Merve Karataşlı

Elma

Yeşilin gücünü çok da hafife almayın derim. Özellikle yeşil elma kabuğundaki ‘kuersetin’ maddesi, aslında kimyasal bir pigmenttir. Bu madde bağışıklık sistemi üzerinde oldukça etkilidir. Bedende güçlü bir antioksidan etkisi gösterir. Hücre yenilenmesinde görev alır ve zararlı toksinlerin bedenden atılmasına yardımcı olur. Bunların dışında bu mucize madde, bedende histamin salınmasını engellediği için derideki kızarıklık, şişme veya kaşıntı gibi alerjik olan reaksiyonların da önüne geçilmesini sağlar. Ara öğünlerinizde ve hatta salatalarınızda 1 adet yeşil elma tüketmenizde fayda var diyorum.

Karabuğday

Tohum yapısında olan bu güçlü besin diğer buğday veya tahıllara göre mükemmel bir alternatiftir diyebilirim. Çünkü alerjen etkisi neredeyse sıfırdır. Bu tohum formundaki güçlü gıda, bağışıklık sisteminize etki ederek daha sağlıklı olmanıza da yardımcı olur. Dilerseniz dövülmüş şekildeki karabuğdayı yulaf lapası ile pişirip sabahları kahvaltınızda tüketebilirsiniz. Çok

Bu güçlü sistemi etkileyen diğer faktörler ise; stressiz bir yaşam, sağlıklı sindirim sistemi, düzenli uyku, yeterli su tüketimi ve egzersizdir. Bütün bunlara bir bütün halinde dikkat ettiğiniz takdirde hastalıklardan uzak kalmanız mümkün. Özellikle de Covid-19’a yakalanma durumunda çok daha hafif bir seyirde hastalığı atlatabilirsiniz.

Bu bağlamda sağlıklı ve doğal olan 2 farklı kür tarifi ile bağışıklığınızı kısa sürede arttırmaya ne dersiniz? O halde evlerinizdeki malzemelerle kolayca hazırlayabileceğiniz muhteşem kürleri paylaşıyorum.

Jamu Kürü

Jamu, Endonezya’nın geleneksel şifalı içeceğidir. Özellikle virüs ve bakterilere karşı önlem alabilmenizi sağlayan bu kür için aslında tam bir iksir de diyebilirim. Çünkü tarifteki malzemeler immün sisteminizi güçlendirecek temel malzemelerdir.

Gerekli malzemeler;

-50 gram taze zerdeçal kökü

-50 gram taze zencefil

-1 yemek kaşığı kadar organik bal

Glifosat Nedir?

En temel anlatım şekli ile anlatmak gerekirse tarımda ayrık otları istenmeyen bir durumdur. Bu yabani otları ise yok etmek için çapalama yöntemi tabii yapılabilir. Fakat bu yöntem yorucu olduğunda dolayı bireyler bu otları ortadan kaldırmak adına glifosat kullanmayı tercih ediyorlar.

Tabii yüksek miktarda glifosat kullanımı ürünü de yok ediyor. Çünkü çok güçlü bir madde! buna da bir çözüm bulmak adına ne yapılıyor derseniz; glifosata dayanıklı olan GDO’lu ve hibrit tohumlar kullanılıyor. Bu tohumlar glifosattan etkilenmiyor. Bu sebeple de istenilen miktarda ürünlere glifosat eklemesi yapılabiliyor. Sonunda tarım ürününde bu madde iyice birikiyor ve bu ürünleri tükettiğinizde haliyle siz de glifosat depolarsınız. Çok düşük dozu bile kesinlikle zarara yol açıyor! Hatta o kadar güçlü ki anneden doğmamış çocuğuna dahi geçiyor…

Glifosatın Zararları Nelerdir?

Çocuklarda kanser, bazı doğum sorunları, astım ve bağışıklık sorunları belirtilen ilk sıradaki

Kilo probleminiz mi var? Sürekli zayıflama ile mücadele etmek zorunda mı kalıyorsunuz? Ne yaparsanız yapın belli bir kiloda takılıp kalanlardan mısınız? O halde işe karaciğerinizi temizlemekle başlamaya ne dersiniz?  Siz de bazı besleyici besinleri tüketerek bedeninizin detoksifikasyon sürecini hızlandırabilirsiniz İşte karaciğerinizi temizleyerek sizi toksinlerden arındıracak olan 5 sağlıklı besin…

Pancar

Tam bir antioksidan deposu! Düzeni olarak pancar tüketmek karaciğer enzimlerinizi ve safranızı da harekete geçirmeniz demektir. Çünkü karaciğer yağ ve çözülebilir olan toksinleri bedenden atmak için suda çözünebilen formalara çevirerek bu toksinleri safraya bağlar. Safra sonrasında ise bağırsak hareketleri ile bu toksinler bedenden atılır. Bu sebeple karaciğer detoksu yapmak hem metabolizmanızı hızlandıracak hem de sizi toksinlerden uzaklaştırarak daha sağlıklı hale getirecektir. Pancara şans verin diyorum ve hemen diğer sağlıklı besine geçiyorum.

