Davet yok, görev var

10 Kasım 2012

“Manisaspor bir seri yakalamalı” dendi. İkide iki oldu.
Önce Tavşanlı, sonra deplasmanda Göztepe.
Üçte üç, dörtte dört olmalı. Hatta beşte beş... O zaman ahaliyi peşinden koşturursun.
Bu kadar derdin, sıkıntının içinde böyle uzun soluklu seri galibiyetler beklemek haksızlık, yapabilmek ise hiç de kolay değil.
Ama takımdaki havayı, silkinişi ve kazanma arzusunun arttığını görünce insan “Neden olmasın” diyor. İsteyenin bir yüzü kara, vermeyen ne olursa olsun!
İlk 10 haftada Manisaspor hiç de şanslı değildi.
Rakipleri 90 artılarda maçı kurtarırken, Manisaspor çoğu zaman 90 artılarde yediği gollerin kurbanı oldu.

Yazının Devamı

İnanç meselesi

10 Ekim 2012

Akhisar Belediyespor, üç hafta süren kötü sonuçlara Elazığ’da nokta koydu. Milli maçlar nedeniyle verilecek mola da Akigo’ya umarım iyi gelir.
Bana sorarsanız, fazla bir fayda sağlayacağına inanmıyorum. Bu benim inancım.
Son Elazığ maçı ortada. Tamam; ilk yarı iyi oynadın. Pozisyonların var. Ama golü atacak golcün yok.
Zaten en büyük sorun da bu değil mi?
İkinci yarıda kaderin, kalecin Oğuz’un ellerinde.
Kaç kişi inanır?
İnanç demişken, şu inanç olayına girmek istiyorum. Üç hafta sıfır puan çeken Akhisar’da fatura Kürşat’a kesildi. Tecrübeli oyuncu, Hamza Hoca’ya göre, inancını yitirmiş.

Yazının Devamı

Son dakika sendromu

5 Ekim 2012

Postacı liginde, pardon PTT 1. Ligi’nde 5 haftayıı geride bıraktık.
Manisaspor’a bu 5 haftanın sonunda koyduğumuz teşhis, son dakika sendromu...
5 haftada yenen 3 golden ikisi, ikinci yarının son saniyesinde, biri ilk yarının bitimine saniyeler kala... Bu teşhisi koyanlar da haklı çıkıyor.
Bu takımın son dakika sendromu var. Kağıt üzerinde doğru da, işin içine girdiğinde pek de öyle değil.
Öncelikle bana Manisaspor için her şeyi söyleyin.
Bu takımın parasal sorunları var deyin, doğrudur.
Seyircisi yok, deyin; doğrudur.

Yazının Devamı

Zorlamadan olmaz

21 Eylül 2012

Kimse bu takımdan aman aman bir futbol beklemiyor. Sanırım o yüzden de tribünler hiç dolmuyor. Sıkıntılar dertler derken eldeki malzeme ile oluşturulan bu takımdan sadece biraz mücadele bekleniyor. Biraz arzu, biraz istek bekleniyor. Bu sene maça gelen az sayıdaki taraftarın beklentisi bu kadar. Herkeste iyimser bir hava var. Kısacası bu takımın kredisi oldukça fazla. Ama bu krediyi iyi kullanmak lazım. Az sayıda bile olsa gelen taraftarı çıldırtmamak lazım.

İyi niyetten şüphemiz yok
Genç olabilirsin. Tecrübesiz olabilirsin. Ama bin bir zorlukla bulduğun pozisyonlarda da biraz dikkatli olmalısın. Herkes bu takıma genç diyor. Ben de dahil. Ama omurgasına baktığında, her tarafından tecrübe akıyor. Kalede Volkan Babacan, önünde kaptan Hüseyin. Göbekte Bekir yanında İvanski ve de Gökay. İleride Kahe. Yani tecrübe desen var. Koşacak gençlerde yanlarında var. Ama rakibi boğacak, hataya zorlayacak bir Allahın kullu ortada yok. Aslında takımın iyi niyetinde de kimsenin şüphesi yok. Ama bu kadar niyetle de olmuyor. Al gülüm, ver gülümle kaleye gidilmiyor. Sağdan soldan ortalar gelmezse, rakip kaleye basit paslarla gitmek varken, olmayacak işlerin peşinden koşarsan havanda su bile

