Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hayatta başarının elbette sayısız tarifi vardır. Seçer, beğenir, alırsınız. Amerikalı yazar Emerson’un şu tanımına ne dersiniz:
“Başarı arkanızda güzel bir bahçe ya da biraz daha iyi bir dünya bırakabilmek; birilerinin siz yaşadığınız için daha rahat nefes aldığını bilmektir.”
Başarılı olmak için büyük adam olmaya gerek yoktur...
Yine Mümin Sekman’ın “Her Şey Seninle Başlar” adlı kitabına başvuralım...
“Bazı tavukların, ‘Kartal olsaydım...’ diye düşünmesine ne demeli? Bu tavuklar ‘başarlı’ birer tavuk olabilirler ama hiçbir zaman kartal olamazlar. Olmaları da gerekmez. Kartal gibi yükseklerde uçabilmek tavukların kariyerinde bir başarı kriteri değildir. Tavuğun performansı yumurta sayısıyla ölçülür...”
* * *
“Büyük adam olmak ile başarılı adam olmak farklı şeylerdir. Büyük yaşamak, kendi hayatından taşıp milyonlarca insanın hayatını etkilemek, çok sayıda insanın olmak istediği ama az sayıda insanın ulaşabildiği bir yüksekliğe çıkmaktadır. Büyük adam olmak herkese açık bir pozisyon değildir. Oysa başarılı olmanın kapıları herkese açıktır. Herkes başbakan olamaz ama herkes işini daha iyi yapan, kendi kendine yetebilen, çevresindekileri kalkındırabilen biri olabilir. İşini iyi yapan bir çöpçü, başarılı bir küçük adam olsa da, insanlık için değeri, işini kötü yapan bir krala denktir...”
* * *
Başarı koşusu, insanın kendisine iyi ve doğru hedefler koymasıyla başlar...

Haberin Devamı

* Ankara’daki bomba yüklü kamyon ihbarı ABD’den yapılmış.
Türk ordusuyla savaşan müttefik kuvvetlerin karargâhının ABD olduğu iyice ortaya çıktı artık...
Haldun Ertem

Eskiden dişçilikti
“12 Eylül döneminde en zor meslek dişçilikti.. Şimdi gazetecilik oldu...”
Bir sohbet sırasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’den bu tespiti duyan genç gazeteciler meraklandılar... Onur Bey onlara ne demek istediğini şöyle anlattı:
- 12 Eylül’de diş hekimleri hastaları tedavide zorlanırdı, çünkü insanlar korkudan ağızlarını açmazlardı. Şikmdi de gazetecilik öyle bir meslek oldu. Gazeteciler ağızlarını açamıyor...

Haberin Devamı

İşte size başarı...
Gazeteci arkadaşımız Mine Kılıç’ın 40 yaşına doğru koşmaya merak sardığını ve Avrasya Maratonu’na katıldığını yazmıştık.
Mine’den geçen hafta haber geldi:
“Runtalya adı verilen Antalya Maratonu’na katıldım. Toplam katılımcı sayısı 600’dü... Tüm kadınlarda 10. Türk kadınlarda 3. oldum, 40 - 49 yaş kadınlar kategorisine ise birinci...”
Arkadaşımız yaklaşık 42 kilometrelik parkuru 3 saat 55 dakikada bitirmiş. Bundan sonraki hedefi Frankfurt Maratonu imiş... İşte size başarı...

AKP’nin dış politikası “sıfır sorun”, iç politikası “sırf sorun” üzerine kurulu...
Gülhan Elmas

Meçhul e - posta
Bomba yüklü kamyon olayında savcı takipsizlik kararı verdi, ihbarı yapan Mehmetali’nin e - postayı California’dan mı yoksa Türkiye’den mi attığı anlaşılamadı.
Bu olayın en vahim yanı nereden gönderildiği belli olmayan bir e - posta ile ülkenin iki gün boyunca telaşa verilebilmesi... Devletin acizlik içine düşmesi... TRT’nin komploya katılması... TSK’nın adeta suçlu muamelesi görmesi, oldu. Sözcü gazetesi “Askerde sır mır kalmadı” başlığını atmıştı dün. Tabii ihbarı yapanın doğru bilgiler vermesi de ilginç. TSK istihbaratı ya dışardan dinleniyor ya da içerde güçlü bir casusluk ağı geliştirilmiş. CHP lideri Deniz Baykal bu tertipleri iktidar destekli bir psikolojik savaş merkezinin düzenlediğini savunuyor.
* * *
Kaynağı belirsiz bu e - postalar nedense fazla itibar görüyor...
Poyrazköy davasının sanığı Levent Bektaş’ın avukatı Hüseyin Ersöz bakınız ne diyor:
- Poyrazköy davasının temelini de İstanbul Emniyeti’ne gönderilen dört adet imzasız ihbar mektubu oluşturuyor. İhbar mektuplarının nereden ve kimin tarafından gönderildiği hâlâ bilinmiyor.
- Davada başka kanıtlar yok mu?
- Bazı CD ve DVD’ler var ama bunlara da usulüne uygun el konulmamış. Kanıt niteliği yok. Müvekkilim bütün suçlamaları reddediyor.
Bu davanın iddianamesinde malum; Rahmi Koç Müzesi’ndeki denizaltının içindeki patlayıcılarla geminin batırılacağı, içinde 200 - 300 çocuğun öldürüleceği, gayrimüslimlerin adreslerine tehdit mektupları gönderileceği gibi suçlamalar yer alıyor. Duruşmalar nisanda başlıyor.

Haberin Devamı

Mesela dedik...
Okurumuz İlgi Bilge, “İKEA’yı boykot ederiz” deseydik yeterdi, İsveç Parlamentosu soykırım tasarısını gündeme bile getirmezdi, diyor.
Ne derseniz deyin... Yapacaklarınızı tasarı oylanmadan önce söyleyip tasarı geçince yürürlüğe koyacaksınız...
O takdirde başka ülkeleri de caydırırsınız.
Ne var ki, iktidar bu konuda lakayt...
2002 yılına kadar 12 ülke soykırımı kabul etmiş...
2002’den bu yana 9 ülke...
Bizimkilerin teslimiyet politikasını dış dünya iyi değerlendirmiş!
Bizi mahkum edenler üstelik Irak ve Afganistan’da katliamı sürdürüyor. Oyuna bakın...