Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Prof. Baran Tuncer'in yönettiği panelde ortaya konan tablo iç açıcı değildi çünkü acı gerçeği bize bir kez daha hatırlatıyordu. Türkiye ekonomisi mevcut yapısıyla tamamen dış kaynak girişine bağımlı bir ekonomi haline gelmişti ve önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinde ve piyasalarda yaşanacak gelişmeler, büyük ölçüde dış kaynak girişindeki gelişmelere bağlı olacaktı. Şu anda dış kaynak girişinin yeniden canlanması nedeniyle yaşanan rahatlamanın sürmesi dış kaynak akışının sürmesine bağlıydı. Ekonomi bürokrasisinde önemli görevlerde bulunduktan sonra özel sektöre geçen ve halen gazete yazarlığı da yapan Mahfi Eğilmez, Hasan Ersel ve Ercan Kumcu, uluslararası gelişmelerin ışığında Türkiye ekonomisinin yakın geleceğini değerlendirdi. Türkiye Bankalar Birliği tarafından düzenlenen panelde konuşan üç deneyimli ekonomistin ortaya koyduğu tablo pek iç açıcı değildi. Eğilmez, Ersel ve Kumcu'nun değerlendirmesine göre, Türkiye ekonomisini dış kaynak girişine bağımlı hale getiren ve önümüzdeki dönemde değişmesi beklenmeyen başlıca yapısal faktörler şunlardı: Özel tasarrufların düşük olmasıÖzel kesimin tasarruf - yatırım açığının büyümesiEkonomideki büyümenin ithalatı artırması İhracat artışının da ithalata bağımlı hale gelmiş olmasıBunların sonucunda ciddi bir cari açık sorununun doğması Ercan Kumcu'nun da vurguladığı gibi, son yıllarda küresel sermayenin Türkiye gibi ülkelere yönelik ilgisinin artması ve 'Yükselen Pazar' diye nitelenen ülkelere akan dış kaynağın 2005 yılında 400 milyar doları aşması, Türkiye'ye bol miktarda dış kaynak girişini özendirmiş ve yükselen cari açığın finanse edilmesini sağlamıştı.Ancak küresel sermayenin akış yönünde meydana gelen bir değişme bu durumu derhal değiştirebiliyor ve mayıs - haziran aylarında yaşadığımız türden şoklara yol açabiliyordu. Bu nedenle önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinde nelerin yaşanabileceğini merak edenlerin gözünün dışarıda olması gerekiyordu. ABD faizlerinin yakından izlenmesi boşuna değildi.Bunun ötesinde özel olarak Türkiye'ye dış kaynak girişini etkileyebilecek faktörler ise Mahfi Eğilmez'in sıralamasına göre (1) AB ile ilişkiler (2) Cumhurbaşkanlığı seçimi (3) Genel seçimler (4) Ortadoğu'daki gelişmeler (5) PKK ve Kürt sorunuyla ilgili gelişmelerdi. Dış kaynak neye bağlı? Pekiyi AKP hükümetinin, tam da seçime gideceği bir dönemde yapabileceği hiçbir şey yok muydu? Son dalgalanmanın etkisiyle faizlerin yükselmiş olması hükümetin işini daha da zorlaştırmamış mıydı?Hasan Ersel'in değerlendirmesine göre Hükümet'in elindeki tek silah maliye politikasıydı ve bu yılın ilk yarısında gerçekleşen bütçe harcamaları, geniş kitlenin alım gücünü artıracak transferlerde çok ciddi artışlar olduğunu ortaya koyuyordu. Bu eğilimin, önümüzdeki dönemde de sürmesi ve iç talebi olumlu etkilemesi beklenebilirdi. Ancak bu talebin kompozisyonu, tüketici kredileriyle beslenen talepten farklı yapıda olabilir ve farklı sektörlere yarayabilirdi. oulagay@milliyet.com.tr Hükümet ne yapar?