Anneler Günü’nde anne-kız düeti

BUGÜN Anneler Günü... İki anne, ikisinin de 4’er çocuğu var. Usta yazar Ayşe Kulin, besteci ve yorumcu Niran Ünsal...
Ve her annenin sahip olmak isteyeceği “Şehzade Mehmet”; Gürbey İleri...
Şeffaf Oda’da Anneler Günü’nü bu üçlüyle The Grand Tarabya Hotel’de kutluyoruz.
Anneler ağlamasın diyerek, Niran Ünsal’dan “Ağlama Anne” şarkısıyla başlıyoruz programa...
............................
Niran Ünsal 17 yaşında anne olmuş.
3 kızı ve 1 oğlu var.
Büyük kızı Hande 22 yaşında. İTÜ Temel Bilimler’de öğrenci. Evli... Hande Anneler Günü özel Şeffaf Oda’da “annesiyle düet” yapıyor.
Duru bir sesi var. Niran Ünsal’ın annesi de sanatçı. 13 yaşında harika çocuk olarak Ankara Radyosu’na alınmış.
Niran’ın anneannesi de sanatçıymış.
“Anneannem anneme nota öğretiyormuş. Yanlış notaya basınca kızılcık sopasıyla annemin eline vuruyormuş.”
Niran 8 yaşında TRT İzmir Çocuk Korosu’nda müzik hayatına başlamış.
.............................
Niran Ünsal Riva yolu üzerinde eşi ve çocuklarıyla birlikte köy hayatı yaşıyor.

“Kafamda yazmaya başladım”
Ayşe Kulin 4 erkek annesi.
Hiç kız istemedin mi diye soruyorum.
“Çok istedim. Onun için 4 tane var zaten. Baktım sonu gelmiyor, onun için durdum. Ama sonra Allah bana 6 tane kız torun verdi. 2 de erkek. 8 torunum var” diye yanıtlıyor.
Neden kız çocuk istediğini şöyle açıklıyor:
“Çünkü ben hayatta bütün yapamadıklarımı o yapsın istedim.”
Ayşe Kulin’in çok sayıda kitabı 22 dile çevrilmiş.
Bir kitabı ise Amazon’da “en çok satan” olmuş.
.............................
Ayşe Kulin bir taraftan Çerkez, diğer taraftan Boşnak. Çerkezlerin uzun ömür özelliği vardır diyorum. Ayşe, “Evet ben anneannemin annesini ve babasını gördüm. Bizim 5 kuşak bir arada resmimiz var” diyor.
Bale ve kolej arasında seçim yapması gerekmiş. Annesinin de okuduğu koleji tercih etmiş.
“Ne zaman yazmaya başladığını” soruyorum.
Anlatıyor:
“Ben yazmaya başlamadan önce yazıyordum kafamda. Babam bana Almanca masal okurdu. Evden kaçan bir tavşanın maceralarıydı. Sonra ilkokula gidince okul dergilerinde falan mutlaka bir yazım, şiirim çıkmıştı.”

Şehzade Gürbey
Gürbey İleri, Muhteşem Yüzyıl’da Şehzade Mehmet’i canlandırdı.
Hürrem Sultan’ın ilk şehzadesi...
Büyük beğeni topladı. Şimdi Yasak dizisinde Nabi karakteriyle izliyoruz.
Gürbey, aynı zamanda basketbolcu.
Gürbey basketbol macerasını şöyle özetliyor:
“Hiperaktif bir insanımdır. Bizimkilere çok zor anlar yaşatmışımdır. Enerjimi atıyım diye 5 eğitsel kola birden üyeydim. 23 Nisan’da sırf ben vardım. Koro, bando, jimnastik, tenis, basketbol, binciliğe gidiyordum. Ailem de bu durumu görünce basketbola yazdırmaya karar verdi.”
Ancak sakatlık sebebiyle basketbolu bırakıyor ve sanatı seçiyor.
Ekrana yakışıyor, oyunculuğu beğeniliyor.

ŞEFFAF ODA’YA 2 ÖDÜL

AREL Üniversitesi’nden geçtiğimiz hafta verilen En İyi Kültür Sanat Programı Ödülü’nü Kariyer Günleri kapsamında düzenlenen konferansta aldık.
Arel Üniversitesi’ne teşekkür ediyorum.
.......................
Geçen hafta bir ödül de magazinci.com’dan aldık. “Yılın En İyi Kültür-Sanat Programı” ödülü. Yurtdışında olduğum için törene katılamadım. Ödülü Şeffaf Oda adına Koordinatörümüz Kübra Kalem Baykara aldı.
Gecenin ve magazinci.com’un mimarı Nurettin Soydan’a ve oylamaya katılanlara teşekkür ediyoruz.

ATİYE’NİN YENİ “TEKTAŞI”

Mekânın ortağı ve yöneticisi Canan Özdemir ve Çarşamba yemeği dostlarından Münci İnci, Serdar Turgut, Mustafa Özkan, Yusuf Bahar, Melih Meriç, Hüsamettin Özkan ile beraberiz.

Bizim Çarşamba yemeği dostları bu kez gece toplandı. O nedenle değil ama aynı saatlerde Galatasaray-Eskişehirspor maçı sayımızı azaltmıştı.
Gelemeyenlerimiz güzelliği ve lezzeti kaçırdı.
Nişantaşı’nın yayalara açık Atiye Sokak mekânları arasında bir yenisi “NOPA Restaurant Grill...”
Merdivenleri çıktıktan sonra girişte sürpriz...
Uzayıp giden ve tamamı dolu barı da cıvıl cıvıl...
Sanki yüzlerce katılımı olan bir partiydi.
New York’un seçkin barlarını andırıyordu.
Duvarlar yemyeşil doğal bitkilerle kaplı.
Müzik güzel...
Fakat gürültülü değil.
Rahatça konuşabiliyoruz.
Lezzet defilesi de hoştu.
Büyük mekânlar risklidir.
Dolu olursa çekici, boşsa itici olur.
Burası o riski aşmış.
House Cafe ortağı ve yönetici Canan Özdemir bir hafta sonrasına kadar rezervasyon alamayacağını söyledi.
Bunlar İstanbul’a turizm katkıları olan girişimciler.