Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İçim rahat değil.. Bölgesel Ağır Ceza Mahkemeleri projesinden acayip kıllandım..
Kıllandım ama kalem oynatmadım..
Bende mi bi gariplik var.. Ben mi evhamlıyım.. Ben mi öküzün altında buzağı arıyorum diye kendimi sorguladım..
Dün gördüm ki yalnız değilmişim.. Kuşkuyla bakan, endişeyle yaklaşan sadece ben değilmişim..
Mesela Star gazetesinden Sibel Eraslan bu konuya girdi..
Batı cephesinde yeni bir şey yok.. Başlığını attığı yazısında şöyle demiş..
“Her iki tarafın da ne sevinmesine ne yerinmesine gerek var. Zira, ÖYM’ler zaten ağır ceza mahkemeleriydi şimdiyse bölge ağır ceza mahkemeleri aynı işi görecek, hatta bu halleriyle eski devlet güvenlik mahkemelerini anımsatıyorlar ki inşallah öyle olmaz..”
*
Daha da ötesi.. Sayıları yedi olan ÖYM’ler kapatıldı ya.. Bölgesel mahkemelerin sayısı 20’ye kadar çıkacakmış..
Yurt sathına yayılacak..
Adı konulmamış DGM olacaklar..
Korkum bu..
Şimdilik dört kente bir DGM.. Yarın öbür gün her kentte bir DGM..
Her ilde bir üniversite var, bir de DGM olsun denilebilir..
*
Haksızlık etmeyelim.. Yargı paketiyle iyileştirmeler yapılmadı değil.. Hiç olmazsa gizlilik belasından kurtulduk..
Tuncay Özkan suçunu öğrenebilecek.. Dosyadaki gizli evrak ortaya çıkacak..
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un ‘delilleri karartamaz’ diye tahliye edildikten üç yıl sonra neden yeniden tutuklandığı ortaya çıkacak..
Yeni belgeler bulunmuştu..
Ne oldukları gizli diye açıklanmamıştı..
Öğreneceğiz..
Bu iyi oldu..
Bu iyi oldu, insanlar tutuklandığı zaman neyle suçlandığını artık öğrenebilecekler..
*
Dönelim DGM işine..
Çok abarttık amma evhamlısın demeyin.. 2004’te ÖYM’ler kurulurken de hava başkaydı..
Sonra başka oldu..
DGM’ler baskıcı devletin ürünü diye çöpe atılmış.. Çağdaş hukuk devletinin olmazsa olmazı diye ÖYM’ler kurulmuştu..
Yargı reformuyla!..
Sonrasını biliyoruz..
Bölgesel mahkemelerin de seyir defteri aynı olabilir..
Benden uyarması..
Hükümet adamlarının verdiği teminata pek güvenmeyin.. ÖYM’yi kuran, yakın zamana kadar ÖYM’yi öven en yetkili ağızlar bir gecede dönüp; ‘çağdaş hukuk devletine uymuyor’ demediler mi?
Ağzım bir karış açık kalmıştı..
Aynısı yeni DGM’lerde başımıza gelmesin..

Haberin Devamı

Meclis’ten yasa kaçırma operasyonu
Yeni anlayış bu.. Son dakika golü!..
Eskiden yasa değişiklikleri komisyonlarda günlerce konuşulur, genel kurula iner enine boyuna tartışılırdı..
O defter kapandı..
*
Hız cağında yaşadığımız için ‘torba yasa’ yöntemine geçildi.. Mesela karayollarını ilgilendiren konunun içine ne bulursan atıyorsun.. Özelleştirme de koyuyorsun, askeri düzenleme de, bankacılığı ilgilendiren değişikliği de..
Aklına ne gelirse..
Eller kalkıyor, iniyor iş bitiyordu..
Bu da mazide kaldı..
*
Torba yasa kış turşusu gibi de olsa komisyonda tek tek ele alınması gerekiyor.. Herkes öğreniyor, muhalefet direniyor, medya yazıp çiziyor, halkın haberi oluyor..
Ne gerek var!
Yeni yöntem şu.. Önemli değişiklikler içermeyen on, onbeş maddelik ‘torba yasa’ Meclis’e veriliyor.. Komisyonda görüşülüyor..
Genel kurula iniyor..
Sonrası önergelerle hallediliyor..
Araya sıkıştırılıyor.. Kabul edenler etmeyenler kabul ediliyor..
Torba yasa olduğu için de verilen önergeye Meclis başkanvekilleri ne alakası var diyemiyor..
Adı üstünde torba yasa..
Konuşulan maddelerin zaten birbiriyle alakası olmuyor..
Ne yararı var derseniz..
Muhalefet tedbir alamıyor, ne olduğunu bile anlayamıyor, kimse yazıp çizemiyor, halkın haberi olmuyor..
Herkes yasa çıkınca öğreniyor..
*
Neyse buna da şükür.. Geçen yıl farklı Meclis yetkisini hükümete devretmişti.. Çok önemli değişiklikler hep KHK ile olmuştu..
Kararname devleti haline gelmiştik..

Haberin Devamı

Memura 20, vekile 90 gün
İktidar öğretmenlere kafayı takmıştı..
Niye mi?
2.5- 3 ay izin yapmaları göze batıyordu.. Milli Eğitim Bakanı çok dedi; bunun bir ayı eğitimle geçecek.. Öğretmenler yazın kendilerini geliştirecek..
Haklıydı..
Hem 2.5- 3 ay izin fazlaydı hem de öğretmenlerin çoğu kendini geliştirmiyordu..
Yat aşağı vaziyeti vardı..
Bir süre geçti.. Öğretmenler maaşlarını az bulup derslere girmeme eylemi yapınca bu kez Başbakan kızdı..
O para yeter dedi düz memurlar 20 gün izin yaparken siz 2 ay izin yapıyorsunuz diye çıkıştı..
İki ay sırtüstü yatarak maaş alıyorsunuz.. Bunu da hesaba katın demek istedi..
Öğretmen iznini mesele yaptı..
Öyle ya adli tatil bile 40 gün.. Öğretmen tatili 60 gün!..
Olmaz..
*
Bütün bunlar söylendikten sonra milletvekilleri dün itibariyle tatile çıktı..
Kaç gün?
90 gün.. Üç ay..