
Yapay zekâ teknolojileri ve özellikle ChatGPT, DeepSeek gibi üretken yapay zekâ uygulamaları işgücü piyasalarını dönüştürmeye devam ediyor. Bir taraftan kurumlar, işletmeler kendi iş süreçlerini yeniden tanzim ederken tek tek bireyler de bu uygulamaları yaygın bir şekilde kullanmaya başladı. Özellikle bireyler açısından yapay zekâ uygulamaları sağladıkları avantajlar nedeniyle diğer dijital platformlar gibi bireylerin yaşamlarının ayrılmaz birer parçası oluyor. Yaşamlarda yer aldığı alan her geçen gün genişliyor. Kısacası, geçmişteki genel amaçlı diğer teknolojik kırılmalardan çok farklı bir teknolojik dönüşüme tanık oluyoruz.
Hem işyerlerini hem de çalışanları böylesine derinden etkileyen kapsamlı bir teknolojik dönüşüm elbette işgücü piyasalarındaki iş pozisyonlarında köklü dönüşümlere yol açıyor. Rutin ve dijitalleşme ile otomasyona maruz görevler hızla yapay zekâ uygulamaları tarafından devralınırken bu uygulamalarla yeniden değerlendirilen çoğu iş pozisyonundan beklenen beceri setleri de hızla değişiyor. Gelinen noktada bu uygulamalar insanın eksikliklerini tamamlayacak şekilde kullanılmadığında işgücü piyasasında insan-makine oranı giderek makine lehine bükülüyor. Bu da beraberinde tüm dünyada istihdamla ile ilgili kaygıları sürekli artırıyor.
Hal böyleyken yapay zekâ uygulamalarının işgücü piyasalarına etkileri ile ilgili araştırmaların sayısı da artmaya başladı. Ancak buradaki en büyük zorluk, yapay zekâ teknolojilerindeki gelişme çok hızlı ve kapsamlı olduğu için bu soruya net yanıtlar vermek oldukça zordur. Bu nedenle çalışmaların bulguları hızla eskiyebilmektedir. Bununla birlikte bu kapsamda yapılan çalışmalar giderek artmaktadır. Başlangıçta daha genel değerlendirmeler yapılırken giderek sektör sektör etki analizleri yapılmaya başlandı. Bu kapsamda yapılan yeni bir çalışma yapay zekânın esnek, görev odaklı ve uzaktan yürütülen işlerle karakterize edilen çevrim içi emek piyasasındaki serbest çalışanlara etkisini değerlendiriyor (Özge Demirci, Jonas Hannane, Xinrong Zhu, Who Is AI Replacing? The Impact of Generative AI on Online Freelancing Platforms, CESifo Working Paper No. 11276). Yapay zekânın çevrim içi emek piyasasına etkilerini analiz etmek için makalenin yazarları Temmuz 2021 ile Temmuz 2023 arasındaki dönemi kapsayan, önde gelen küresel bir çevrim içi serbest çalışma platformundan elde edilen 1 milyon 388 bin 711 iş ilanına ait verileri analiz ettiler.
Diğer taraftan iş ilanlarını veri ve ofis yönetimi, yazarlık ve mühendislik gibi farklı kümelere ayırdılar ve yakın zamanda oluşturulan Yapay Zekâ Mesleki Maruziyet Endeksi'ne (AI Occupational Exposure Index – AIOE) dayanarak, bu iş kümelerinin yapay zekâ araçlarına karşı maruziyet düzeylerini belirlediler. Bu düzeylere göre söz konusu kümeleri üçe ayırdılar: manuel yoğunluklu işler (örneğin veri ve ofis yönetimi, video hizmetleri, ses hizmetleri), otomasyona yatkın işler (örneğin yazarlık, yazılım, uygulama ve web geliştirme, mühendislik) ve görsel üretime dayalı işler (örneğin grafik tasarım ve 3D modelleme). Yazarların da ifade ettikleri gibi örneğin manuel yoğunluklu işlerin AIOE değerinin otomasyona yatkın işlere kıyasla belirgin şekilde daha düşük olması onların üretken yapay zekâ uygulamalarına daha az maruz kaldığını göstermektedir.
