Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eskiden olsa, çok eskiden değil beş altı yıl öncesi olsa telefonlar hiç susmazdı..
Gün boyu zıır, zııır!
Gazeteciler gözaltına alınacak, Ergenekon Terör Örgütü elemanı oldukları iddiasıyla sorgulanacaklar, aman Allah!
Gün boyu..
Zıır da zıır..
Gazeteciler birbirini arardı.. Herkes bildiğini, duyduğunu, duyumunu ortaya koyardı..
Bilgiler çek edilirdi..
En ufak bir gelişmede herkes herkesi arar saatlerce konuşurdu..
Telefon muhabbetinde ayakları yere basanından, en uçuğuna kadar yorumlar gırla giderdi.. Havalarda uçuşurdu..
Gözaltına alınan gazetecilerin en yakın arkadaşları bulunur.. En son sen görmüştün, konuşmuştun ne yapıyordu diye bilgi toplanırdı..
Onlar da tane tane anlatırdı..
Bilgi kırıntıları birleştirilerek ne olup bittiği anlaşılmaya çalışılırdı..
Sadece gazeteciler gazetecileri değil.. Bu mesleğin dışında olanlar da telefon açardı.. Arkadaşlar, dostlar, sivil toplum kuruluşlarında görev alanlar, sendikacılar..
Hatta siyasetçiler bile tanıdıkları gazetecileri arar, ne düşündüklerini sorardı..
Eskiden olsa böyle olurdu..
*
Şimdi..
Telefonlar suspus.. Zıır zııır ötmüyor..
Gazeteciler gazetecileri bile aramıyor.. Kimse duyumunu paylaşmıyor, en küçük bir bilgi kırıntısının peşinde koşmuyor..
Çünkü gazeteci ya kendinin dinlendiğinden şüpheleniyor ya da aradığı kişinin dinlendiğini tahmin ediyor..
O konuşmaların kaç yıl sonra karşısına ne şekilde geleceği bilinmediği için telefonlar zır zır ötmüyor..
Alo denmiyor..
Hele mesleğin dışında olanlar hiç aramıyor.. Siyasetçiler bile!..
Durduk yerde ismim çıkar, kıyısından köşesinden bana da bulaşır diye hiç kimse kimseyi arayıp neler oluyor diye sormuyor.. İleride biri çıkar niye bu kadar meraklısın diye sorar endişesiyle herkes suspus..
Telefonlar kaput!

Haberin Devamı

Liberal cephede son durum
Ergenekon büyük bir torbaya dönüyor, ilgisiz insanlar içine atılıyor diyen sesleri duymazdan gelenler..
Böyle durumlarda kurunun yanında yaş da yanar, büyük manzaraya bakmak lazım diye yaşları görmezden gelenler bile bu dalga karşısında ne oluyoruz dedi..
*
Kim mi onlar?
Liberal cephe diyelim..
Kimi yürekten dedi..
Kimi demiş olmak için dedi..
Kimi kenarında tur attı, içine girmedi..
Kimi uzaktan baktı..
Tabii ki iyi oldu, oh olsun, onlardan bana ne tavrını değiştirmeyenler de vardı..
Ama onlar artık minik bir azınlık oldu..
Bu iyiye gidiş demektir..
Niye mi?
*
Liberal cepheye bakalım..
Polis devleti kaygılarına hak verildi.. Ergenekon davası bir tür kişisel ya da politik hesaplaşmanın aracı haline mi getiriliyor denildi.. Rahatsızlıklar ifade edildi.. Korku cumhuriyeti diyenleri haklı çıkartacak girişim diye tanımlandı.. Bir numaralı sanık dışarıda gezinirken gazeteciler neden üç yıldır tutuklu diye soruldu..
*
Bazı muhafazakârlar da aşağı kalmadı..
Ölçünün kaçtığını söyleyen de oldu, son dalgayı yerden yere vuran da..
Bütün bu olana bitene iyimser pencereden bakmam bundandır..
Bu iyiye gidiş demem..