Kendimi sefa çiçeği gibi hissediyorum.Tim ya da diğer adıyla Timurun konuğuyuz. Tam adı Timur Schindel.Babası Amerikalı, annesi Türk. Gaziantepteki lakabı "Amerikalı..."Başarılı meslek yaşamı sürdürerek büyük ve ünlü bir otomotiv şirketine genel müdür olmuş.Yıllar geçince sıkılmış. "Başka ve gönlümce bir şeyler yapmalıyım" diye düşünmüş.İstifa etmiş.Motosikletine binmiş. İki yıl boyunca Türkiyeyi il - il, ilçe - ilçe dolaşmış. Ve Gaziantepte eski taşyapı Ermeni evlerini görünce, orada kalmaya ve yerel renkleri gelenekleri, yaşamı yansıtan bir butik otel yapmaya karar vermiş. Toplam 18 oda, 2 süit, yüzme havuzu ve diğer olanaklar planlanmış. Bir kısmı bitmiş. Asmalar. Kebap, lahmacun, rakı...Ve Ermeni müziği... Tepemizde pembe renkli karınlarını göstererek yavru yarasalar uçuşuyor. Zeugmanın simgesi çingene kız. Ne tarafına geçip bakarsam, göz gözeyiz. Gözleri sola - sağa ona bakanları izliyor gibi. Bizim gazeteci milletinden bir arkadaşımız bunu şöyle yazabilir: "Çingene kız beni kesiyor, gözlerini benden ayırmıyordu..." Bilin bakalım "kim". Bana e - maille tahminlerinizi gönderin. Anadolu evleri butik otelini anlatırken, villa gettoları yaratarak neleri yitirdiğimizi anımsayalım. Evler tamamen taş. Yazın serin, kışın sıcak tutuyor. "Hayat"lı... Yani, yüksek duvarlar ortasında geniş avlulu. Odalar ise "nacarlı... (duvardan duvara dolap - çekmece) Tavanlar sırıklı ve işlemeli. Zemin, Halep sıvası. (Yerinde dökülen bir tür zemin.)Kuş tahaları... (Her odanın avluya açılan duvar tepelerinde, yuvarlak kuş evleri. Bu yuvanın odaya bakan yuvarlak yüzü cam kaplı. İçlerinde kafese hapsedilmemiş kuş komşularla yaşamak güzel. Odalar arkasında ve katlar arasında gizli geçitler. Oda içlerinde kuyular, taş oyma mağaralar... Haznalar (kiler), livanlar (antre), ganeler (küçük havuzlar)...Bu evlere özgü ev yapımı likörler..........Milliyet TIRı ile Güneydoğuyu dolaşırken bu "Anadolu Evleri" güzelliğini iki akşam yaşadım. Orada geceleyemedim. Ama ilk fırsatta döneceğim. Hemen birkaç adım ötedeki Burhan Çağdaşın nefis kebaplarını, 100lerce yıl öncesinin yöntemiyle yapılan kuru baklavalarını da şimdiden özledim. Anadolu Evlerinin bulunduğu sokaktaki diğer eski evler de kapışılmış. Birini de belediye almış. Celal Doğan, burayı baştan başa "Gaziantepte yaşam" tanığı haline getiriyor. İşte Anadolu Gaziantep müzesi bir hazine.Zeugma mozayikleri, freskleri inanılmaz bir teknikle aynen korunarak getirilmiş. Bu başarının sahiplerini kutlamak gerek Gazetelerde, TVlerde yayınlanan ve bir bakıma Zeugmanın simgesi haline gelen "çingene kız" mozayiği karşısında heyecan duydum. Nereye giderseniz, gözleri takip ediyor.Eros mozayiği de nefes kesiciydi. Müzeyi bize belinde tabancası olan bir hanım koruma gezdirdi. Alkışlanacak kadar başarılıydı. Zeugmadan getirilen mezar taşları freskler büyüleyici. Gaziantep Müzesi, bu harikulade değeri tartacak fiziki ve insan kaynağı kalitesinden yoksun. Gaziantepe bir turist seli akıtacak Zeugma sanat hazineleri, böyle Allahlık mekâna ve tapu memuru zihniyetli personele bırakılamaz. g.civaoglu@milliyet.com.tr Bir müze ki...