‘Güzel gidiş, bu gidiş...’

Bakalım, Maliye Bakanı’nın restini, Başbakan Erdoğan görecek mi? “O ne biçim laf” diyeceksiniz.
“Başbakan’a rest çekmek” kimin haddine düşmüş?..
Haklısınız, bizim anladığımız da öyleydi...
Eğer, yanlış anlamışsak, biz özür dileriz ama öyle anladığımıza göre işler biraz karıştı.
***
Başbakan, “Dershaneler” kapatılınca 50 bin öğretmenin Milli Eğitim Bakanlığı’na geçeceğini söyledi.
Nasıl olacak bu iş?
Tayin bekleyen 100 bin öğretmen açıkta bekliyor, Başbakan, 50 bin öğretmen alınacağını söylüyor.
***
Bu değirmenin suyu nereden gelecek?
Başbakan, böyle diyedursun, Maliye Bakanı; “Başbakanımız emretsin, talimat versin bütün kadroları Milli Eğitim Bakanlığı’na verelim, diğer birimlere hiç eleman almayalım!” derken restini çekmiyor mu?
Her bakanlık yeni kadroları beklerken, “Hepsini Milli Eğitim’e verelim, yeter ki Başbakanımız emretsin!” ne demektir?
Bu cümlenin altında başka mana yok mu?
“Başbakan emretsin, onu yaparız” demek değil midir?
Görün bakın, gizli ima nasıl olurmuş?
Biz öyle anladık, inşallah bakanımız böyle demek istememiştir...
***
Biz bundan önceki yazılarımızda da, dershane sorununun Başbakanımızı zora soktuğunu söylemiştik.
Görünen de o!
Şimdiye kadar hangi sorunda olursa olsun, bir bakanın, Başbakan’a böyle gizli, sert çıktığını hatırlıyor musunuz?
Bundan önceki Milli Eğitim Bakanı’nın da bir bildiği vardır.
Kimbilir!
Bilinmez ki!
Öyle olmaz ise Maliye Bakanı, “Ya borçlanırız ya da yeni vergiler koyarız” diyebilir miydi?
Hem borçlanma, hem yeni vergilerin ekonomiyi nasıl etkilediğini, “memur alamayız!” demenin seçim öncesi nasıl algılanacağını...
***
AKP ile “Cemaat” tartışması bir ölçüde yumuşar gibi.
Fethullah Hoca, alışılmamış sert mizacından vazgeçti ki, geçen gün televizyonda konuşurken “mutedil” görünüyordu.
Karşı taraftan da aynı görüntüyü bekleyecektir.
Bir tarafta kadrolar, öbür yanda rant!
Kolay kolay vazgeçilir mi?
Sayın Fethullah Gülen Hoca “vazgeçilebilir” demeye getiriyor.
Şimdilik olsa bile...
Ne güzel demişler:
“Hasandağı arpalıktır, eğer saban yürürse
Güzel gidiş bu gidiş, eğer sonu gelirse.”