Kemal Biçer

Kemal Biçer

amatorun.dunyasi@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir rivayete göre; kedi görünce kalbi pıt pıt atan ve ödü patlayacak gibi olan bir fare varmış. Simyacı, onun bu haline dayanamaz ve onu hemen bir kediye dönüştürür.
Fare kedi olur ama nafile... Köpek korkusu içini bir kurt gibi kemirmeye başlar.
Ne yapsa korkusunu yenemez. Yine acır haline ve onu hemen dönüştürür bir aslana...
Dıştan kükrer ama içten tir tir titrer avcıyı görünce... “Ya beni vurursa, ne olur benim halim?” diyerek, ürkek tavşan gibi gezer durur ormanın ıssız ve karanlık derinliklerinde...
Kendi gölgesinden bile korkmaya başlamıştır.
Simyacı dayanamaz ve haykırır:
“Neden korkunu yenemiyorsun? Sen hem korkak hem de cesaretsiz birisin. Gövden aslan ama içinde hala farenin yüreği var. Ben sana yardım edemem.”

Böyle gelmiş böyle mi gidecek?
Asla!..
Ya kaybedersem diyerek , sırça köşklerinin içinde güvenli olduklarını sanarak yaşayanlar, azgın dalgalarla boğuşarak, uzak denizlere kulaç atanlara ağzı açık bakarlar... Ya başaramazsa düşüncesiyle de onlar adına üzülürler, bir de yorum yaparlar.
Sen kendine bak. Önce kendini bil ve tanı. Riske girip cesur adımlar atanlar, ödüle her zaman yaklaşıp varmışlardır.
Vicdani sorumluluk taşıdığınızda, kendinize verdiğiniz sözleri tutarak öz disiplininizi geliştirdiğinizde, hayatınızın kontrolünün kendi ellerinizde olduğunu bildiğinizde, öz saygınızı yükselttiğinizde, kendinizi değerli ve yeterli gördüğünüzde, umudunuzu kaybetmediğinizde ve empati yeteneğinizi geliştirdiğinizde cesaret içinizdedir, yanıbaşınızdadır.
Cesur insanlar, kahramanlık hikayelerine konu olur. Korkaklar ise alay konusudur. Seçim sizin.
Bir Kızılderili atasözünde der ki:
“Kader çadırındaki kilimdir. İpliğini Allah verir, sen dokursun. Deseni sendendir, renkleri Allah’tan.”
“Hayatta ya tozu dumana katarsın, ya da tozu dumanı yutarsın.”