Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Zurnanın "zart" dediği delik "ya gene ses verirse" korkusu dışında, ekonomi olumlu işaretler veriyor.
Zurna için kaygılara "güvence" ise, R. T. Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ne yolculuk olasılığı mı?
Anlatayım.
İlk 7 ayın birikimli enflasyonu yüzde 11.
Geriye 5 ay kaldı.
Ağustos enflasyon beklentisi ( - )...
Eylül, ekim, kasım ve aralıkta en fazla yüzde 2'şer olsa yüzde 8 eder.
2003 yılı enflasyonu yüzde 19'da kalabilir.
Yüzde 2 de beklenmeyen olayların olumsuzluk payı olsun.
En fazla yüzde 21 enflasyonla yıl kapanır.
Ekonomik program hedefi ise zaten yüzde 20'ydi.
Yani, 1 puan altı ya da 1 puan üstüyle hedef tutturulacak gibi görünüyor.
Tabii...
Yine bir tezkere krizi, ABD ile köprülerin tahribi gibi darboğazlar oluşmazsa...

Merkez Bankası - hükümet arasındaki sürtüşmenin nedeni, ekonomiyi farklı merceklerden görmekti.
Hükümet, "faizleri düşürmek ve kurları yükseltmeye" takmıştı.
Böylece yatırımı, üretimi, ihracatı artırmayı hedefliyordu.
Merkez Bankası ise enflasyona endeksli para politikası uyguluyordu; "Nispeten yüksek faiz ve düşük kur..."
IMF de, Merkez Bankası politikasını destekliyordu.
Çünkü...
Hükümetin savunduğu politika, sadece sanal mutluluk verecekti. Daha önceki hükümetler tarafından da uygulamıştı. Sonu kötü biten rüyaydı.
Zaman, Merkez Bankası'nı haklı çıkardı, enflasyon üst üste 3 aydır ekside... Faizler de emir ve komutayla değil, enflasyonun düşüşüne paralel olarak sağlıklı inişte. 4 ayda yüzde 12 geri çekildi.
Türkiye, belki iki yıl sonra, çift haneli enflasyona sahip iki ülkeden biri olmak utancından kurtulacak.
Açık denizlerde, dalgalardan dayak yiye yiye nihayet kurtuluş umudu mu?
Galiba kara göründü.

Türkiye'nin toplam dış ticareti, ilk kez 100 milyar doları aşarak "dalya" diyor. Gerçekten olumlu bir dönemeç.
İhracat, geçen yıla göre yüzde 35 artarak 44 milyar dolara doğru gidiyor.
İthalat ise 61 milyar doları bulacak gibi. Toplam 105 milyar dolar.
Hedefin üstünde.
Ekonomik büyüme yüzde 6'yı buldu. Yüzde 8'e gidiyor.
Hedef yüzde 7'ydi.
Gerçi en fazla 8 milyar dolar olması gereken dış ödemeler dengesi açığının, 10 milyar dolara varması tehlikesi var ve bu rakam, Türkiye'de krizlerin işareti olmuştur, yani her şey tozpembe değil ama gene de olumlu bir gösterge var: "Kaynağı belirsiz döviz girdileri..."
İlk 5 ayda, kaynağı belli olmayan 2 buçuk milyar dolar döviz girişi oldu.
Siyasal - göreceli - güven ortamında, yastık altlarından, vergi affı sonrası dışarıdan geri gelen "bıyıklı dolarlar" ve Irak'tan geldiği sanılan paralar.
Kısacası, kriz habercisi gibi görülen "ödemeler dengesinde 10 milyar dolar açık" olasılığı pek yok.
Kaynağı bilinmeyen döviz girişleriyle açık, 5 milyar dolarda bile kalabilir.
IMF'ye borçlarda vadenin 2006'ya ötelenmesi de iyi haber. Hem ekonomi nefes alacak... Hem de IMF ile anlaşmanın ve ekonomik program disiplininin 3 yıl daha süreceği anlaşılıyor.
Macerasız, istikrarlı bir yol haritası ihtiyatlı da olsa umut güçlenmekte.

Ancak bütün bu olumlu görüntüler, zurnanın son deliğine gereksiz bir üflemenin "zart sesiyle" bozulabilir.
Gerçekten... Ya İslami siyaset kültürüne dayalı alışkanlıklar, hiç beklenmedik anlarda birdenbire ortamı karıştırırsa?..
Bu kaygılara R. T. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı olasılığı için "belki de bir güvence" diye bakılabilir mi?
Çankaya yol haritası o yoldaki adayların, sadece AKP ve cemaatleri değil, Türkiye'nin bütün ağırlıklı kurumları, sivil toplum örgütleri, Anayasa ilkeleri ile de uyumlu olmalarını, duyarlı dengeleri kollamalarını gerektirir.
"Akım" derken "kakam" diyen çarıklı erkan - ı harpleri yani, zurnanın son deliklerini belki Çankaya süreci susturur.
R.T. Erdoğan Çankaya'ya çıkar mı?
O başka soru.
Ancak Çankaya yolunun ufukta görünmesi bile, AKP'yi şirazede tutabilir.