Dün yayımlanan Genelkurmay bildirisiyle "Bu uygulamanın toplumdan gelen tepkiler ve Atatürk'e ulusça sahiplenilmesi" nedeniyle yeniden inceleneceği açıklandı.Atatürk'ün silah arkadaşlarının yürekleri üzerindeki yerini -yeniden- alacağının güzelliği bir umut ışığı...Ancak... "İncelemeye almakla" yetinilmesi, umudun ışıltılarını gölgeliyor mu yoksa?Bu incelemeyi, "daha sade olan yeni bröveye, Atatürk siluetinin yerleştirilmesi için estetik çalışmalar" diye algılamak istiyorum......................Bir süredir başka üzücü olaylar da yaşadık.Örneğin... Şemdinli rezaleti...Devletin sinir uçlarına sızmış, yuvalanmış iltihapların verdiği acıdır bu.Türkiye'nin etnisite çatışmalarına girmesi için kör parmağın gözüne bombalamalarla yöre halkı ve devletin karşı karşıya gelmesi için karanlık tezgâh kuşkularını veriyor. "Hainlik değilse de budalalık..."Başbakan Erdoğan'ın "ulemaya danışmak" kelamı da taşları yerinden oynattı.Uluslararası mahkemede açılan bir davayı Türkiye'nin kazanmış olması, devleti yöneten Başbakan'ı nasıl öfkelendirir; bunu da hayret ve üzüntüyle izledik.......................Bütün bunlar, çıkışı olabilen "korku tünelleridir."Oysa... Atatürk'ün en güvenli yerini, yüreklerdeki "iç kalesini" yitirmesi, dehşet vericiydi.Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni dik tutan omurgadır.Onun yetiştiği ve hâlâ harp okulunda "1 numara" olarak yoklamalarda anıldığı ocaktan uzaklaştırıldığı sanısı, Türkiye belkemiğine ağır darbe etkisi yaptı.Gösterilen tepki de bunu ortaya koyuyor.Okyanus dalgaları gibi vuran öylesine tepki ki, kararın "yeniden gözden geçirilmesini" sağlıyor... Büyük olasılıkla brövedeki yerini yeniden alacak..........................Türkiye'yi yeterince bilmeyen, devlet kurumlarındaki Atatürk fotoğraflarının, heykellerinin kaldırılmasını istemek gibi bir zibidilik taslayan ve bunu demokrasi adına yaptığını, Atatürkçülüğün baskı olarak dayatıldığını sanan AB'li "allame", herhalde bu sivil toplum tavrından bir ders çıkaracaktır.Atatürk sevgisinin, ulusun yüreğindeki ve beynindeki köklerini algılamasına "bröve dosyası"ndaki demokratik tavır katkıda bulunabilir.Ancak... Daha derinlerdeki titreşimler de hissedilmeli.Genelkurmay'ın son "yeniden inceleme kararında" TSK gönül titreşimlerinin ve nabız atışlarının da etkili olduğunu düşünüyorum.Orduevlerinde, kantinlerde, subayların kendi aralarındaki sohbetlerinde bu konunun hiç konuşulmadığını sanmak mümkün mü?......................TSK'nın -ne yazık ki- "yıpranma sürecinde" olduğu kuşkuları var.Bir süredir en üst düzeye kadar çıkan "suiistimal" davaları...Gerekli gereksiz konuşmalar... Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök'ün siyasi iktidarın desteğiyle cumhurbaşkanı seçileceği yolundaki spekülasyonlar ve bunların cevapsız kalışı... Son olarak Şemdinli olaylarında askere uzanan parmak izleri... Ve benzeri başka görüntüler, TSK'ya gölgeler düşürüyor.AB ile uyum sürecinde TSK'nın sağduyulu ve demokratik tutumuyla topladığı puanlar olumlu karşılanırken, yukarıda sıraladığım talihsizlikler üzüyor. İşte tam bu süreçte bir de Atatürk siluetinin brövelerden çıkarılışı, zamansız ve izahı anlaşılmaz bir uygulamaydı. Diğer kuşkuları ayrıştıracak, renklerini netleştirecek -diliyoruz ki yanlış olsun- "turnusol kâğıdı" gibi yorumlanmıştı.Atatürk'ün silah arkadaşlarının kalpleri üzerindeki yerini yeniden alması, simgesel olarak önemlidir.Atatürk'ün söylemiyle "damarlardaki asil kanın" laboratuvar deney tüplerinde testten geçirilmesine gereksinim olmamalı. g.civaoglu@milliyet.com.tr Son zamanların "en üzücü" haberi, Kara Kuvvetleri brövesinden "Atatürk Kocatepe'de" siluetinin çıkarılmasıydı.