Flexitarian Diyet Nedir?
Ünlü diyetisyen Dawn Jackson Blatner tarafından vejetaryen beslenmenin faydalarından yararlanırken, hayvansal gıdaları sınırlı da olsa tüketebilmeniz için oluşturulmuş bir diyet formudur. Bu nedenle bu diyeti uygulayanlar hayvansal ürünleri de tüketebildikleri için vegan veya vejetaryen olarak kabul edilmezler. Hatta diyetin adı da ‘esnek’ ve ‘vejetaryen’ sözcüklerinin birleşimi ile ifade edilmiştir.
Flexitarian Diyetin Kuralları Nelerdir?
Ağırlıklı olarak tahıl, baklagil, meyve ve sebze tüketmeniz gerekmektedir.
Katı kurallar yerine daha esnek olarak ara ara et ve hayvansal ürünleri de tüketebilirsiniz.
Çoğunlukla hayvansal protein yerine bitkisel proteini tercih etmelisiniz.
İşlenmiş gıdaları olabildiğince az, doğal gıdaları ise çok daha fazla şekilde tüketmelisiniz.
Rafine şeker içeren tatlıları sınırlandırmalısınız.
Unutmayın, özellikle kış aylarında bağışıklık sisteminizi daha fazla desteklemelisiniz. Bunun için ise doğal ve taze mevsim sebzelerine yönelmeye ne dersiniz?
İşte bağışıklık sisteminizi destekleyip sizi hastalıklara karşı koruyacak kış sebzeleri…
Lahana
Sağlıklı beslenmenin olmazsa olmaz besinlerinden biri olan lahana, soğuk kış aylarının en besleyici sebzesidir. Özellikle grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı tam bir kalkan görevi görmektedir. Bunu ise içeriğinde yüksek miktarda bulunan C vitamini ve antioksidanlar ile başarmaktadır. Lif bakımından da zengin bir gıda olması bağırsak sağlığınızı korumaya yarımcı olur.
Sadece koyu yeşil yapraklı lahanayı değil kırmızı lahanayı da bolca tüketmenizde fayda var. 100 gram kırmız lahana tükettiğinizde günlük C vitamini ihtiyacınızın %85’ini karşılayabilirsiniz. Bunun dışında yüksek oranda K ve A vitamini de içermektedir ve bilinen en güçlü antioksidan içeren gıdalardandır. Lahanayı kış mevsimi beslenmenize kesinlikle dahil etmenizi öneriyor ve hemen diğer sağlıklı sebzeye geçiyorum.
Ispanak
Koyu yeşil
1. Tüm Gıdaları Çıkartın!
İlk adımımız buzdolabınızdaki bütün gıdaları mutfak masasına dizin. Bozulmasını istemediğiniz gıdalarınız var ise onları hızlıca tekrar dolaba atın (pişmiş yemek veya dondurulmuş gıda gibi). Bunun dışında bütün her şeyi çıkartmalısınız. Her şey derken bunların içerisinde yumurta rafları, sebzelik ve kapak üzerindeki bölmelerden de bahsediyorum!
2. Etiketleri Okuyun!
Şeker ve şeker türevi olan yani fruktoz veya mısır şurubu vb. paketli gıdaları dikkatlice gözden geçirin. Paket üzerindeki tarihleri ve besin tablolarını da inceleyin. Eğer son tüketim tarihi geçmiş bir gıda var ise tabii ki hemen çöpe! Çok renkli olan, sizi cezbeden paketli gıdaları, atıştırmalıkları yani kısaca abur cubur dediğiniz her şeyi evden uzaklaştırın! Hazır yani işlenmiş olan meyveli yoğurtlara, şeker içerikli olan yani doğal olmayan içeceklerin hepsine, ketçap-mayonez vb. soslara elveda deyin…
3. Buzdolabınızın İçini Komple Temizleyin!
Bütün gıdaları çıkarttınız ve etiketleri okuyup ayırma yaptınız. Sıra geldi dolabın
Yaşamı uzatan ilaç olarak da bilinen bu mucize, bedeninizde çok yüksek güçte antioksidan özellik gösterir. Başta üzüm çekirdeği olmak üzere kırmızı şarap, yaban mersini ve yer fıstığı gibi besinlerde de bol miktarda bulunmaktadır.
Peki bu mucizevi bileşik nedir, faydaları nelerdir, bedendeki etki mekanizması nedir ve takviye olarak kullanabilir miyiz gibi sorularınızın cevaplarını gelin hep birlikte inceleyelim…
Resveratrol Nedir?
Üzüm çekirdeğinin etken maddesi olan bir bileşiktir. Üzüm, kendisini toksinlere karşı savunmak adına bu maddeyi doğal olarak üretir. Çekirdeğinde ve kabuğunda bol miktarda bulunur.
Etki Mekanizması Nedir?
