Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fransa'daki sosyal patlamalardan sonra aklı başında herkes, bu virüsün Türkiye'ye taşınması olasılığından duyduğu kaygıyla iğne üzerinde otururken, duyarlı bir bölgede "ateş" yakmanın başka izahı olamaz.Bombanın atıldığı kitabevinin eski bir PKK'lıya ait olması... Bombayı atanlardan birinin kimlik kartının ve olayda kullanılan aracın bir jandarma çavuşuna ait olması... Halkın yakaladığı zanlılardan ikisinin serbest bırakıldığı söylemleri... Gözaltına alınan zanlının "Emniyet'tenim" diye bağırması... Soruşturmanın gizli tutulması... Başbakan Erdoğan'ın "Olay çok hassas, kimse kayırılmayacak" gibi "netameli" demeçleri, ciddi kuşkular yaratmakta."Devlet bağlantılı" fısıltılar dolaşmakta....................Ancak... "Devlet bağlantısı"nın, "devlet işi" kapsamında söylenmesi ve yorumlanması, amacını aşan yanlışlığa açıktır.Bu ahmaklığı yapanların "devlet bağlantıları", olsa olsa "devlet içine çöreklenmiş, başına buyruk çete" asalaklığıdır.Böylelerinin örnekleri "faili meçhul"lerle çok yaşandı.Devleti ve hukuku yetersiz bularak, kendilerinden menkul milliyetçilik misyonlarıyla, dar kadrolu katil çeteleri oluşturanların isimleri hâlâ belleklerde... Bunlar, üniformalılar, güvenlik örgütlerinden ajanlar, onların maşaları, kullandıkları itirafçıları ve mafya şefleri olabiliyorlar. Bunların da devletle bağlantıları olsa olsa "bordro" nedeniyledir.Hiçbir hiyerarşik emir komuta görev dizisinin yansıması olamaz.....................Bir diğer olasılık da, bu duyarlı yörenin karışmasını isteyenlerin hadiseye "devlet bağlantılı" izlenimi verecek tezgâh kurmuş olmalarıdır.Bir eski PKK'lının kitabevinde bomba patlatanların, armut gibi yakalanmaları, kullanılan otomobilin hemen ele geçmesi, içinde bir jandarma astsubay çavuşun kimliği ve görev belgesinin üzerleri kırmızı kalemle çizilmiş isim listesinin bulunması, araçtaki bombalar, Kalaşnikov silahlar, "birilerinin olaylara devlet bağlantılı izlenimi vermeye çalıştığını" da düşündürüyor.Dün konuştuğum eski İçişleri Bakanı ve DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Çok amatörce yapılmış bir eylem" dedi.Bu pis eylemi yapanların, ima edildiği gibi devletin gizli servislerinde yuvalanmış çetecilerin ise, bu denli acemice davranmaları garip!Ayrıca... Devletin ya da devlete yakın olanların ortalığın karışmasından ve büyüyebilecek olayların başka yerlere sıçraması tehlikesinden ne yarar beklentileri olabilir?Yani...Komplo teorileri yürütürsek, hadisenin arkasında PKK'nın da olabilmesi mümkün.Türkiye'de oluk oluk kan akan yıllarda köylere subay ve asker üniforması giymiş PKK'lıların baskın yaptıkları gerçek değil mi?Belki... Bu olasılık da dikkate alınarak şimdilik açıklama yapılmıyor.Ancak... Ne olursa olsun, süratle sonuç almak, suçluları yakalamak ve cezalandırmak gerekir.AB eşiğindeki Türkiye'nin artık bu pisliklerden arınma zamanıdır......................Öte yandan Şemdinli'de bombalama olayları 2 aydır sürüyor.Ağar'a göre, "orada bir şeylerin provası yapılmakta..."Yönetimin bu kadar zaman suskun kalması anlaşılır şey değil.Gevşek ve sessiz kalınınca, bombalama olayları, işte bu vahim noktaya dayandı.Şemdinli'de olaylar sürüyor ama hâlâ iktidarın üst düzey isimleri orada yoklar.Şimdi gitmezlerse... Hiç temenni etmem ama olayların kontrolsüz kalması halinde sonraları hem gecikmiş olurlar, hem de -belki- karşılaşabilecekleri -olası- tepkiler nedeniyle gitmeye çekineceklerdir.Bu çok üzücü olayı lanetliyorum. g.civaoglu@milliyet.com.tr Şemdinli'deki son patlama eğer "ikinci Susurluk" ise, hainliğin de ötesinde tam bir çılgınlık ve ahmaklık.