Yalnız kovboy

Daha önce de AKP bakanlarına kovboy jargonuyla "Bizim Texas’ta at satıcıları vardır. Sizin gibi pazarlık eder, donumuzu bile alırlar" dememiş miydi?
Kabalığı, sadece bizimkilere değil.
Adamda "sığır çobanlığı sendromu" var.
Konuları, Texas’ın simgeleri olan sığır, at, petrol, yumruk, silahla algılıyor.

Başkan Bush’un doğduğu, büyüdüğü, valilik yaptığı Texas’ın kalbi Houston’da bir bara götürülmüştük.
Adı bar ama aslında bir eğlence köyü.
Etrafı yüksek duvarlarla çevrilmiş.
"Silahlarınızı kapıda bırakın" diye bir levha.
Bize sıkı sıkı tembih etmişlerdi:
"Sakın İngilizceden başka dil konuşmayın. Amerikalı olmayanlara ve siyahlara düşman ırkçılarla başınız fena halde belaya girer..."
İçeride bir sürü bar.
Şahane Pazar programında gösterilen, mekanik hareketli madeni boğalar.
Mekanik madeni kollar.
Yapay boğaların sırtında rodeo, mekanik kollarla kol güreşi yapan yarma gibi irikıyım adamlar.
Onları alkışlayan "bıçkın kovboy" yürüyüşlü kızlar, kadınlar.
Havalı tüfek ve tabancalarla hedef indirenler.
Erkeği, kadınıyla hepsinin ellerinde bira şişeleri.
Her an hadise çıkaracak görüntüdeler.
İçeride bir tane bile "siyah" yok.
Değil girmek, gölgesi bile uzanamaz.
Striptiz yapan birbirinden güzel kızlar arasında da tek bir "siyah" görmedim.

Az sonra başlayacak rodeo yarışmasına çağrı yapıldı.
Bilet alıp bir kapıdan girdik.
Tribünler doluydu.
Ortadaki geniş toprak alanda "sığır yakalama, boğa üstünde durma yarışmaları olacaktı."
Önce genç kız ve delikanlılar at sırtındayken, kaçan buzağılara kement atıyor, hayvanları yere yıkıyorlardı. Sonra attan hızla inip en kısa zamanda hayvanların üç ayağını bir araya getirerek düğüm atıyorlardı.
Bunu en kısa zamanda yapanlara ödül veriliyordu.
Genç kızlar ve oğlanlardan sonra, sıra afilli kovboylara geldi.
Onlar da sığırları yakaladılar.
Organı sıkılarak delirtilmiş boğaların sırtında en uzun kalma yarışmaları da yapıldı.
Kızlar, oğlanlar, yarma kovboylar arasında bir tek "siyah" yoktu.

ABD Başkanı Bush’ un Ortadoğu coğrafyasına sığır çiftliği gibi bakan kovboy yaklaşımı bu anlatılanlar ışığında biraz anlaşılabilir.
Ortadoğuyu kendi yol haritasına göre gütmek...
Bu coğrafyadakileri sığırlar gibi "benim olanlar" diye damgalamaya kalkışmak.
"Olmayanları" kementle yakalayıp, yere devirerek, bağlamak.
Rakip çiftliklerden kovboylara yumruk... Gerekirse kurşun.
Kafa bu.
Ancak, gittiğimiz barda çekilen filmin adı - yanılmıyorsam - "Yalnız Kovboyödu.
Bu kafayla Bush ABD’si de öyle bir yazgıyı paylaşır.
Hem de insanların sığır, uluslararası ilişkilerin at cambazlığı, dünyanın da küresel çiftlik olmadığını çok geçmeden anlar.
Dileriz ki hem ABD’ye, hem insanlığa pahalıya mal olmasın...
Öte yandan ABD ile ilişkileri de sadece Bush’a endekslemek yanlış olur.
Sorunların çözümünü mümkün olduğunca germemek ve Bush sonrasına esnetmek de bir yol.