Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Bugün İstanbul’un düşman işgalinden kurtarılışının yıl dönümü...

Umarım ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu çok önemli yıl dönümünü kentin her yerindeki İstanbullulara duyurabilecek etkinliği ve iletişimi düzenlemiş olsun.

İstanbul’a Fatih Sultan Mehmet’in fethinden 570 yıl sonra bir kez daha 6 Ekim 1923’te Türk bayrakları dikilmiştir.

Evet...

6 Ekim 1923’te Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu birlikleri İstanbul’a girmişti.

Halkın sevinç gözyaşları ve coşku seli arasında Şükrü Naili Paşa ve askerleri nasıl da vakurdular.

Haberin Devamı

LOZAN ANTLAŞMASI

Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan Barış Antlaşması’na göre “bu antlaşmanın TBMM tarafından onaylanmasından sonra, işgal gücü İngilizler 6 hafta içinde İstanbul’u boşaltacaktı.”

23 Ağustos 1923’te Lozan Barış Antlaşması TBMM’de onaylandı.

Başta İngilizlerin işgal gücü olmak üzere “itilaf” devletlerinin kalıntıları 2 Ekim 1923’te İstanbul’dan ayrılmışlardı.

Ne ilginçtir ki ayrılırken İstanbul’da dalgalanan Türk bayraklarını selamlıyorlardı.

Hatırlayın...

Atatürk işgal sırasında İstanbul’a geldiğinde Haydarpaşa iskelesinden İngiliz gemilerine öfkeyle bakarak ne demişti?

“Geldikleri gibi giderler...”

İşte... Geldikleri gibi, gitmişlerdi.

DİPLOMASİ SANTRANCI

Biraz geriye saralım...

30 Ağustos zaferi sonrasında Mustafa Kemal “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” emrini vermişti.

9 Eylül’de İzmir zaptedilmişti.

Bundan sonrası... Tek kurşun atılmadan Mustafa Kemal Atatürk’ün diplomasi dehasıyla gerçekleşmiştir.

Önce Doğu Trakya için dayatmıştı Mustafa Kemal.

İngiltere’ye bunu kabul ettirdi.

Bu arada Lozan Barış Antlaşması’nı beklemeden İstanbul’u “fiilen” ele geçirme hamlesini de yapmıştı.

Refet Paşa Doğu Trakya’yı teslim almak üzere İstanbul’dan geçerken, aldığı emirle 19 Ekim’den 25 Aralık 1922’ye kadar 45 gün İstanbul’da kaldı.

İstanbul Saray hükümetinin de istifasından sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına İstanbul’un yönetimine “fiilen el koydu.”

İngilizlerin İstanbul’da artık esamesi okunmuyordu.

İşgal güçlerinin 1 yıl sonra ayrılırken selamladıkları Türk bayrakları işte o zaman dikilmişti İstanbul’a...

Haberin Devamı

1453’ten sonra 1923

İNGİLTERE YALNIZ KALDI

Üzerinde güneş batmayan Büyük Britanya İmparatorluğu bütün bunlara nasıl seyirci kalabilmişti?

Hâlâ dünyanın en iyilerinden kabul edilen İngiltere diplomatları, nasıl oluyordu da satranç masasından mağlup kalkıyordu.

Burada Mustafa Kemal Atatürk’ün “goblen” gibi ördüğü diplomatik ilişkilere bakalım.

Yunanistan’ın yenilmesinden sonra Fransa ve İtalya Anadolu’dan çekilmişlerdi.

İngiltere’nin ümit bağladığı sömürgeler ve Balkan ülkeleri de yardım isteklerine sırt çevirdiler.

Dahası...

Hindistan Müslümanlarının koyduğu tavır İngiltere’ye soğuk duş etkisi yaptı.

“İngiltere, Türkiye’ye karşı savaş açarsa, Hindistan Müslümanları kitle halinde Türk ulusal ordusunun saflarında yer alacak, İslam’ın onurunu ve saygınlığını silahla koruyacaktır.”

TOKAT GİBİ

Moskova Komünist Enternasyonali de tokat gibi bir bildiri yayımlamıştı:

“İşçiler; İngiliz, Fransız, İtalyan, Sırp ve Romen işçileri!

Sizin kutsal göreviniz müttefiklerin Boğazları ele geçirmelerine ve yeni savaş açmalarına engel olmaktır.

Haberin Devamı

Kahrolsun İtilaf emperyalizmi!

Kahrolsun yeni emperyalist savaşlar!

Türk halkına barış ve özgürlük!”

Ayrıca Sovyetler Birliği Dışişleri Komiseri Çiçerin, bir Alman gazetesine şöyle bir demeç vermişti:

“Rusya, özgürlüğü için savaşan yeni Türkiye’yi, içten dostluk duygularıyla karşılar... İstanbul’un yeniden Türkiye’nin başkenti olması konusunda kararlıyız.!”

ANKARA KARARLI

Böyle bir küresel manzarada İngiltere yalnız kalmıştı.

İngiliz halkı ise artık savaş istemiyordu.

Ülkenin ekonomisi de bozulmuştu.

Buna karşılık Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, TBMM ve Türk silahlı güçleri, İstanbul’u işgalden kurtarmaya, Doğu Trakya’yı almaya kararlı olduğunu sadece sözle değil sahada fiilen de göstermekteydi.

İngiltere’nin çekilmekten başka şansı kalmamıştı.

....................

Yüce Mustafa Kemal Atatürk’ü, İstanbul’u işgalden kurtarışı nedeniyle de büyük sevgi ve saygıyla anıyorum.

....................

Not: Çeşitli kaynakların yanı sıra değerli tarihçi Sinan Meydan’ın satırlarından da yararlandım.