Uçağımız orada ne arıyordu? Uçağı oraya kim gönderdi ?
Uçaksavarla mı füzeyle mi vuruldu?
Oraya neden insansız bir uçak değil de silahsız bir jet gönderdik?
Madem silahsız yollanacaktı neden yanına onu savunacak bir uçak verilmedi...
* * *
Bunlara benzer sorular havada uçuşuyor. Asker çelişkili açıklamalar yapıyor. Siyasiler şaşkın.
Ankara’dakilerin “füze ile vuruldu” iddiası tutmadı...
Bülent Arınç yeni bir teknik açıklama yaptı: “Füze benzeri bir madde ile düşürülmüş olabilir.”
Her şeyden anladığı gibi hava savunma sistemlerindeki son yenilikleri de bilirse o bilir... Nitekim hayli etraflı bir açıklama yapmış oldu.
Bizim milletin böyle kestirme açıklamaları vardır...
Haluk Şahin askerlik anısı olarak anlatır. Tüfeğin parçaları sökülürken komutan erlerden birine soruyor:
- Bunun adı nedir?
- Alafortanfuni, komutanım...
- O da ne?
- Alafortanfuni işte...
Meğer “Alev örten huni” demeye dili dönmüyormuş garibin...
Bülent Arınç’ın “Füze benzeri madde” dediği de son model bir füze olsa gerek. Mesela Rusların Pantsir S1 füzesi olabilir mi? Karadan atıldığı gibi gemiden de fırlatılabiliyor. 20 km menzilli... SAM 300’den çok daha etkili... Bu olmasın?
Deniz ve Hava kuvvetlerini yöneten generaller nerede peki?
Hapisteler... Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 4 koramiral, 7 tümamiral, 14 tuğamiral tutuklu...
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 1 orgeneral, 4 korgeneral, 5 tümgeneral, 4 tuğgeneral tutuklu...
Tutuklu havacı ve denizci albayların sayısı 50’yi aşıyor.
Bir uçağı uçuramıyor, kimin nasıl düşürdüğünü bile anlayamıyorsunuz...
Peki bu duruma gelmenin sorumlusu kim?
AB Bakanı Egemen Bağış “Kimse Türkiye’ye zenci muamelesi yapamaz” demiş.
Yaparsa ne mi olur? Egemen Bağış, yine çok kızar
ve “Kimse Türkiye’ye zenci muamelesi yapamaz”
diye demeç verir!
F. Fidan
ÖSYM Başkanı Demir, KPSS kepazeliğini yorumluyor: “Geçen yıllarla mukayese ettiğimiz zaman burada olağandışı bir durum söz konusu değil.”
Doğru... Geçen yıllarda da aynı rezaletler yaşanmıştı.
H. Ertem
Aklınızla yaşayın...
Soru 3. Satuk Buğra Han, amcası Oğulcak Kadir Han devletin başındayken İslamiyet’i benimsemiş, amcasından sonra hükümdar olunca da İslamiyet’i resmi din olarak kabul etmiştir.
Bu bilgiyle Karahanlılarda,
I. Devleti yönetme yetkisinin hanedana ait olduğu,
II. İslamiyet’in Türkler arasında yayılmasının hızlandığı,
III. Arapçanın resmi dil olarak kabul edildiği
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
Bu ve benzeri 57 tane soruyu öğrencilerin kelimesi kelimesine akıllarında tutup sınav sonrası Beyaz Kalem internet sitesine verdiklerine inanıyorsanız... KPSS’de kopya olmadığına inanabilirsiniz...
Sırada kıdem var!
Kıdem tazminatı, işten atılan ya da emekliye ayrılan işçinin en büyük ekonomik güvencesi... İşten ayrılan işçi bu parayla yeni iş buluncaya kadar evine ekmek götürebiliyor ya da faizini emekli maaşına katıp biraz olsun nefes alabiliyor.
Kıdem tazminatının bir başka önemi de iş güvencesi sağlaması... İşverenler toplu para ödemek zorunda kaldıkları için işçiyi işten atarken biraz daha düşünmek zorunda kalıyorlar.
Bütün bunları öyle anlaşılıyor ki çok yakında “di’li geçmiş zaman” kipi kullanarak anlatmak zorunda kalacağız. Çünkü iktidar sonunda emekçilerin bu hakkına da göz dikti. Ortadan kaldırmak, o olmazsa olabildiğince kuşa çevirmek için düğmeye bastı.
Bir bölümü basına sızdırılan taslakta özetle neler mi yer alıyor? Birkaçını sıralayalım:
- İşçi artık işten atıldığında otomatik olarak kıdem tazminatı alamayacak. Fondaki bireysel kıdem hesabından para çekme hakları olacak. Ama bunun için iki koşul var: 15 yıllık sigortalılık süresini doldurma ve en az 3 bin 600 gün prim ödemiş olma. Sadece konut almak istemeleri durumunda süreye bakılmaksızın hesaptaki paranın yarısı talep edilebilecek.
- Kadınlar artık evlendiklerinde kıdem tazminatlarını alamayacaklar. Alabilmeleri için emekliliklerini bekleyecekler.
- Artık askere giderken de kıdem tazminatı alınmayacak. Onun için de emeklilik beklenecek.
Çalışanların emeklilik sürelerini “mezarda emeklilik” boyutlarında uzatacaksınız...
Onun ardından kıdem tazminatını neredeyse tümüyle emekliliğe bağlayacaksınız.
Bir zamanların adil düzencileri hayli düzenci çıktılar...
Faturayı ödetirler!
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Paris’teki “Suriye’nin Dostları” zirvesinde Rusya ve Çin’i: “Eninde sonunda bedel ödeyecekler” diye tehdit etti...
Rusya ve Çin’in ikna edilmesini istedi.
Derken Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki hafta Rusya’ya gideceği açıklandı.
Ama dikkat... Büyük devletler arasındaki boyumuzu aşan itişmelerin arasına girersek... Bedel ödeyen ilk ülke biz olabiliriz...
Hele de bu becerilikle...
