Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP Milletvekili Mahmut Tanal geçen hafta savcıları göreve davet etti.

Önce, “İstanbul-İzmir yolu, hız sınırına uyarak 2 saatte bitirilemez” diye Demet Akalın hakkında soruşturma açılmasını istedi.

Ardından, otoyolu öven sosyal medya paylaşımı nedeniyle, Demet Akalın’ı telefonla arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında da “Suçluyu övmekten” işlem yapılması gerektiğini söyledi.

MUHALEFETİN MAGAZİN HALİ...

Küçük sorun şu ki Demet Akalın sosyal medya paylaşımında iki saatte İzmir’den İstanbul’a geldiğini söylemiyor. 2 saatte dünya yol geldik diyor.

Haberin Devamı

Büyük sorun şu ki bugüne kadar en büyük icraatı, cezaevinden çıkan gazetecilerle bekleyen eşleri arasındaki kavuşma karelerine girmek olan bir milletvekili, sadece muhalefet olsun diye iş yapmaya kalktığında baltayı taşa vuruyor.

Bu ülkede bir muhalefet milletvekili için en büyük sorun, bir şarkıcının aracının trafik kurallarını uyup uymaması değildir hiç kuşkusuz.

Sırf, işin içine Cumhurbaşkanı’nın adı girdi diye, çok basit bir konuda savcıları göreve çağırmak falan da aslında en çok CHP’ye zarar veriyor.

Durduk yere kendi kalesine gol atar mı insan, atıyor işte...

AKLINIZA GELİRSE ÇÖPLERE BAKIN EKREM BEY...

MUHALEFETİN MAGAZİN HALİ...

İstanbul’da günde yaklaşık 20 bin ton çöp toplanıyor.

Sokaklardaki çöp konteynerlerinde toplanan çöpler, toplayıcılar sayesinde geri dönüşecek malzemeden ayrılmış oluyor.

Ancak en değerli ve geri dönüşüme en müsait olan, zengin muhitlerden çıkan çöpler, toplayıcılar, sitelere giremediği için ayrıştırma işlemi görmeden yakılıyor.

Çöp toplayanlar, zengin

ve görece daha düşük ekonomik statüde olan yerler arasındaki çöp kalite farkını şöyle anlatıyor:

- Zengin semtlerin çöplerinde, çok sayıda gazlı içeceklere dair alüminyum kutu bulursunuz, diğer semtlerde 2.5 litrelik pet şişe. Birinde süt ve türevleri cam şişede alınır, diğerinde karton kutuda. Birinde çöpe çok sayıda tekstil ürünü gider, diğerinde daha çok soba külü...

Çöpe giden tekstil ürünlerinin yüzde 99’u geri dönüşüme uygun ürünler. Toplayıcıların giremediği sitelerin çöplerinde tonlarca okunmuş gazete ve dergi yatıyor. Parayı geçtim, 1 ton dönüştürülmüş kâğıt ürünü, 17 ağacın kesilmesini önlüyor.

Haberin Devamı

Sonra içinde iletken olarak altın kullanılmış elektronik eşyalar ve cep telefonları gibi eşyalardan da söz edebiliriz.

ABD’de evsiz bir yurttaş, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in San Fransisko’daki malikânesinin çöplerini ayrıştırarak her ay 1200 dolar para kazanıyor.

İstanbul’da çöpleri ilçe belediyeler topluyor ama hepsinin gelip yakıldığı, elektrik üretildiği, sıvı gübre haline getirildiği sistemi Büyükşehir Belediyesi yönetiyor.

Madem İstanbul’un kaynak ihtiyacı var, madem Türkiye’nin tasarruf etmesi ve ithalatı azaltması gerekiyor, o zaman, girilemeyen site çöplerindeki kıymetli malzemenin de ekonomiye kazandırılması gerek.

Yaklaşık 2 bin kadar siteden ve toplam 600 bin evin çöpünden söz ediyoruz ki, istenirse, hiç de zor değil bir organizasyon kurmak.

DEPREM VE TURGUT ÖZAL

MUHALEFETİN MAGAZİN HALİ...

17 Ağustos’un yıl dönümünde bir sürü söz duyduk dün, bir sürü acı olayı hatırladık.

Oysa ilk aklımıza gelmesi gereken söz Turgut Özal’ın başbakan olduğu dönemde söylediği cümleydi:

Haberin Devamı

“Binaları mevcut kanunlara uydurmak değil, kanunları binalara uydurmak şartı vardı” demişti Özal, 1985’te çıkardığı İmar Affı’nı savunurken.

17 Ağustos 1999’da, başta Halkalı ve Cennet Mahallesi olmak üzere, çöken binaların çoğunun 1985 affından yararlandığı ortaya çıkmıştı.

Özalizm karşıtı herkes en çok “Benim memurum işini bilir” ve “Anayasa’yı bir kere delmekle bir şey olmaz” sözlerini kullanır ama aslında maliyeti en yüksek olan Özalizm sözü yukarıda yazdığım sözdür...