MİT Kanununda yapılmak istenen düzeltmeler internet yasasında olduğu gibi herkesi hayretler içinde bırakıyor... Ankara Barosu hazırladığı raporda yasa teklifinin hukukla ilgisiz yanlarını ortaya koyuyor.
Teklifin 3. maddesi ile MİT, sadece kamu kurum ve kuruluşlarından değil, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, Bankacılık Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlar ile diğer tüzel kişilerden bilgi, belge, kayıt alabilecek; bu kurumların (gazeteler dahil) elektronik bilgi işlem merkezlerine bağlanabilecektir. Mevcut yasada MİT yalnızca resmi kurumlardan yazılı talep ile bilgi isteyebiliyordu. Yeni teklifle MİT neredeyse tüm resmi ve özel kurumlardan doğrudan bilgi ve belge “alma” hakkına kavuşuyor.
Ankara Barosu diyor ki:
“MİT’in barolar ve bankalar dahil tüm kurumlardan bilgi, belge alma hakkına sahip olmasının, Anayasa ve hukuk sistemi ile bağdaşır yanı yoktur. Avukatlık Kanunu ve avukatlığa dair evrensel kurallar avukatların bilgilerinin MİT’in erişimine açılmasını imkânsız kılmaktadır...
- Keza, Bankacılık Kanununa tabi kurumların da aynı statüde ele alınması, devletin, MİT üzerinden, yurttaşlarının profilini çıkarma eğiliminde olduğunu, kişisel ve ticari her tür veriyi toplayıp işlemek istediği anlamına gelmektedir. Siyasi iktidar, bu tür düzenlemeler ile tüm yurttaşlarını ‘analizden geçirerek profilleme’ yapma uğraşındadır.”
Bu teklifle MİT dava dosyalarına da girebiliyor. Yürütme, yargının her adımını izlemek istiyor. Pes...
Türkan Saylan’la...
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kuruluşunun 25. yılını kutluyor. Bu mutlu günde ÇYDD Genel Başkanı Prof. Aysel ÇELİKEL konuşuyor:
“Devrimlerin, Cumhuriyetin değerlerinin, demokrasinin, eğitimde fırsat eşitliğinin, insan onuruna saygının hâkim olacağı bir Türkiye için bir araya geldik. Binlerce gencimize verdiğimiz eğitim desteği onların yaşamında derin izler bıraktı, binlerce kızımızın hayatında açtığımız yeni kapılar, onları eğitimli kadınlar olarak topluma kazandırdı.
Orta öğretim ve üniversiteye verdiğimiz burs sayısı 120 bini geçti. ÇYDD adı, Türkan Saylan’la özdeşleşmiştir. Sevgili Türkan Saylan bunu, ‘Daha yapılacak çok işimiz var’ sloganı ile gecesini gündüzüne katarak, aklı ile yüreğinin sesini birleştirerek başardı.
ÇYDD’yi siyasi amaçla yok etmek isteyenler, 18 Mayıs 2009’dan sonra karşılarında buldukları yeni yönetimle, baskılara rağmen en az iki kat büyüdüğünü gördüler. ÇYDD’ye her saldırı, Türkan Saylan’a her iftira yeni desteklerin kapısını açtı.
102 şubesi, 14 bin üyesi, onlarca projesi, binlerce destekçisi ile 25. kuruluş yılını kutlayan ÇYDD, yolculuğunu kararlılıkla sürdürecektir.
Başta Prof. Dr. Türkan Saylan olmak üzere, bugün aramızda olmayan bütün kurucu ve yöneticilerimizi saygıyla anıyor; gençlerimize verdikleri destek ve Cumhuriyetin değerlerini yaratmak için esirgemedikleri emekleri için teşekkür ediyoruz.”
Biz de Türkan Saylan’ı saygıyla anıyor, mevcut Başkan Aysel Çelikel’e engin özverisi için şükranlarımızı iletiyoruz...
İNSAF
AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, CNNTürk’te “Aykırı Sorular” programında Enver Aysever’e diyor ki:
“Bir evde 4.5 milyon dolar para bulunduğunu gözlerinle gördün mü? Toprağın altında da silahlar çıkıyordu bir dönem, fışkırıyordu. O silahların Ergenekon’un silahları olduğuna inanıyor muydun? Dün beni kandıranlar bugün seni kandırıyorlar...”
AKP’liler kumpas kurulduğunu ve kandırıldıklarını her fırsatta ifade ediyorlar... Ancak ne Balyoz ne Ergenekon hükümlülerini hapisten çıkarmak için bir çabaları yok. Son demokratikleşme paketinde de kumpas kurbanları için bir iyileştirme, onları hapisten çıkaracak bir düzenleme yer almıyor. İktidar partisi komploya kurban giden eğer yakınları değilse bunu dert etmiyor. Ne vicdan!
BDP “Yerel seçimlerden sonra özerklik ilan edeceğiz” diyor.
Cesaretleri varsa önce ABD, AKP, BOP vb. iktidarlara karşı “özerklik”
ilan etsinler...
Akif Kökçe
KARŞI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “Karşı” gazetesine verdiği demeçte diyor ki:
“Yasadışı dinlendiğimizi, izlendiğimizi, fişlendiğimi biliyoruz. Sadece CHP Genel Merkezi’nin değil, evimin telefonlarının da dinlendiğini biliyorum. Bunları Başbakan’a servis ediyorlar. Bu suçu soruşturacak bir savcı bulmak gerekiyor. Öyle bir savcı mı bıraktılar! Yargıyı bağımsız ve tarafsız olmaktan çıkardılar.”
Kemal Bey hangi partiden söz ediyor?
Anayasa yapmak için birlikte masaya oturdukları partiden...
Böyle bir partiyle mi özgürlükçü, sivil, demokratik anayasa yapacaktınız, diye sormalı kendisine..
TRT
TRT’nin yeni marifeti. 2014 dünya kupası maçlarından iftar saatine denk gelenler yayınlanmayacak. Akıl almaz bir karar.
Meslektaşımız Tufan Türenç tweet atmış:
“İftarda maç yayınlanmaz, diyen kafa iktidardaysa o ülke çağdaş olamaz.
TRT’nin elinde bir sürü kanal var. İftar saatindeki maçları o kanallardan birinde yayınlarsın olur biter. Bu kadar bağnazlık olur mu?”