Resveratrolün en güçlü özelliği DNA’nın yapısına katılarak telomer dediğimiz iplikçiklerin uzamasına etki edebiliyor olmasıdır. Bu iplikçikler yaşla birlikte kısalmaktadır. Dolasıyla resveratrol yaşlanma karşıtı bir madde olarak kabul edilebilir. Tabii ki sadece bu madde ile değil; yeterli miktarda vitamin ve mineral ile de telomerlerinize katkı sağlayabilirsiniz.
Fakat yapılan araştırmalara göre
Bedende kilo problemi olan insanların sorunu her zaman metabolizma kaynaklı değildir. Eğer herhangi bir sağlık sorununuz yok ise kilo verememeniz genellikle yanlış beslenme kaynaklıdır. Oysaki sağlığınızı bozmadan kilo vermek için yapmanız gereken şey çok basit! Doğru besinleri doğru oranda ve doğru zamanda tüketmek…
Vücudunuzdaki yağ yakımınızı hızlandırmak için aşağıda listelediğim gıdaları tüketmenizde fayda var. İşte o gıdalar…
Yumurta
Tüketebileceğiniz en iyi protein kaynağıdır. Bu sebeple kilo vermek ve yağ yakmak isteyenler için tok tutma süresinin uzunluğundan dolayı en iyi gıdalardandır. Günde 1 adet yumurta tüketerek 10 haftada kas ve yağ oranınızdaki değişime dikkat edin. Farkı göreceksiniz. Sadece kahvaltılarınızda bile 1 adet tüketerek, yumurtayı tüketmeyenlere oranla %30 daha az kalori alabilirsiniz.
Avokado
Sağlıklı yağ deposu avokadoyu günlük beslenmenizden eksik etmeyin derim. Tabii doğru miktarda tüketmelisiniz. Bedendeki su ve lif oranı açısından oldukça önemli bir gıdadır. 1 adeti 250 kalori olan bu sağlık deposu yağlı bir gıda olmasına
Sağlığa Yararları Nelerdir?
Elmanın uzun vadede sağlığı geliştirmeye yardımcı olabilecek birçok faydası bulunmaktadır.
Bir orta boy elmadaki besinler;
Kalori: 95 kcal
Karbonhidrat: 25 gram
C Vitamini: Günlük Değerin % 9'u
Bakır: Günlük Değerin % 5'i
Potasyum: Günlük Değerin % 4'ü
Badem
Geleneksel tedavi yöntemlerinde badem öksürüğe karşı kullanılan çok etkili bir mucizedir. Bronşlar üzerinde oldukça faydalı olan bir besindir. Boğazda oluşmuş olan mukozayı azaltmaya yardımcı olur. Nezle, grip veya farenjit sorunlarında bu tarifi rahatlıkla hazırlayabilirsiniz.
Tarif: 1-2 tatlı kaşığı kadar çekilmiş bademi bir bardak taze sıkılmış portakal suyuna ekleyin. Karıştırdıktan sonra içebilirsiniz. Öksürüğe karşı kullanılan çok etkili bir tariftir. Eğer kuru veya balgamlı öksürüğünüz var ise bu karışımı rahatlıkla tüketebilirsiniz.
Karabiber ve Bal
Dolaşımı harekete geçiren karabiber ile şifa kaynağı balın gücünü birleştirince ortaya çıkan ilaç etkisi! Özellikle balgamlı öksürüğe çok iyi gelen bir tarifi paylaşıyorum. Tam bir antibiyotik ve antibakteriyel etki gösterecektir. Hemen tarife geçiyorum.
Tarif:
1. Az yemek
Evet yanlış okumadınız. Bazı kişiler gün içerisinde beslenme şekillerine dikkat etmeden bedeni için gerekli olan kalori miktarından çok daha az miktarda besin tüketirler. Hatta bu durumun farkında olamayabilirler. Çünkü midede doygunluk hissine ulaşırlar fakat aldıkları kaloriden daha fazla enerji harcayarak bedende yakım işlemini arttırırlar. Bu durumda sürekli aç hissetmenize neden olur. Bu nedenle aldığınız kalori ile tükettiğiniz kaloriyi eşitlemekte fayda var. Aynı bağlamda yemeği çok hızlı yemek de zararlı etki gösterir. Tokluk sinyallerinin beyine geç ulaşmasına neden olur. Bu da sizi daha fazla yemeye iter. Yavaş şekilde ve besinleri çok çiğneyerek tüketmek sağlıklı olacaktır.
2. Yetersiz Su İçmek
Maalesef en yaygın olarak yapılan bir beslenme hatası. Su içmeyi alışkanlık haline getirmek yerine aç olduğunuzu hissedip su yerine yemek yemeye odaklanabilirsiniz. Bu durumun ana sebebi beynin hipotalamus bölgesindeki sinirsel bir karışıklıktır. Beyin bazı durumlarda su ihtiyacını yanlış yorumlar ve siz de yemek yemek isteyebilirsiniz.