"Çukurovada her şey saydamdır... Gökyüzü ışıktan bir mavidir. Geceleri de ortalık silme yıldız döşelidir. Ve sularının dibine Kuran düşse okunur."Şimdi o Çukurova nerede? Ovayı fabrikalar ve beton işgal etmiş.Kanalizasyon hak getire. Çöplerin toplanışı Allahlık. Yeniden kazanım işlemi yok. Kentin bir bölümü kokuyor.Belediye Başkanı Aytaç Durakın bu kente hayli katkıları olmuştur ama hâlâ menzilinden geride.Çukurova Üniversitesi, öncü laboratuvar okulları, özel liseleri, teknik okulları, güzel sanatlar lisesiyle eğitim iyi sayılabilir ama madalyonun diğer yüzünde devlet okulları bir felaket.Adana en büyük göçü almış. Göçmenlerin yaşadığı öteki Adana, kent merkezinden 50 yıl geride. PKK fink atıyor.Biraz daha geç kalınırsa Adana elden çıkar. Yaşar Kemal, İnce Memed kitabında şöyle yazar: Adana Sanayi Odası Başkanı Ümit Özgümüş, buruk mizah yapıyor:"Askılı hocalar, Kurlar yüksek diye yakınmayın, TLnin değerinin düşürülmesine takmayın. Verimi artırın... Hesabınızı iyi yapın diyorlar. Ümit Özgümüş "Çok yaşayın hocalarım. Biz bunları hiç düşünememiştik.(!)"Askılı hocalar dediği televizyon ekranlarında gömleklerinin üzerindeki pantolan askılarıyla program yapan ekonomi profesörü dostlar.Sanayici, onların bu sözlerini dinledikçe burnundan soluyormuş. Başkan, "Güneri Bey, Yaman Bey (Törüner): Bizi aylardır uyku tutmuyor. Her gece 2de, 3te yataktan kalkıyoruz, Ne yapsak da bu fabrikada üretimi sürdürebilsek, ihracat taahhütlerimizi yerine getirebilsek, ihracat pazarını kaybetmesek diye kafa patlatıyoruz."diyor.Adana "Bıçağın et kalınlığını aşıp kemiğe dayanmaya başladığını" hissettiriyor.Krizden çıkış, kriz süreci acılarının da en yükseğe ulaştığı nokta. Sanayici, tarımcı, tüccar, işçi 2 yıldır dişini sıkıyor. Dişler kırılmak üzere. Kemeri sıkıyor.. Delik kalmadı. Üretim artıyor ama neredeyse zararına...Tarımda, plansızlık ve üretim yelpazesinde açılım yapamayış, bu kesimi de vurmuş.Çalışabilir nüfusta her üç kişiden biri işsiz. İşi olanların büyük bölümü taşeronların elinde, bir kısmı kaçak ve asgari ücretin altında çalıştırılıyor.Suç istatistikleri tırmanışta. Sokak çocukları, tinerciler yılgınlık verecek kadar çok. Askılı hocalar Adananın kabadayıları ünlüdür.İnce Cumali, Asfalt Rıza, Karikatür Duran ve Süleyman Sırrı onlardan unutulmayan. Adanayı titretirlerdi ama mahallelerine geldiklerinde gözleri "pabuçlarının burnunda" yürürlerdi.Başlarını kaldırırlarsa mahallelenin kızlarından biriyle göz göze gelir, mahallenin namusuna ters düşerler kaygısıyla böyle yaparlardı.Haklı olana el kaldırmazlardı.Şimdiki Adananın çek senet mafyaları da bu raconu sürdürüyormuş. Başvuruları, önce inceliyor ve gerçekten haklı olup olmadıklarını araştırıyorlarmış.Mafya adaleti işte (!) g.civaoglu@milliyet.com.tr Adana delikanlısı