Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Yargıya bütün saygımla bazı notlar:
HSYK seçimleri yapıldı.
“Bağımsız yargının çatısı” çatılabildi mi?
Önyargılı olmak istemiyorum.
“Keşke beyaz bir sayfa açılsa” gibi belki de “naif” dileğim var.
.....................
Öte yandan...
İktidara yakın medyadaki “zafer” yorumları kuşku verici.
O mahallenin söylemiyle “paralel yapıya” karşı bir “zafer” diye de yorumlanabilir.
HSYK’nın, iktidara yakın listesi “Yargıda Birlik Platformu”nun kazanmasını kutsamak da olabilir.
Bunlara ilaveten “Yasal düzenleme yapılarak sonuçlar iptal edilebilir” söylemlerinin/gözdağı vermelerinin tedavülden kaldırılmış olmasına bakarak iktidarın memnuniyeti gibi bir yorum da yapılabilir.
Son tahlilde gönül rahatlığıyla “Bağımsız yargının çatısı çatıldı“ denebiliyor mu?
......................
Demokrasinin temeli olan “kuvvetler ayrılığı” gereği “yasama, yürütme ve bağımsız yargı” mukaddes üçlemesi hâlâ tartışmalı.
Eşiğinde olduğumuz Avrupa Birliği demokrasi standartlarının gerisindeyiz.
Yüzyıl öncesinin “kuvvetler ayrılığı” tartışmalarında patinaj yapmak iç acıtıcı.

Haberin Devamı

BİR ASIR ÖNCE

TAHA Akyol Hürriyet’te dün bu “bir yüzyıllık tüneli” bakın nasıl anlatmış.
Yıl 1913, Mekteb-i Mülkiye’de “hukuku esasiye”, yani Anayasa Hukuku hocası merhum Babanzade İsmail Hakkı Bey’in “hukuku esasiye” adlı ders kitabı... 650 sayfalık muhteşem bir eserdir.
1923 başında Mustafa Kemal Paşa da okumuştur. Önemli bulduğu, kabul veya reddettiği satırların altını mavi ve kırmızı kalemlerle çizmiş, kenarlarına da notlar yazmıştır.
Kitabında İsmail Hakkı Bey, bugünkü Türkçeyle aynen şöyle yazıyor:
“Bütün kuvvet yalnız bir organda, devletin bir unsurunda toplanır ve yerleşirse neticesi kaçınılmaz olarak keyfi idareyle, istibdat ve tahakkümle sonuçlanır.” (Hukuku Esasiye s. 494)
Monarşik ve cumhuri rejimleri de anlatan İsmail Hakkı Bey, erkler bir elde toplanırsa “Cumhuriyet rejiminde bile istibdat olabilir” diye de belirtir kitabında.
.....................
Yüz yıl geçti, hâlâ kuvvetler ayrılığı kavramını tartışıyoruz!
....................
10-15 hâkim, milli iradenin çıkardığı bir kanunu nasıl iptal edebilir diye bana soru gönderen hukuk öğrencileri var!
Şunu hepimiz kabul etmeliyiz: Hukuk devletinde yönetenlerin çıkardığı kanunlar ve kararlar yargı denetimine tabidir! Anayasa’ya aykırı hükümler “torba yasalar”a konulsa bile iptal edilir!
Hukuk devletinde yargı yürütmeye karşı bağımsız ve herkese karşı tarafsız olmalıdır.
Bugün Türkiye’nin en az yarısı “yürütmeyle uyumlu yargı” endişesini taşımaktadır.
....................
HSYK seçimlerinin henüz bilinmeyen sonuçları hakkında iktidarın “Gayrimeşru sayarız” gibi tehditkâr açıklamalar yapması vahimdir. “RTÜK modeli”nden, yani yargıda partiler paylaşımından söz edilmesi ise dehşet vericidir!

Haberin Devamı

ÇÖZÜM

YARGI için “listelerle seçim” daima bu tür tartışmalara açıktır.
Hangi liste kazanırsa yargının doruğunun bir görüşün gölgesi altında kaldığı kuşkuları olur.
İktidar listesi “iktidarla uyumlu yargı” yorumları yaptırır.
“Muhalefet listesi” kazanırsa da yargı zirvesine “siyasi taraf” damgası vurulması sonucunu getirir.
Türkiye güncelinde buna bir de iktidar kanadının söylemiyle “paralel yapı listesi”ni ekleyin.
Oysa...
“Liste” değil, “bir adaya bir oy” sistemiyle yapılsaydı seçimler HSYK “çoğunlukçu tek görüşlü” kuşkuları vermek yerine, bütün görüşlerin temsil edilebileceği “çoğulcu” dokuda olabilirdi/olmalı.