2013 yılında Suudi hapishaneleri “ölüm hücrelerinde” yatan ve infaz bekleyen mahkumlara bir seçenek sunuluyor.
“Ya boyunlarınız vurulacak ya da cihada katılacaksınız.”
Ölüm hücrelerinden “Cihada katılacağım” diyenlere “anlaşma” kapsamında “af” çıkarılıyor.
Ailelerine de Suudi topraklarında ikamet izni veriliyor.
Maaş da bağlanıyor.
O ölüm hücrelerinden çıkarak Suriye’ye “Esad’a karşı cihada gidenlerin“ çoğu şimdi IŞİD’de çarpışıyor olabilir.
Olay, gizli bir “iç yazışma metni” teşhir edilince ortaya çıkmış.
Prof. Michel Chossudovsky’nin Global Research internet sitesinde yayınlanan yazısı kabuk tırnaklıyor.
İçteki yarayı gösteriyor. Bazı -Suriye kokulu- tereddütlerim var ama yazar Robert Fisk ile Daily Telegraph, The Independent, Daily Express gibi gazetelerden alıntılar bu iddiaları güçlendiriyor.
Başka “ilginç” iddialarla birlikte özetleyerek yansıtıyorum:
.......................
Sahi, bu İslam Devleti IŞİD projesinin ardında kim bulunmaktadır?
Şu ironiye bakın ki eski adıyla Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) olarak da bilinen İslam Devleti’ne bağlı isyancılar, yakın zamana dek, Suriye’nin “muhalif özgürlük savaşçıları” olarak selamlanıyorlardı.
Peki, Suriye’deki cihatçı ayaklanmanın ardında kim bulunuyordu?
Bugün, Halifelik projesine karşı bombalama kampanyasına girişilmesi için emir verenler!
Riyad ve Doha, İslam Devleti’nin finanse edilmesinde Washington’la iletişim halinde ve onun adına merkezi bir rol oynamışlardır ve hâlâ da oynamaktadırlar.
.........................
Londra merkezli Daily Express’e göre, “Katar ve Suudi Arabistan, bu adamlara (İslam Devleti teröristleri) mali destek ve silah desteği sağlamaktadır.”
Mainz Üniversitesi [Almanya] Arap Dünyası Araştırmaları Merkezi DirektörDoktor Günter Meyer ise Deutsche Welle’de şöyle belirtiyor: “Bugüne dek IŞİD’i finanse edenler, başta Suudi Arabistan olmak üzere, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleri olmuştur.”
Ve... Daily Telegraph, 12 Haziran 2014: “Bu para IŞİD teröristlerine, Suriye’deki hükümet güçleriyle savaşmaları için verilmişti. Batı, Suudi Arabistan ve Katar gibi müttefikleri kanalıyla, daha sonra IŞİD’e ve diğer El Kaide bağlantılı gruplara evrilecek olan militan isyancı grupları desteklemişti.”
Robert Fisk’e g The Independent, 12 Haziran 2014, “İslam Devleti’nin Halifelik projesi Suudi Arabistan tarafından finanse edilmiştir. ...... Irak’la Şam İslamcı Sünni Halifeliği, yani Kuzey Suriye’deki Halep’ten neredeyse Irak-İran sınırına uzanan alanda etkinlik gösteren IŞİD’e ve birtakım diğer ufak tefek gruplara mensup cihatçılar Suudi Vahhabiler ve kudretli oligarklar tarafından desteklendiler ve şimdi binlerce kilometrelik bir alana hükmediyorlar.”
.......................
2013 yılında teröristlerin desteklenmesi kapsamında Suudi Arabistan, Suudi hapishanelerinin ölüm hücrelerinde kalan mahpusları serbest bıraktı.
Gizli bir iç yazışma metni teşhir edilince, bu mahpusların Suriye’de hükümet güçlerine karşı savaşan (IŞİD ve El Nusra da dahil) cihatçı savaşçıları “takviye etmek” için salıverildikleri ortaya çıktı.
Söylendiğine göre, mahpuslara bir anlaşma önerilmişti:
Ya hapiste kalıp cezalarını çekeceklerdi ya da Suriye’de Esad’a karşı savaşacaklardı. Anlaşma kapsamında mahpuslara “af ve Suudi Arabistan Krallığı’nda kalmalarına izin verilecek olan ailelerine aylık bağlanması” teklif edildi.
Yani Suudi yetkililer bu insanlara bir seçenek sunmuştu: Ya boyunları vurulacaktı, ya cihada katılacaklardı.
‘U’ DÖNÜŞÜ
ŞİMDİ ise “IŞİD’e karşı tavır” için bu sıralanan ülkeler anlaştılar.
Matruşka bebeklerinin bir sonrakini merak ediyorsunuz elbette...
................
Not: Yukarıda özetlenen yazı “BİLİM ve ÜTOPYA” dergisi, Ekim 2014 sayısında yayımlandı.