Yazarlar Hangi Noel?

Hangi Noel?

24.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hangi Noel?

Hangi Noel

Talat HALMAN

AVRUPA, bu gece Noel gecesini, yarın Noel gününü kutluyor. Biz, Noeli kutlamadığımız gibi, pek düşünmüyoruz bile. Noel, Hıristiyanlığın geleneği. Biz, Kuran - ı Kerim İsa Peygamberi tanıdığı için ona saygı duyuyorsak da, bağrımıza basmıyoruz. Hıristiyan geleneklerinin hemen hiçbirini benimsemiyoruz. Noel ağacını Batı'ya özenen bazı ailelerimiz aldı, allayıp pulladı ama, yılbaşı ağacı olarak. O ağaç, pagan geleneği mi? Dinlerin dışında mı?
Bu gece Avrupa her zamankinden mutlu mu? Avrupalı devlet adamları, "Müslüman Türkiye'yi aramıza almadık," diye seviniyorlar mı acaba? Türkiye'yi dışlamış olmak, belki onlar için haklı bir intikam! Haçlı seferleri?
Türkiye, 62 milyonu aşkın nüfusuyla, 10 milyon işsiziyle, yüzde 100 enflasyonuyla, 70 milyar dolar dış borcuyla, bir Hıristiyan ülke olsaydı, şimdiye kadar Avrupa Birliği'nin "tam" üyesi olmuştu.
Ama, biz Avrupa'nın nefret ettiği, kin beslediği, diş bilediği, düşman bellediği "Müslüman" Türk ulusuyuz.
Avrupa'nın kendi güvenliği için topraklarımızda üs ve asker bulundurması gerekirse, Türkler "dost ve müttefik"tir.
Avrupa, kendi ihtiyaçları dolayısıyla kapılarını Türk işçilerine açarsa keka... İktisadi sıkıntıya düşer de artık o işçileri istemezse Türklere geri, medeniyetsiz damgası vurur.
Avrupa, kendi petrol politikası gereğince ABD ile işbirliği yaparak Türkiye'nin bir komşusunu hallaç pamuğuna çevirmek için Türkiye'deki üsleri kullanacaksa, Türkiye'yi müttefik olarak yanına almaktan kazanç sağlayacaksa bizden alası yoktur. Bizden bir çıkarı yoksa "Türkiye aramıza girmeye hazır değil!" diye kestirip atar.
Yeni moda olan "çifte standart" terimi, Avrupalı devlet adamlarının tavrı için biçilmiş kaftan. Ama, daha doğru olan terim, "iki yüzlülük."
Öteden beri bilmiyor muyuz bunu? Biliyoruz elbette. Ama, ille de Avrupa. "Asılacaksan İngiliz ipiyle asıl." "Uyusun da büyüsün, Avrupalarda yaşasın." "Tek bir uygarlık vardır: Avrupa. Onu gülleriyle dikenleriyle bağrımıza basmalıyız." Niçin Avrupa delisiyiz? Niçin haysiyetsizce yalvarıyoruz Avrupalılara? Yeter bu özenti, bu tabasbus, bu yaltaklanma!
Gerçekten, bizim yerimiz yoktur "ırkçı" Avrupa Birliği'nde. Savunma için, işçi için, türlü türlü menfaatler için, günün birinde, onlar bizi aralarına almaya kalkışacaklar. AB'ye girip girmemeye o zaman kendimiz karar veririz. Şimdi kendimize bir moratoryum koyalım: Söz etmeyelim Avrupa Birliği'nden. Güçlenelim. İlerde onlar gelsin ayağımıza. Gelecekler. Amerikaya da bel bağlamayalım. Biz kendi yolumuza gitmeliyiz, başımız dimdik. Yeter! Avrupa'ya yaranmayalım artık!

ABD'de kültür etkinliklerimiz canlı mı canlı: Adalet Ağaoğlu'nun "Üç Beş Kişi" romanının John Goulden'in yaptığı İngilizce çevirisi: "Curfew"... Ahmet Ertegün ile Arif Mardin'e müzik dünyasının önde gelen ödülleri... Barbara Walker'ın Atatürk'ün gençlik yılları kitabı: "To Set Them Free" (Sema Kormalı'nın Türkçe çevirisiyle)... Sinan Ünel'in "Pera Palas" adlı ödüllü piyesinin New York'ta Lark Tiyatrosu'nda oynanışı (başrollerden birinde Defne Halman)... Caz sanatçısı İlhan Erşahin'in nefis konseri... Haldun Taner'in "Keşanlı Ali Destanı"ndan Murat Özcan'ın yaptığı yeni düzenleme... Ahmet Ertegün ile ünlü "Vanity Fair" dergisinde sayfalar dolusu mülakat... Mimari ve kentler tarihçisi Prof. Zeynep Çelik'ten Cezayir kitabı... Murat Nemet - Nejat'ın çevirileriyle Ece Ayhan'dan "Bakışsız Bir Kedi Kara / Ortodoksluklar"ın İngilizcesi... ABD'de Türk kültürüne ilişkin ürünler ve etkinlikler arttıkça artıyor, canlandıkça canlanıyor.

Yazara Email T.Halman@milliyet.com.tr