Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yunanistan, “sahile yaklaştırmadığı” her bir bot için Avrupa Birliği Bakanlar Kurulu (Avrupa Komisyonu) başkanlığından para alıyor. Bu parayı, komisyon başkanı Ursula von der Leyen’e bağlı, Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (Frontex) veriyor. AB bu uygulamaya “Geri itme” adını veriyor. Projenin Yunanistan ayağının adı “Poseidon.” (Poseidon, son günlerde İzmir’de adı sık geçen Agamemnon’u doldurup, Çanakkale yöresindeki Truva’ya savaşa gönderen Yunan tanrısı!)

Ursula von der Leyen, bir tarihte Türkiye’ye de Suriye ve İran üzerinden gelen yabancıları geri itme karşılığı vize kolaylığı ve para teklif etmişti.

Haberin Devamı

Elbette, Ursula von der Leyen veya Frontex’in başmüdürü Letonyalı Aija Kalnaja, Yunan sahil koruma sorumlusuna “Mülteci ve göçmenleri iterken, uzun değneklerin ucuna bıçak bağlayarak botları delin, batırın” dememiştir. Ama Türkiye’nin, sayısız insan hakları eylemcisinin ve bizzat kendi Kızılhaç yardım örgütlerinin defalarca sağladığı fotoğraf ve videolarda bu sopaların ucunda botları delmek ve batırmak için sivri metallerin bulunduğu görülüyor. Ursula von der Leyen veya Frontex’in sorumlusu Kalnaja bu kanıtları görmüyorlar mı? Tabii ki görüyorlar.

AB’nin yargı erkini kullanan İnsan Hakları Mahkemesi, 2014’te ve 2015’te iki ayrı olayda göçmen botlarının batırılması ve 11 kişinin ölmesi üzerine açılan davayı yedi yıl sonra, geçen ay karara bağladı. Yunanistan’ı zarar görenlere ve ailelerine toplam 300 bin euro ödemeye mahkûm etti. Yunanistan, Frontex’in bütçesinden yılda 1 milyar euro’ya yakın ödenek alıyor; geri itilen bot başına ödenen “prim” ise belli değil. 300 bin euro da Miçotakis’i insanlık dışı cinayetlerinden caydıramaz.

Ursula von der Leyen, Frontex’in yöneticisi Kalnaja, resimleri-videoları görmedilerse, kendi mahkemelerinin bu kararını da mı görmediler? Frontex’in eski başkanı Fransız vatandaşı Fabrice Leggeri, primleri Yunan görevlilerle kırıştığına dair Le Monde’da çıkan haber üzerine istifa etti, yerine getirilen Kalnaja, konuyla ilgili soruşturma bile açtırmadı. Ursula von der Leyen, bütün operasyonun tepesindeki kişi olarak, ağzını bile açmadı.

Haberin Devamı

İstanbul’daki Türk-Alman Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ralf M. Kanitz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararından sonra Avrupa Komisyonu’nun Yunan hükumetine baskı yapması ve geri itme olayının durdurulmasını sağlaması gerektiğini söylüyor. Yunanistan’ın düzensiz göçmen veya tehlikeden kaçan mülteci ayrımı bile yapmadan, insanları lastik botlara doldurup sonra onları sürükleyerek açık denize bırakması, dünyada birçok insan hakları örgütünü Frontex’in kapatılması için harekete geçmeye sevk etti. Macaristan, Frontex’in ülkedeki faaliyetine son verdi ve Avrupalı memurları sınır dışı etti.

Belki iyi bir tercüman bulursa, Belçika doğumlu Alman asıllı ve ana dili Fransızca olan von der Leyen şu ifadeyi tercüme ettirebilir: Asım ve Abdülvahap’ın kanı onun ellerindedir. Tabii önce Asım ve Abdülvahap’ın kim olduğunu araştırması gerekiyor.