Songül Öden ve Erol Evgin düeti
ŞEFFAF ODA, Sevgililer Günü’nü 12 Şubat’ta karşılıyor. Unutulmaz aşk şarkılarıyla usta sanatçı Erol Evgin ve sınırların ötesinde hayran kitlesi olan, şiir tutkunu başarılı oyuncu Songül Öden’le...
“İşte Öyle Bir Şey, Bir de Bana Sor ve Hep Böyle Kal” harmanıyla başlıyor söyleşi...
Ardından Songül Öden’den Attilâ İlhan şiiri “Ben Sana Mecburum...”
Songül şiir tutkunu...
Şiir yazmaya 9 yaşında başlamış.
Şimdi öykü yazıyor.
Songül Şeffaf Oda’da Nâzım’dan, Cemal Süreya’dan da şiirler okuyor.
Sezen Aksu’dan “Yürüyorum Düş Bahçelerinde” adlı şarkıyı söylüyor.
..........................
Songül, Ortadoğu’da ve Balkan ülkelerinde de popüler...
Ortadoğu’da kadınların yüzde 74’ü Gümüş’ü, oradaki adıyla Nur dizisini izliyormuş.
Hatta şöyle bir karikatür de varmış...
“Çağımızın 3 salgın hastalığı; Kuş Gribi, Deli Dana, Nur dizisi...”
Diziler yayınlandıktan sonra başka ülkeler tarafından satın alıyor.
Ancak Umutsuz Ev Kadınları Ortadoğu’da ilk defa eşzamanlı olarak yayınlanıyor.
..........................
Songül’ün annesi önceleri dekoltesinden, rol gereği erkeklerle fiziki yakınlaşmasından tedirgin olurmuş. Şimdi durum nasıl diye soruyorum.
Anlatıyor:
“Şimdi iftihar ediyor. ‘Bu onun işi’ diyor. Kardeşlerimle birlikte biz de ona AB’ye girdin diye takılıyoruz.”
Songül Ankara Dil Tarih Coğrafya’dan tiyatro mezunu.
Keşanlı Ali Destanı’nda Zilha karakteriyle de tiyatro sahnesinde...
EROL EVGİN: SAHNEDE UÇUYORUM
Usta sanatçı Erol Evgin sahnede parmaklarının ucunda yaylanırken basketbol pivotu yükseliyor.
“Uçtuğumu hissediyorum. En çok keyif aldığım şey şarkı söylemek” diyor.
“Her zaman merak ederim acaba opera söylüyor musun” diye sorusuna “ben 70’li yıllarda 5 yıl şan çalıştım. Nefes alma tekniklerini öğrendim” yanıtını veriyor.
Muhteşem ses...
Erol Evgin Sevgililer Günü’nde The Plaza Hotel’de sahne alacak. En güzel şarkılarını sevgililer için söyleyecek. Yine sahnede devleşecek ve uçacak...
Erol Evgin’den unutulmaz aşk şarkıları ve Songül Öden’den en güzel aşk şiirleri ve ikisinin düeti.
Sevgililer Günü Özel “ŞEFFAF ODA”da...
KIRMIZI KALPLİ NİŞANTAŞI
14 Şubat’ta Nişantaşı gene “çekim alanı...” Şişli Belediyesi’nin “Kalbim Nişantaşı’nda Atıyor” konsepti “havada aşk kokusu var” dedirtecek.
Abdi İpekçi Caddesi’ne kalp desenli kırmızı halılar seriliyor.
Cadde üzerinde aşka çağrı yapan melek figürleri, cadde boyunca “3 boyutlu unutulmaz aşk filmlerinden” gösteriler.
DJ performansları, şovlar, tango, vals, salsa etkinlikleri.
Sahne üzerinde bir yarışma: “En iyi ilan-ı aşk” kazananlara hediye...
Orada da aşkını bulamayana “yalnız kalpler dilek ağacı...”
Ağacın dallarına not bırakmak yaşamda sürpriz yaptırabilir.
Mustafa Sarıgül diğer bütün performansın yanı sıra “yaşam sevincini” de yaşatıyor.
MAVİ KANLI VİSKİ
JOHNNIE Walker viskilerinin tadımına çağırırken, CEO Galip Yorgancıoğlu “tanıtımları Tom Jones yapacak” dedi.
Kafamda “Sex Bomb” şarkısı...
“Ne alaka” diye düşündüm.
Ama kafamda da takılı kaldı.
Çırağan otelin Kaftan odasında bir grup geniş ve uzun masanın etrafındaydık.
Önümüzde 6 viski bardağı... Birer karaf su...
Tom Jones adlı bir viski “mastırı” yansının başında Johnnie Waker’in efsanevi yürüyüşünü anlatan kısa tanıtım filmini sunuyor.
Son yıllarda gördüğüm en yaratıcı kısa metraj.
Peki bu “sakalları benim gibi, uzun gri saçlı, 40’larındaki” viski uzmanıyla milyonların sevdiği şarkıcının aynı ismi taşımaları “ne iş?”
Dönelim Johnnie Walker’e.
Dünyanın ilk markalı viskisi. Dünyanın en çok satan viskisi.
Johnnie Walker İskoçya’da ticaret hayatına küçük bir dükkânda çay harmanlayarak başlamış.
Sonra aklını viski üretiminde kullanmaya karar verir.
İskoçya’nın her köşesinden topladığı birbirinden farklı renk, lezzet ve karakterdeki viskileri karıştırarak 40 çeşit viskiyi defterine not eder.
Kırmızı etiket (Red Label) 1820’de üretime başlamış 36 ayrı viski karışımından elde edilmiş.
Black Label (siyah etiket) dünyanın en çok satan viskisi.
Uzmanlara göre viskinin Everest’i.
Blue Label (mavi etiket) dünyanın en pahalı ve nadir bulunan viskisi. 16 tür viskiden üretilmekte. 10 bin şişede bir seçimi simgeliyor. Harmanında 50 yıllık viskiler var. Üretimi sınırlı. Her şişe numaralı.
Bu anlatım “neden mavi etiket” sorusunun da cevabı.
Malum... Avrupa’da asiller için “mavi kanlılar” denir.
Gecenin yemek faslında çok zorlu bir uğraş vardı.
Viski esliğinde sunulan ve viskiyle lezzet uyumu olması gereken yemekler.
Şefin ellerine sağlık.
MANKEN BAHÇESİ BREZİLYA
BİLMİYORUM neden dünyanın en güzel ve en ünlü mankenleri Brezilya’dan çıkıyor. Onlardan biri Ana Beatriz Baroz İstanbul’da.
Cengiz Abazoğlu’nun defilesinde izledim.
Uzun tuvalet içinde aynı kumaştan mayo ile nasıl da farklıydı.
Önce kırmızı...
Sonra siyah...
Alkışın hasını aldı.
Abazoğlu’nun diğer modellerini de sevdim. 1950’nin çizgilerini 2012’nin akımlarıyla yorumlamış; dilerseniz stilize klasik deyin.
Ana Beatriz Baroz farkını ortaya koymak için şu fotoğrafa bakmak kâfi.