Makalenin yazarları ilk olarak ChatGPT’nin piyasaya sürülmesinin çevrim içi emek piyasasına etkilerini incelediler. Elde ettikleri bulgular ChatGPT’nin erişilebilir olmasından sonraki sekiz ay içinde otomasyona yatkın iş ilanlarının sayısının manuel yoğunluklu işlere kıyasla %20,86 daha fazla azaldığını gösterdi. Bu bulgunun detaylarına daha yakından bakıldığında bu etkinin maruziyet düzeyine göre farklılaştığı, örneğin yazı yazma işlerine yönelik talepte %30,37 ile en büyük düşüşün yaşandığı; bunu yazılım, web/uygulama geliştirme (%20,62) ve mühendisliğin (%10,42) takip ettiği görülmektedir. Daha ilginci, yazarların bu etkinin ötesinde kalan otomasyona yatkın işlerin daha karmaşık hale geldiğini ve daha yüksek ücret sunduğunu gözlemlemeleridir. Dolayısıyla, üretken yapay zekâ uygulamaları bir taraftan çevrim içi emek piyasasında üretken yapay zekâ uygulamalarına maruziyeti yüksek olan yani bu uygulamalar tarafından yapılan işlerin devralınma olasılığı yüksek iş pozisyonlarına yönelik talebi ciddi oranda düşürmektedir. Diğer taraftan ise, geriye kalan işlerin karmaşıklığını artırmakta, dolayısıyla bu karmaşık görevleri yerine getirebilecek beceri beklentisi yükseldiği için bu işlerdeki ücretleri de yükseltmektedir. Ancak bu işlerle ilgili bilinmesi gereken, bu iş pozisyonlarının bu becerilere sahip az sayıda çalışan tarafından doldurulabilme olasılığıdır. Dolayısıyla, bu alanlarda çalışan çoğu çalışan işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıyadır.
Yazarlar ayrıca Midjourney, Stable Diffusion ve DALL-E 2 gibi görsel içerik üretimine yönelik üretken yapay zekâ uygulamalarının çevrim içi emek piyasasında görsel oluşturma ve grafik tasarım ile ilgili işlere olan talep üzerindeki etkilerini incelediler. Elde ettikleri bulgular grafik tasarım (%18,49) ve 3D modelleme (%15,57) alanlarındaki iş ilanlarının sayısında manuel yoğunluklu işlere kıyasla toplamda %17,01 oranında bir düşüş yaşandığına işaret etmektedir.
Yazarlar yukarda değindiğimiz bulguları elde ederken bu bulguların bir sağlamasını yapmak üzere araştırmalarına Google Trends Arama Hacmi Endekslerini (Google SVI) analizlerine dâhil ederek “ChatGPT” ile söz konusu iş kümelerine yönelik aramaların düzeylerini araştırdılar. Böylece, arama seviyesine göre hangi görevlerde ChatGPT’nin ikame edilebilirliğine yönelik ilgi ve farkındalığın daha yüksek olduğunu dolaylı bir gösterge üzerinden anlamaya çalıştılar. Yazarların bu kapsamda elde ettikleri bulgu ChatGPT’nin piyasaya sürülmesinden sonra, yazarlık, mühendislik, yazılım ve web geliştirme gibi alanlara ilişkin Google SVI değerlerinde diğer iş türlerine kıyasla belirgin bir artışa işaret etmektedir. Dolayısıyla, yazarların da vurguladıkları gibi çevrim içi emek piyasasında yapay zekâ araçlarının ikame edici potansiyeline dair farkındalığın veya ilginin daha yüksek olduğu iş kümelerine yönelik talepte daha büyük bir düşüş yaşanmaktadır.
Özetle, yapay zekâ uygulamaları yaşamın tüm alanlarında görevleri hızla yeniden yapılandırmaya zorlamakta, kendi üzerine alabileceği görevleri hızla alırken geriye kalan işleri de özellikle düşük ve orta becerili çalışanlar açısından yapılamayacak şekilde karmaşıklaştırarak beceri seviyesini yükseltmektedir. Dolayısıyla, ağırlıklı olarak düşük ve orta becerili çalışanları içeren orta sınıflar tüm ülkelerde is pozisyonlarını kaybetme veya daha düşük becerili ve daha düşük ücretli işlerde çalışmaya zorlanmaktadır. Bu süreç, önlem alınmadığında uzun zamandan beri sürekli mevzi kaybeden orta sınıfları çok daha kötü durumlara savuracaktır. Yapay zekâdan beklenen önemli miktardaki ilave ekonomik getiri ise çok az sayıda şirket, ülke ve insanda kümelenecek ve ülkeler geçmişe kıyasla çok daha ciddi sosyoekonomik eşitsizliklerle ve bunların siyasi yansımaları ile yüzleşmek zorunda kalacaktır. Kısaca, yapay zekânın tıpkı yukarda değindiğimiz çevrim içi emek piyasasına etkilerinde örneklediğimiz genel işgücü piyasasına etkileri dalga dalga yayılmaktadır. Bu dalgaya karşı nispeten daha adil kaynak dağılımına imkân verecek ve insanları bu dalganın olumsuz etkilerine karşı tamamlayacak ve tahkim edecek önlemler acilen alınmalıdır.