Elma

Günde sadece 1 adet elma tüketerek bedeninizdeki farka tanık olabilirsiniz. Çünkü elma

Kilo kontrolü için yapmanız gerekenleri ise hemen listeliyorum.

Kahvaltıyı İhmal Etmeyin!

Sağlıklı bir uyku sonrasında güne merhaba dediğinizde ilk iş olarak büyük bir bardak ılık limonlu su içmelisiniz. Sonrasında ise sabah enerjinizi yerine getirmek ve gün boyu tok kalmak adına kesinlikle kahvaltı yapmalısınız. Bedeninize yeterli proteini ve karbonhidratı tabi bir de çok az olmak şartı ile sağlıklı yağı aldıktan sonra çok daha aktif olacaksınız. Tabi bu öğün sizi sadece 2-4 saat kadar idare edecektir. Sonrasında kesinlikle ara öğüne geçmelisiniz.

Ara Öğünleri Atlamayın!

Sağlıklı beslenmenin ve kilo kontrolünün altın kuralı ara öğünlerdir. Çünkü açlık süreniz 4 saati aştığında ani bir şekilde her şeyi yeme potansiyeline geçersiniz. Bu durumda sağlıksız seçimlere ve tabi sonrasında kilo artışına neden olacaktır. 3 ana öğününüze ek en az 2 ara öğün yapmanız çok daha sağlıklı bir seçimdir. Tabi ara öğünlerde vücudunuza yükleme yapmayacaksınız. Sağlıklı ve temiz

Havaların ısınması ve tatil sezonun başlaması ile kış aylarından kalan bedende birikmiş ödemin de artık atılmasının vakti geldi hatta geçiyor bile! Hala kendinizi şiş hissediyorsanız panik yok geç kalmadınız…

Bedende bulunan ödemi yani fazla sıvıyı atmak için öncelikle tabii ki su tüketiminizi arttırmanız gerekmektedir. Günde en az 2,5 litre su içmek ile işe başlayabilirsiniz. Bununla beraber tuz alımını azaltmanız gerekmektedir. Fazla kilolarınızdan da bir an önce arınmaya çalışmanızda fayda var. Düzenli egzersiz ise dolaşım sisteminizi uyaracak ve yine ödem atılmasına yardımcı olacaktır. Eğer hamile iseniz ve ciddi sağlık sorunlarınız var ise kesinlikle bu tarifleri tüketmemelisiniz, dikkat diyorum.

Peki bunların dışında hangi besinleri tüketerek ödem atılmasını hızlandırabiliriz derseniz sağlıklı ve birbirinden farklı 5 farklı tarifi hemen sizinle paylaşıyorum…

1. Fresh bir etki gösteren kiraz sapı tarifi

Malzemeler;

-1 tatlı kaşığı beyaz çay

-10-12 adet kiraz sapı

-1 adet çubuk tarçın

Diyabet Nedir?

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen ve maalesef birçok sağlık sorununun da beraberinde getiren bir hastalıktır. Vücutta insülin hormonunun yetersiz veya etkisiz olmasından dolayı ortaya çıkan diyabet, aynı zamanda kronik bir hastalıktır. Maalesef hızla yayılmaya devam ediyor. Masa başı çalışma, yanlış beslenme, genetik sorunlar, obezite, stres bazlı yaşam biçimi derken artık diyabetin önünü kesmek zorlaşıyor gibi duruyor. Evet Tip-1 diyabette durum insülin iğnesi mecburiyeti iken Tip-2 diyabette yapılanın aksine ilaçsız tedavi mümkün!

Diyabetin Belirtileri Nelerdir?

Aslında çok fazla belirtisi olan bir sağlık sorunu olmasına rağmen reelde biline en temel 3 belirtisi;

-Gereğinden fazla yemek yeme isteği yani doygunluk hissine bir türlü ulaşamama

-Ağız kuruluğu ve sonrasında gelen aşırı su içme isteği

-Sık idrara çıkma isteği

Ispanak

Yeşilin gücünü çok da hafife almayın derim. Listenin başında ıspanak gelmesinin temel sebebi tabii içerisindeki besin elementlerinin çokluğu. Sadece 30 gram yani ortalama bir fincan kadar ıspanak günlük A vitamini ihtiyacınızın %56’sını karşılarken günlük K vitamini ihtiyacınızın da tamamını karşılar. Üstelik sadece 7 kaloriye denk gelmektedir. Bunların dışında kronik hastalıkları dahi önleyebilecek çok sayıda antioksidan içermektedir. Beta karoten ve lutein bakımından zengin olması kansere karşı koruyucu etki göstermektedir. Aynı zamanda kardiyovasküler hastalıklara karşı da bedende olumlu etkisi bulunmaktadır. Beslenme rutininize özellikle ıspanağı eklemenizi öneriyorum.

Havuç

Tam bir A vitamini deposu! Sadece bir fincan dilimlenmiş havuç günlük A vitamini ihtiyacınızın %428’inin karşılar. Yani günlük ihtiyacın 4 katından fazla A vitamini almış olursunuz. Bu mucize sebzeye turuncu rengini veren madde içeriğindeki beta karotendir. Beta karoten ise çok güçlü bir antioksidandır ve kansere karşı bedeni