Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu

sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Elimde telefon, navigasyonla altın arar gibi aradım buldum Galata Evi’ni. Meğerse gerçekten altın bulmuşum...

Galata’nın Don Kişotları

İstanbul’da hep aynı yerlere gitmekten sıkıldım” diye söyleniyoruz ya, sıkılmamızın esas sebebi Bermuda şeytan üçgeni gibi aynı üçgenin köşeleri arasında hamster gibi dolanıp durmamız. Oysa ki rotamızı bir değiştirebilsek güzel İstanbul’umuzda keşfedecek o kadar çok yer var ki...

Toplama kampından Türkiye’ye

Geçtiğimiz hafta Galata’da bir yemeğe davetliydim. Yön duygum sıfır olduğundan elimde telefon, Galata’nın daracık ara sokaklarında navigasyonla altın arar gibi aradım buldum Galata Evi’ni. Meğerse gerçekten altın bulmuşum. Zili çaldım, kibar bir İstanbul beyefendisi açtı kapıyı. Tam o sırada duvardaki eski guguklu saatin kuşu kafasını yuvasından çıkarıp sekiz kere öttü. Üst kata beyefendiyle beraber çıktık. Sağ tarafımda dar sokağın Arnavut kaldırımlarına bakan küçük masalar, sol tarafımda siyah piyanonun başında Rusça şarkılar söyleyen bir İstanbul hanımefendisi... Tamamdı işte. Bambaşka bir boyuta ışınlanmıştım bile!

Haberin Devamı

Bu tarihi bina, 1904’te Büyük Britanya sivil hapishanesi olarak kullanılmış. 1919’da İngiliz Karakolu’na dönüşmüş, 1923’ten itibaren de konut olarak hayatına devam etmiş ve 1991’de Nadire-Mete Göktuğ çifti sahiplenmiş burayı. Sekiz yıl boyunca Galata Derneği’nin etkinliklerini düzenlemiş Mete Bey. Hatta isimleri Galata’nın Don Kişotları’na çıkmış. ‘99’da da Gürcü, Tatar ve Rus mutfağını deneyimleyebileceğiniz Galata Evi’ni açmışlar. Her sıra dışı güzelliğin olduğu gibi, Galata Evi’nin sahiplerinin de enteresan bir hikayesi varmış.
Etli Gürcü mantısı Hingali’nin ardından peynirli Rus mantısı Vareniki’yi bir güzel mideye indirdikten sonra Kuş Sütü isimli üstü bezeli Gürcü pastasına geçmeden önce masadan izin istedim ve piyanonun başındaki Nadire Hanım’ın yanına usulca iliştim. Önündeki nota defterini okudum, “Moskova Şarkısı” isimli bir şarkıyı çalmakta ve Rusça olarak söylemekteydi. Şarkı bitti ve Nadire Hanım’ı yakından tanımak için sorularımı sormaya başladım.

Haberin Devamı

Kırım Tatarı olan Nadire Hanım, ikinci Dünya Savaşı sırasında Avusturya’da bir göçmen kampında doğmuş. Sonra annesi, babası ve kardeşi, sadece dördü Türkiye’ye gelmiş. Dokuz yaşında klasik piyano eğitimine başlamış, Alman Lisesi’nde okumuş, mimar olmuş. Tatarca, Almanca ve İngilizce konuşuyor. Rusça’yı ise annesinden kulak dolgunluğuyla biliyor. Eşiyle birlikte Galata Evi’ni açmaya karar verdiklerinde mutfağa bizzat girip menüyü kendi oluşturuyor. Nadire Hanım ve Mete Bey, sizleri tanıdığım için çok mutluyum. İyi ki varsınız.

Galata’nın Don Kişotları
Instagram kahyası

Şimdi farz edin ki tatile, uzuuun zamandır gitmeyi planladığınız o muhteşem otele geldiniz. Deniz, güneş, kum, üzerinde Sunday ya da Monday yazan mayonuz, elinizde kafası kesilmiş gerçek bir ananas, içinde bir pipet, uzanmışsınız şezlonga... İhtiyacınız olan tek şey ise şöyle mükemmel bir Instagram karesi. Fakat o da ne? Sevdiceğiniz Emir baymış fotoğrafınızı çekmekten “Yettin ya Bengisu!” diye isyanlarda. Peki kim çekecek Instagram fotonuzu? Üzülmeyiniz, Instagram Butler yani Instagram Kahyası emrinize amade efendim. Maldivler’de konuşlanan Conrad Otel, misafirlerine bu hizmeti vermeye başlamış. “Zamana ayak uydurmak” diye ben buna derim. Oteli ve ekibi en içten duygularımla tebrik ediyorum. Ve Bengisu, artık Emir’e ihtiyacın yok tatlım.