Hani suikastlar!

Bir süre önce intihar eden Yarbay Ali Tatar ölmeden önce yazdığı mektupta şöyle demişti:
“Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez?”
Bu ağır sitemin hedefi komutanlardı.
Genelkurmay hukuka saygı adına susuyor ama bu susma komplocuların işine yarıyordu.
Onlar bundan yararlanarak TSK mensupları hakkında yalan kampanyasını ve yargısız infazları sürdürüyordu.
TSK’nın üst kademesi önceki gün nihayet sessizliğini bozdu...
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, intihar eden Albay Berk Erden’in cenaze töreninde Ergenekon (Poyrazköy) iddianamesinde adı suikastçı diye geçen subaylar hakkında konuştu:
“İsmi geçen iki albay, bana bir mermi sıkılırsa bana göğsünü siper edecek arkadaşlardır.”
Orgeneral İlker Başbuğ da şöyle dedi Habertürk’e:
- Hani komutanlara suikast yapacaklardı? İddianame çıktı, suikastla ilgili tek satır yok.
(Aslında 5. iddianamede birkaç satır varsa da) Komutanlar bu sözlerle Ergenekon sürecinde ortaya atılan iddialara inanmadıklarını anlattılar.
Mekanizma şöyle çalışıyor. Yandaş medya (yaklaşık 8 gazete, bir o kadar televizyon) psikolojik savaş merkezinden servis edilen yalanları savcılardan sızdırılmış havası vererek adeta kesinleşmiş mahkeme kararı hükmünde manşetten veriyor. Kamuoyu ister istemez TSK’ya karşı bileniyor. İktidar ve yargı bu vicdansızlığa müdahale bir yana adeta kol kanat geriyor.
Bu durumda TSK’ya düşen şey, gerçekleri kamuoyuna sık aralıklarla ve anında aktarmaktır.
Bu görev soruşturmanın selametini etkilemeden de yapılabilir.
Aksi halde bütün kurumları yalan bataklığında boğacaklar.

Danıştay hedefte
Danıştay 2001 yılında kanlı bir saldırıyla biten aleyhte kampanyanın bir benzeri ile karşı karşıya...
Yalnızca yandaş basında değil...
Bugün merkez medyadaki birtakım kalemler de Danıştay’a dört bir cepheden saldırı halinde...
Ne yaptı Danıştay? İstanbul Barosu’nun başvurusunu değerlendirdi ve YÖK’ün imam hatipleri üniversiteye sokmak amacıyla başvurduğu yeni katsayı uygulamasını durdurdu.
YÖK’ün hukuku dolandırmasına izin vermedi.
Ne İstanbul Barosu’nun başvurusunu.. Ne de Danıştay kararını okumadığından emin olduğumuz kimi malum köşeciler seferber oldular... Danıştay kararını sütunlarında ipe çekiyorlar... Bunlar hukukçu değil. Ama Danıştay’ı “hukuka aykırı karar vermekle” suçlamaları gayet kolay ve mümkün... Malum...
AKP’nin lehine olan her şey hukuka uygundur. AKP’nin aleyhine her karar hukuka aykırıdır!
Bu arada kimi yazar, idari yargının metrobüs zammını iptal etmesini, kimisi kentteki imar kanunsuzluklarına müdahalesini kınıyor.
Başbakan geçenlerde “Yargı bize kan kusturdu” derken idari yargıyı kastetmişti.
Danıştay’ın ülke ve halk yararına karar vermesi bazılarını fena halde rahatsız ediyor.
Asker vesayeti uzaklaşıyor ama yerine yargı vesayeti geliyormuş...
Bu yüzden TSK’ya kurulan tuzağın benzeri kuruldu yargıya karşı...
Medya mahkemeleri Danıştay’ı ipe çekmeye çalışıyor.
YÖK, Danıştay kararına meydan okuyarak gerilimi arttırıyor.
Tezgâh büyük...

Tuzak
Afganistan’ın başkenti Kâbil’de Uluslararası Güç (ISAF) bünyesinde görev yapan Türk askerinin günlük devriye turlarına çıkmaya başlamasının anlamı belli; askerimiz savaşa ısındırılıyor. Habere bakın:
“ABD’li Komutan General Stanley Mc Chriystal ‘Artık Türk askerini örnek alıyoruz’ dedi.”
Daha dün o askere çuval geçirmemiş miydiniz Mister Stanley?
Dün dündü. Bugün bugün. Yakında askerimiz daha da sıcak görevlere kaydırılacak, tatsız haberler gelmeye başlayacaktır. O zaman Amerikan çıkarları için Türkiye’yi tuzağa düşürmeye çalışan gazeteler de kına yakar...

Soru: Bir süre izin kullandıktan sonra siyaset sahnesine dönüş yapan türban davası ne zaman gündemden çıkar?
Yanıt: Taraf gazetesi yeni bir darbe planı çıkardığı zaman...
Haldun Ertem

Peşkeş
Maliye Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yapan Tek-Gıda İş Genel Sekreteri Mecit Amaç, sordu dün:
- İstanbul Cevizli’deki arazi hangi bakanların ve müsteşarların başında olduğu vakfa peşkeş çekiliyor?
- Unkapanı’ndaki TEKEL Genel Müdürlüğü binası hangi yandaş hastaneler zincirine peşkeş çekiliyor?
- Paşabahçe Alkollü İçkiler Adanalı bir işadamına 303 milyon dolara satıldı. Ödemeyi yapamayan işadamı müşteri arıyor. Parası olmayan kişilere 303 milyon liralık fabrikayı nasıl sattınız?
Bu arada CHP’ye çağrı...
Yukarıdaki yolsuzluklara ek olarak bir de alkollü içkiler bölümünün 290 milyon dolara (üçte bir fiyatına) satışı var.
CHP bu konularda neden bir Meclis araştırması istemiyor?

Komedyen Cem Yılmaz, filarmoni orkestrası yönetmiş.
Türkiye’yi yönetenleri görünce cesaret gelmiştir.
Fahrettin Fidan

Çete
İnternette dolaşan şantaj görüntüleri kimi zaman intihara kadar varıyor. Son örneği İzmir’de canına kıyan Albay Berk Erden...
Peki yetkili merciler bu şantaj çetelerine karşı mücadele veriyor mu?
Ne demişti Tayyip Erdoğan MHP lideri Devlet Bahçeli’yle söz düellosuna girdiği sırada:
“Bahçeli ile ilgili internette acayip şeyler dolaşıyor ama biz ilgilenmiyoruz...”
Bu sözler de yarı tehdit kokuyor. Çetelerin bu alandaki çalışmalarının bilindiği, izlendiği ama mücadele edilmediği izlenimi uyanıyor. Nasıl bir iktidar bu?

Gerçeği arayanlara inanın, bulduklarını iddia edenlerden çekinin...
Andre Gide