Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nâzım Hikmet bu yıl, “ölümsüzlüğünün 47. yılında”, belki her zamankinden de büyük coşkuyla anıldı. İzmir’de, Aydın’da ve özellikle Antalya’da 3 Haziran’da duygulu saatler yaşandı...

Nâzım Antalya’da

Antalya’daki etkinliği Büyükşehir Belediyesi ile Nâzım Hikmet Vakfı ortaklaşa düzenlemişti.
Gündüz Karaalioğlu Parkı’nda usta sanatçı Mehmet Aksoy’a yaptırılan “Nâzım Hikmet Hapiste” heykeli açıldı.
Akşam Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu’nda binlerle kişi Fazıl Say’ın “Nâzım Oratoryosu”nu izledi. İbrahim Yazıcı yönetimindeki 200 kişilik koro ve orkestra eşliğinde Fazıl Say, Genco Erkal, Sertab Erener ve Güvenç Dağüstün’ün yarattığı gece muhteşemdi...
Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Nâzım Hikmet Vakfı Başkanı Rutkay Aziz, Nâzım Hikmet’in arkadaşı Hıfzı Topuz güzel konuşmalar yaptı... Nâzım’la son olarak 48 yıl önce görüştüğünü anlatan Hıfzı Topuz’un:
- Barışçı ve devrimci Antalyalılar, size Nâzım’ın selamını getirdim, sözü en çok alkışı aldı.
Fazıl Say’ın müziği eşliğinde Genco Erkal Nâzım’ın şiirine hayat verdi:
“... En fazla bir yıl sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı.”
“... Ve unutma ki daima iyi şeyler düşünmeli bir mahpusun karısı...”
diyordu Bursa Hapishanesi’nde 1933 yılının Kasım ayında şair... Ve hayatı anlatıyordu...
“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı/ yetmişinde bile, mesela, zeytin ağacı dikeceksin/ hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil/ ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için/ yaşamak, yani ağır bastığından...”
Vali Bey etkinliklere katılmadı. Devlet hâlâ çekiniyor Nâzım’dan... Bir gün bu halk ve bu devlet “Şair”i anladığında kurtulmuş olacak zaten memleket...

Haberin Devamı

İngilizcen var mı?
Biz siyasetçinin yabancı dil bilenini severiz. O yüzden Başbakan’ın “One minutes”ten sonra “You shall not kill” çağrısı başlıklara hatta manşetlere çıktı. Halkımız da meraklıdır yabancı dile. Bazan bir değil birkaç dili birden öğrenir. Karadenizliye sormuşlar:
- İngilizce biliyor musun?
- Oui, demiş...
- Yahu o Fransızca?
- Demek ki Fransızca biliyormuşum, demiş...

Haberin Devamı

Ortaya karışık
Deniz Baykal’ın istifası sırasında Pensilvanya’dan Ankara’ya gelen “Bu olayla ilgimiz yok” mesajı hatırlarda.
AKP’yi ortada bırakan bu mesaj Türkiye’de “AKP - Cemaat ilişkisi bitti, ABD, AKP’yi gözden çıkardı” diye yorumlanmıştı.
Yeni mesaj çıktı Pensilvanya’dan... Fethullah Gülen, Wall Street Journal’a verdiği demeçte:
“Gazze seferinde İsrail’den izin alınmalıydı” diyerek ABD’nin yanında Erdoğan’ın karşısında yer aldı. AKP’yi yine ortada bıraktı. Hadise büyüyor can ile canan arasında.
Bu arada CB Abdullah Gül’ün “İsrail’le ilişkiler asla düzelmez” sözü dikkatimizi çekti. Demek bizim devlet politikamız radikal islamcıların güttüğü kan davasıyla parallel hale geldi. Bu da iyi...

Keyifli itiraflar
Yeni doğmuş oğluma, ısrarla babasının demode ismini koymaya çalışan kocamı vazgeçirmek için, o ismin eski sevgilimin adı olduğunu söyledim. Sonuç; artık babasından bile bahsetmiyoruz.
* * *
Kocam kadar çirkin ve kaba bir odundan; oğlum kadar yakışıklı, hassas ve muhteşem bir çocuk doğurduğuma göre çok iyi bir marangozum.
* * *
Ailece amcamlara bayram ziyaretine gittik. Konu yaştan açıldı. Yengem de geçen hafta kırk yaşını doldurduğunu söyledi. Amcamın beni krize sokan bomba önerisini aynen aktarıyorum. “Hanım, seni bozdursak da iki yirmilik yapsak nasıl olur?”
* * *
Uçuş boyunca çok sevimli ve tonton bulduğu yaşlı teyzenin üstüne titreyerek yardımcı olan hostes hanımın aldığı teşekkür cümlesi:
‘Evladım, çok sağol yardımların için, biz de sizi or...pu biliyorduk...’
* * *
Doktorunun “Kaç yaşındasın?” sorusuna “Sizce kaç gösteriyorum?” diye cevap veren başka hasta var mı? Acil serviste bekliyorum da...
* * *
Aile dostumuz olan, oldukça şişman ve iri yarı bir çiftin düğünündeyiz. Babam altınları takarken mutluluk dilemeyi ihmal etmiyor: “Allah bir yastıkta kocatsın Ümit’çiğim” sonra da bir espri ekledi: “Tabii sığarsanız!”
* * *
Babamı dua ederken görünce “Benim için Tanrı’ya da dua et” deyiveriyorum ve babamın cevabıyla dumur oluyorum. “Kendisi nerede derse ne diyeyim?”

Haberin Devamı

Soru: Gazze, Erdoğan’a oy getiriyor mu?
Yanıt: Getiriyorsa bir yolunu bulup seçime kadar İsrail’le atışmaya devam edecek demektir...
Haldun Ertem

Kılıçdaroğlu “Yoksulluktan ölenlerin sorumlusu Recep Bey” demiş.
Tek taraflı bakmayalım... Açlıktan nefesi kokarken bir gecede köşeye dönenlerin de sorumlusu Recep Bey!..
Fahrettin Fidan