Yazarlar Gelin hanımdan mektup var

Gelin hanımdan mektup var

20.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gelin hanımdan mektup var

Gelin hanımdan mektup var

Yavuz DONAT

ÜÇ gün önce (17 Aralık) yazdığımız yazının başlığı şöyleydi:
Kritik altı ay.
Yine "AB" konusunu işlemiştik.
Yazımızın son bölümü şöyleydi:


TÜRKİYE'de yaşayan Avrupalılar var.
Onların kurduğu dernekler var. Örneğin İstanbul'da "Köprü Derneği."
Bu derneğin mali sekreteri Claudia Yılmaz'dır.
Başbakan'ın kardeşinin eşi.
Claudia Yılmaz, Alman Liberal Demokrat Partisi ile iyi ilişkiler içindedir.
Köprü Derneği ile, Claudia Yılmaz'la, Türkiye'deki Avrupalılarla temasa geçmeliyiz.
Onlar da, Türkiye'nin dışlanması halinde "neler kaybedeceklerini" bilmeliler.
Önümüzdeki altı ay "altın değerinde."
Bu kritik dönemi iyi kullanabilmeliyiz.


* * *
YAZIMIZIN yayınlandığı gün, saat 19.00'da bir
"mektup" aldık.
Gönderen "gelinimizdi."
Başbakan Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın Alman asıllı eşi Claudia Yılmaz.
"Gelin hanımın" mektubunu aynen sunuyoruz:

İstanbul, 17.12.1997

Sayın Yavuz Donat.

Bugünkü yazınızı (Kritik altı ay) ilgi ile okudum. Haklısınız, Türkiye'de oturan Avrupalı vatandaşlar Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini çok istiyorlar ve destekliyorlar. Son zirvedeki kararları biz de dehşetle takip ettik.
Bizim Derneğimiz Türkiye'yi Avrupa platformunda en iyi şekilde anlatma ve tanıtma gayreti içindedir. İnanıyoruz ki Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olması, gerek Türkiye, gerekse Avrupa Birliği açısından çok önemlidir.
Ancak çok sevdiğimiz ve ülkemiz dediğimiz Türkiye'nin böyle bir birliğe dahil olurken, hep isteyen taraf değil, aynı zamanda uyum sağlamayı beceren bir taraf olması gerektiğini en azından kendi haklarımız nedeni ile biliyoruz.
Siz, Almanya'yı yakından izleyen bir gazeteci - yazar olarak, Almanya'daki Türk vatandaşlarının içinde bulunduğu sorunları yakından bildiğiniz kadar, mutlaka onların sahip olduğu hakları da biliyorsunuzdur. Bizler, Türkiye'de yaşayan, Türk örf ve adetlerine uyum sağlamaya çalışan, Türkiye'ye evlat yetiştiren ve hayatının bundan sonraki kısmını Türkiye'de geçirecek kişiler olarak uzun yıllardır yapmaya çalıştığımız mücadeleye rağmen, Türkiye'de halen, en azından Almanya'da yaşayan Türklerin haklarını elde edemedik. Hep mevzuat engeli ile karşılaştık.
İnanıyoruz ki bizler, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bir köprü oluşturabiliriz, acaba siz, Sayın Yavuz Donat, bizlerle Türk resmi makamları arasında bir köprü kurup da bir gün bizim de sorunlarımıza köşenizde yer vermeyi düşünür müsünüz?
Saygılarımla
CLAUDIA YILMAZ


* * *
CLAUDİA Yılmaz "içimizden biri... Bizim insanımız."
Tıpkı, Türkiye'de yaşayan 50 binin üzerindeki "Avrupa kökenli" gibi.
Burada yiyor, burada içiyor, bu ülkeye asker yetiştiriyorlar.
Elbette onların sorunlarıyla da ilgiliyiz.
Ve Claudia Yılmaz'a bir "mesajımız" var:
Avrupa'daki Türk dernekleri bundan böyle "sizinle ortak hareket etmeye" hazırlar.
İsterseniz size "dernek adı, adresi ve telefonu" sunabiliriz.
* * *
EVET "bize" düşen görevler de az değil.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında "yabancılar şu mesleklerde çalışamazlar" denilmiş.
"50 işkolu" sıralanmış.
Günümüzde bu "yasağın" bir anlamı yok.
En azından "bir Türk'le evli olan kişi" Türkiye'de her işte çalışabilmeli.
* * *
BİR Avrupalı bize "gelin" ya da "damat" geliyor.
Yıllarca Türkiye'de yaşıyor.
Çocuk sahibi oluyor.
Ama günün birinde "Türk eş" ölünce, bürokrasimiz kapıya dayanıyor:
- Dön ülkene!..
Bu uygulama "ayıptır."
Belli bir süre Türkiye'de yaşayan Avrupalıya "eşinin ölümünden sonra... Veya boşanma halinde" sahip çıkmalıyız.
Ona "Türk vatandaşlığına yakın bir satü" vermeliyiz.
* * *
ONLAR "nerede doğmuş olurlarsa olsunlar" madem ki bir Türk'le evlendiler, öyleyse "bizim insanlarımızdır."
Bir sorunları olduğunda Alman konsolosluğuna, İsveç elçiliğine gitmek zorunda kalmamalılar.
Sorunlarını "Türk makamları" çözmeli.
Sayın Claudia Yılmaz!..
Sizleri en az "Avrupa'daki üçbuçuk milyon Türk'ü sevdiğimiz kadar" seviyoruz.


Yazara Email Y.Donat@milliyet.com.tr