekten boşalmışçasına çalışıyor.
Kim ki üniversiteye girişte yaşanan bu amansız yarışta birileri lehine yarar sağlayacak, hak ve adalet dengesini bozacak bir müdahale yapar...
Onlar soysuzdur.
Onlar aşağılıktır.
Onlar yok edilmeye müstahak yaratıklardır.
Bir kere bu, böyle biline.
Yine bilinsin.
Bu satırlar boşuna yazılmadı.
Çünkü bugüne kadar sınavlarda, kimi organize, kimi bireysel bin türlü sahtekârlık yapıldı.
Yani...
Ağzımız sütten yandı.
* * *
Onun için ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in “Türbanla sınava girmekte sakınca yok” şeklindeki açıklamasına “yoğurdu üfleyerek” yaklaşıyorum.
Ve haklıyım.
Zira kendisi “türbandan yana” taraf olan, üniversitelerde uygulanan türban yasağının kaldırılmasına destek amacıyla 2008’de başlatılan imza kampanyasına katılanlardan biri.
Kişisel olarak türbanla ilgili bir sıkıntım yok.
Fakat türbanın, sınav güvenliği açısından çok ciddi bir risk oluşturduğuna da hiç şüphem yok!
* * *
ÖSYM Başkanı diyor ki:
“Bizim görevimiz adayın en rahat olabildiği şekilde sınava girmesini sağlamaktır. O bakımdan sınav güvenliğini zedelemeden bunun gerçekleştirilmesini istiyoruz.”
Tamam.
Sağla o zaman.
Sağla da, nasıl?
Aziz ve muhterem ÖSYM Başkanı “Türbanın sınav güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine inanmıyoruz” derken, inancını belli ediyor zaten!
Devamında ise “Eğer bu tür endişeler oluşursa özellikle parmak izi takibi ya da göz bebeği takibi gibi tedbirlerle sınav güvenliğini sağlayacağımızı garanti edebiliriz” diyerek zevahiri kurtarmaya çalışıyor.
Tamam.
Garanti et o zaman.
* * *
Ama parmak izi takibi, göz taraması yetmez.
Türban bir örtü.
Göbek ya da bel nahiyesine yerleştirilmiş bir telefonun kablosu kulağa kadar uzanırsa, kim görecek onu türbanın altında?
Hiç kimse.
Soruların cevapları telefondan kulaklığa fısıldanırsa, kim bunun farkına varacak?

Haberin Devamı

Hiç kimse.
Öyleyse.
Eğer adaylar türbanla sınava girecekse, her sınav salonuna, adına “jammer” denilen sinyal kesici, frekans bozucu aletlerin yerleştirilmesi de şarttır.
Aksi halde bu sınav, daha yapılmadan iptale mahkûmdur.

Haberin Devamı

İzmir’de seçim
Milliyet Ege’den bir başlık:
“CHP il yönetimine ‘sessiz’ protesto”
Bir başlık daha:
“Ak Parti yönetimine partililerden sitem”
Yani...
İki büyük partinin de İzmir’de başı dertte.
Yani...
İki partinin de “tepeden inme” yönetimleri, indikleri yerde araziye uyum sağlama sorunu yaşıyor.
Başka zaman olsa, dert değil.
“Geldikleri gibi, giderler” der, geçip gidersiniz.
Ama bu kez, zaman yok.
Meclis 1 Mart günü resmen “seçim kararı” alacak.
Ve tüm hücreleriyle seçime hazır olmayanlar için azap dolu bir süreç başlayacak.
Eğer teselli olacaksa, şunu da belirtmek lazım.
AKP’nin de, CHP’nin de aslında işi kolay İzmir’de.
AKP’li yöneticiler “Nasıl olsa İzmir bize oy vermiyor” deme mazeretine, dünden sahip.
CHP’lilerin ise “Nasıl olsa İzmir bize oy veriyor” rehavetine kapılması, tecrübe ile sabit!

Tek karelik oto park!

Türban varsa, jammer de olacak