Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bunlar, daha 3 yıl önce rüyada görülse, "Hadi canım sen de, olur mu hiç?" diye gülerek anlatılacak şeylerdi...................Bu sonuçlar, AKP bilançosuna "özvarlık artışları" olarak yansımakla birlikte asıl Türkiye'ye önemli katkıdır.Çünkü... Siyasi iktidarlar geçicidir ama Türkiye'nin kazançları ise kalıcı......................AKP'nin aldığı ekonomik sonuçlar, küresel ekonominin kurallarının uygulamasıdır.AB'ye üyelik için görüşmelerin başlaması da, Türkiye'nin daha 1958'de Bayar-Menderes-Zorlu üçlüsünün yönetimdeki Demokrat Parti dönemine uzanan izleriyle birlikte tanımlanmalıdır.Yani... AKP, ekonomide ve dış politikada daha önce çizilmiş bir rotada, dümeni sağlam tutabilmiştir.AKP'nin zihniyet coğrafyası ile tam da örtüşmeyen bir iklime zorunlu yolculuk yapılmıştır.Bu yolculukta AKP de kendini yeniden tanımlamaktadır.Gerçekten...İktidar olduğunda tüm söylemlerine karşın "değişmiş" değillerdi ama bu yolculukta bilinçaltları zaman zaman tepki verse ve olmadık söylemlerle tüyleri ürpertseler de bu yolculukta -ister istemez- "değişmekteler."Sanıldığı ve gerektiği gibi değil elbette ama değişim oluyor.İçkili karantina bölgeleri, haremlik selamlık havuzlar, turistik tesisler, bakan eşlerinin erkek masalarından dışlanışı ve bunun gibi bir dizi, zurnanın "zart" dediği kara delikler ötesinde Türkiye, 3 yıl öncesine göre inanılmayacak kadar fazla artılara sahip...................Ve daha öncekiler ne kadar da küçülüyorlar.Laik, demokrat, liberal, küresel değerleri temsil ettikleri iddiasıyla siyaset yelpazesine açılanların beceriksizlikleri, çapsızlıkları, tembellikleri nasıl da ortaya çıkıyor.Sormak gerek:"Her şeyi bu kadar ağzınıza yüzünüze bulaştırmak, Türkiye'yi krizlerin ortasına atmak, bir günde milyonlarca insanı mahvetmek, onları işsiz bırakmak, işyerlerini kapatmak hakkını kendinizde nereden buldunuz?"Kolejler bitirdiniz, en iyi üniversitelerde okudunuz, yurtdışında eğitim aldınız, birkaç yabancı dil öğrendiniz, görgünüzü, bilginizi katladınız ve 3 yıl önceki Türkiye'nin günahkârları oldunuz."İmam hatipli, kenar mahalleli, taşralı" diye küçümsedikleriniz, asıl sizin yapmanız gerekenleri yapabildiler. Siz neden yapamamıştınız?Belki tembellik, belki heyecansızlık, belki açgözlülük...Tüm umutları tükettiniz. Parlamentoya bile giremediniz. 3 yıl önceki seçimlerde Türkiye insanını seçeneksiz bıraktınız, AKP'ye mahkûm ettiniz.....................Vergi indirimi, kimileri "ters" baksa da, büyük olaydır.Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir "köklü indirim" oluyor.Hadiseyi dar kalıplar içinde sadece bir mali reform gibi görmek yanlıştır.Bu indirim, daha sonraki indirimlerin ilk adımıdır.Vergi ödeme katılımını artıracaktır.Vergi kaçakçılığını azaltacaktır.Kayıt dışı ekonomi alanı daralacaktır. Ahlaki değerlere katkıda bulunacaktır.Yatırımları ve dış sermaye yatırımlarını tetikleyecektir.İş ve aş sorununun çözümü için yeni işyerleri yaratacaktır.Küresel normlarla uyum içinde bir adımdır.Vergi kırtasiyesi azalarak Türkiye'yi, girişimcilerin çekim alanına yaklaştıracaktır.Elbette her şey gülistanlık olmayacak ama çok şeyin değişimini yaşayabiliriz."Vergi ödeyen vatandaş" saygınlığı yükseldikçe, yönetimin yönetilene "hesap verme" sorumluluk ve zorunluluk çizgisi de derinleşir. g.civaoglu@milliyet.com.tr Önce enflasyon yüzde 10'un altına indi. Sonra... 6 sıfır atılarak TL'de "utanç duvarı" yıkıldı. Fert başına milli gelir 3 yılda yüzde 80 dolaylarında artarak 5 bin dolara dayandı. Şimdi de vergiden yüzde 10 indirimle bir bakıma "0" atılıyor. Vergi oranları, küresel standartlara çekiliyor.