Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Göktürk-2 gururu

ODTÜ Yerleşkesi’ndeki TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nde Göktürk-2’nin Çin’den uzaya fırlatılışını saniye saniye izlerken aklım yıllar öncesine gitti.
1990’larda Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve bizlere Rusya’nın Kazakistan topraklarındaki Baykonur Uzay Üssü’nü gezdirmişti.
Uzaya ilk çıkan insan olarak tarihe geçen Gagarin’i uzaya götüren kapsülün fırlatıldığı rampayı, yaşadığı kulübeyi, inşa edilmekte olan bir uzay mekiğini, komuta kontrol merkezini gezerken tüm heyet çok özenmiştik.
Hele gezi sonrası Nazarbayev’in Demirel’e dönüp, “Süleyman Ağa, uzaya bir şey göndermek isterseniz, buradan fırlatabiliriz” deyişini hiç unutmuyorum.
O zaman RP milletvekili olan Abdüllatif Şener’le birbirimize bakarak, “Nerede o günler?” deyip, hayıflanmıştık.
Türkiye, Bilsat’tan sonra ikinci uydusu olan Rasat’ı Rusya’dan uzaya göndermişti.
Ve şimdi de tümüyle Türk mühendislerin tasarlayıp yarattıkları milli gözlem uydusu Göktürk-2’yi
Çin’den uzaya fırlatıyordu...
Göktürk-2 uzaya doğru yükselirken dev ekranın önündeki sahnede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün, büyük bir gururla izliyorlardı. Salonda bulunan diğer davetliler de nefeslerini tutmuş saniyeler içinde Göktürk-2 gözden kayboluncaya kadar aynı gururla izlediler.
Geri sayımı sadece yılbaşına girerken televizyondan izleyen bizler için tarihi anlardı. Başbakan Erdoğan, fırlatma üssünde Çince geri sayan görevlilerin kafasını karıştırmamak için bekledi ve sadece son saniyede mikrofona “sıfır” diyerek sayıma katıldı. Ateşleme anını hep birlikte heyecanla izledik.

“Yörüngeye oturmuştur”
Ateşlemeden sonra kürsüye geçen Başbakan Erdoğan konuşmaya başladı. Konuşmada verdiği temel mesaj, “Türkiye için artık hiçbir hedef ulaşılmaz değildir” cümlesiydi.
Erdoğan, konuşmasını sürdürürken, bir görevli, “Özür dilerim” diyerek, sözünü kesti ve yüksek sesle, “Göktürk-2 yörüngesine başarıyla oturtulmuştur” müjdesini verdi.
Salonu güçlü bir alkış kapladı.
Fırlatma işlemi sonuçlanıncaya kadar telaşlı bir sevinç içinde koşturan genç bilim adamlarımız, mühendislerimiz de rahat bir nefes aldılar.
Mutlulukları yüzlerinden okunuyordu.
Başbakan Erdoğan, Göktürk-2 projesinde emeği geçen TÜBİTAK, TÜBİTAK Uzay Enstitüsü, TAİ, Milli Savunma Bakanlığı, Türk Hava Kuvvetleri’ni kutladı.

Atatürk’e yaraşır bir gelişme
Göktürk-2’nin görüntüsü Çin’den ODTÜ’deki TÜBİTAK Uzay Merkezi’ne yansımadan önce dev ekrana Atatürk’ün göklere bakan fotoğrafı yansımıştı.
“İstikbal göklerdedir” diyerek, geleceği okuyan Büyük Atatürk’e yaraşan fırlatma anları, çağdaş medeniyeti yakalama yolunda atılan dev bir adımdı.
Atatürk’ün dev ekranda tebessüm eden görüntüsü, o tarihi anları daha da anlamlı kıldı.

Tek üzüntü
Bu tarihi anlardaki tek üzüntü, protesto gösterisi yapan öğrencilerden birinin atılan biber gazı fişeğiyle yaralanması oldu. Başından ciddi yara alan üniversite öğrencisi Barış Barışık, hastaneye kaldırılmıştı.
Göktürk-2’nin uzaya fırlatıldığı anlarda, ODTÜ kampusunda öğrenciler de protesto için toplanmışlar, polisin sert müdahalesiyle karşılaşmışlardı. Polis, tazyikli su ve biber gazıyla öğrencilere müdahale etmişti.
Aynı anlarda yaşanan polis müdahalesini, fırlatma anlarını izlediğimiz salondan koridora çıkınca anladık. Biber gazı, TÜBİTAK Uzay Enstitüsü binasının koridorlarına kadar gelmişti. Etkisini yitirmeye başlamış olsa da hafif şekilde gözlerimizde ve genzimizde kendini hissettirdi.
Başta TÜBİTAK ve TUSAŞ olmak üzere Göktürk-2’ye emeği geçen herkesi kutluyor, yaralanan ve müdahaleden etkilenen öğrencilere geçmiş olsun diyorum.