Yazının Devamı

Golcü olunmaz golcü doğulur

5 Eylül 2012

Futbolu netice oyunu görenler için Kartal maçının yıldızı Kahe’dir. Gerisi de hikayedir.
Kahe, eşittir G.Saray’ın eski gol kralı Jardel... Bir defa ikisi de tank gibi.
Çarpan yerde kalıyor. İkisinin göbeğine baksan, maşallah ikisine de bırak futbol oynatmayı, koşmayı yasaklarsın.
Sürat desen, ikisinde de yok. Ama bir gerçek var ki, ikisi tek vuruşla iş bitirir.
Atıyor golünü, yapıyor işini.
Topsuz oyun, rakibe pres, defansın arkasına süratli koşular hepsi hikaye.
İkisinde de bunları yapacak beceri yok. Bir tek şey var onu yapıyorlar. Tek vuruşta gol nasıl olur, bunu gösteriyorlar.

Yazının Devamı

Aman sürpriz olmasın

25 Ağustos 2012

Süper Lig’imizin ikinci haftasındayız.
Geçen hafta büyüklerden biri üç puanı kaptı, diğerleri birer puanla yetindi.
Ligin bu ilk haftaları balayı haftalarıdır. Kaybetsen de telafisi olur denir, pek hır gür çıkmaz.
Kazansan da ‘dur bakalım daha ileride çok haftalar var; erken havaya girmeyelim’ denir.
Ligin ilk haftasında kazanan Akhisar Belediyespor’un başarısı, üç büyüklerin gölgesinde kaldı.
Zaten her zaman öyle olmadı mı? Büyükler konuşulur, küçükler futbol muhabbetinde meze olur.

Yazının Devamı

66 (Altmışaltı)

17 Ağustos 2012

Bu rakam ne bir sokak numarası, ne de bir pozisyonun yeni adı... Bu rakam Manisaspor’un şu ana kadar sattığı kombine biletin sayısı.

Attık mı mangal da kül bırakmıyoruz ya... Akıl vermeye gelince her şeyi biliyoruz ya... Bu takım için ahkam kesmeyi biliyoruz ya... Ne hikmetse gidip bir kombine bilet alıp, bu kulübe katkıda bulunmuyoruz.

Peki nasıl olacak bu iş?

Nasıl dönecek bu çark?

Bu gençler yola çıkarken Manisalılara güvendiler. Aslına bakarsak Manisalıların zenginlerine de güvenmediler. Yüreğinde Manisaspor sevgisi olanlara güvendiler. Onlar harekete geçerse, belki bu şehrin zenginleri ceplerindeki akrebi bir kenara koyar, takıma destek olurlar diye düşündüler. Yani herkesin gücüne göre, ucundan kenarından bir katkıda bulunması düşünülüyordu. Bu gençler, bu beklentiler içinde göreve gelir gelmez çalmadık kapı bırakmadılar. Kulübe küs olanların gönlünü aldılar, tesislere adım atmaları, yasaklananlara kapılarını açtılar. Kısa sürede şehir ile kulübü barıştırdılar. Her gittikleri yerden manevi destek aldılar. Ama şimdi bu desteğin maddiyata dönüştürme zamanı. Ligler başlıyor. Zorlu bir dönem Manisaspor’u bekliyor.

Ortak Akıl toplantısında Başkan Emre Hasgör, 66 adet

Yazının Devamı

Saha sorunu bitti sıra tribünlerde

12 Temmuz 2012

“Birlikte bereket, ayrılıkta azap vardır” der, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu... “Bir olalım, birlik olalım, diri olalım” der. Türkiye’nin batısına, hele Ege’ye doğru gelindiğinde bu söze çok ihtiyaç vardır.
Çünkü sadece Manisalılar değil, Egelilerde birlikte hareket etme olgusu bir türlü yerleşmemiştir.
Hep kısır çekişmeler, kıskançlıklar, bir arpa boyu yol almamızı engeller.
“Yok artık, bir Egeli olarak, kendi bölge insanına bu kadar haksızlık etme” diyen çıkabilir ama gerçek budur.
Mesela Manisa ve Akhisar arasında bir stat kiralama işi bile çok farklı boyutlara vardı.
Çok şükür her iki taraf da elini uzattı, anlaşma sağlandı.
Demek ki, sorun ne kadar büyük olursa olsun, çözülebiliyormuş. Taa Ankara’ya kadar gitmenin gereği yokmuş.

Yazının Devamı