ENBE ORKESTRASI MI HAKLI GEZİ PARKI MI?

24 Haziran 2013

Enbe Orkestrası, Akdeniz Oyunları’nın açılışında çaldı. Bizim gazetenin magazin servisinin haberine göre Behzat Gerçeker, sahneye kolunda Çarşı dövmesiyle çıkan Berkay Özideş’e fena halde kızmış. Hatta iş kavgaya varmış. Gerçeker, bu konuda daha sonra bir açıklama yapacağını söylemiş. Açıklaması şu: “Üç aydır bu gecenin müzikleri için uğraşıyordum. Ben müziğimi yaptım, siyasetle ilgilenmiyorum...”
Behzat Gerçeker’i tanırım. Hatta orkestrasıyla canlı yayında çalmışlığım da var. Yaptığı iş önemli. ‘Büyük orkestra’ geleneğini devam ettiren ender isimlerden biri. Maliyetli bir iş ayrıca. Sorumluluk yüksek.

İş kaygısı
Behzat Gerçeker, söyledikleri ve söyleyeceklerinin tek kaygısı var; “Bundan sonra ya bizi çizerlerse, iş bulamazsak...” Bu kaygı, şu garip lafları da beraberinde getiriyor; “Ben müzikle uğraşırım, siyaset yapmam.” Bunun mesajı şu; “Eyvah bize iş vermezler.” “Olsun varsın, şanın yürüsün” demek öyle kolay değil bu ülkede. Mesela bir emirle “Enbe Orkestrası’na iş vermeyeceksiniz” diyenler olmaz mı? O zaman, o koca orkestra ne yapacak?

Behzat Gerçeker’in anlamadığı

Yazının Devamı

AYRILDIĞI KANALA ANCHORMAN OLDU

23 Haziran 2013

Erhan Çelik, Show TV’nin yeni anchorman’i ve haber müdürü. Kanalla eskiye dayanan bir ‘keyifsiz’ anısı var. 1996 yılında Reha Muhtar’ın döneminde Show TV’de çalışıyordu Çelik. Bir haber yüzünden (burada tarafların farklı yorumları olacağı için ben sadece özneyi veriyorum) patronu (yani Reha Muhtar) tarafından istenmeyen adam ilan edildi. Show TV’den ayrıldı ya da çıkartıldı...
Tam 17 yıl sonra ayrıldığı kanala döndü. Bir zamanlar terse düştüğü haber dairesi başkanı ve kanalın o zaman ki anchorman’i Reha Muhtar’ın koltuğunda. 17 yıl önce ne Reha Muhtar ne de Erhan Çelik’in kendisi bunların olacağını bilebilir miydi? “Hayat tesadüflerle doludur” klişenin ne kadar da içi dolu olduğunu anlatan bir örnek.

AYKIRI YAYINLAR BUNLAR!

2001 yılında İtalya’da yapılan G8 zirvesini protesto eylemlerinde polisin uyguladığı şiddetin anlatıldığı bir İtalyan filmi; ‘Diaz; Don’t Clean Uy This Blood’. İtalya’da Bolzaneto kışlasında ve Diaz isimli okulda bulunan eylemcilere bir gece ansızın yapılan baskın sonrası yaşananların filmi.
2012 İtalya-Fransa-Romanya ortak yapımı.
Yönetmen Daniel Vicari. Mesela bu filmi bir kanalımız yayınlayabilir mi? Ya da paralı sinema

Yazının Devamı

HANGİ HÜRREM DAHA ÇOK HABER OLACAK?

21 Haziran 2013

‘Muhteşem Yüzyıl’ sezon finalini yaptı. Komplo teorim; zaten Meryem Uzerli’nin işi bitecekti. Eh epey yoruldu kendisi. Çok da iyi para kazandı. Bu işin kaybedeni olmadı bence. Bu vesileyle ‘Hürrem Sultan’ın yaşlanmış halini daha ‘gerçekçi’ oynayacak Vahide Gördüm seçimi, öyle ‘Çok da zorda kaldık. Ne yapalım’ durumunu yaratmadı. Bu vesileyle bir küçük ‘iletişim’ araştırmasını sizlerle paylaşayım dedim:

Geçen 2.5 yıldaki sayı
Meryem Uzerli’nin 2011 yılında 571 adet haberi çıkmış. Bu sayı 2012 yılında 1206 ve 2013’te 1.074 (bugüne kadar). Toplam 2 bin 851 haber.

Vahide Gördüm nasıl başladı?
Olayın gündeme geldiği 29 Mayıs tarihinden bu yana Vahide Gördüm’ün ‘Hürrem Sultan’ rolüyle ilgili 82 haber yer aldı. Peki Vahide Gördüm, Meryem’i geçer mi? Önümüzdeki yıl final olacak. Yani bir yıl hesaplandığında 2012 yılının rakamına ulaşacağını zannetmiyorum. (Not: Bu bilgiler İnterpress Medya Takip Merkezi’nden alınmıştır)

Yazının Devamı

SHOW TV’NİN YENİ ANCHOR’ı NE YAPAR?

20 Haziran 2013

Malum Show TV’nin ‘yeni patronu’nun kanalda ilk müdaheleyi haberlere yaptığı söylendi. Bir süre önce Habertürk kanalına transfer edilen Erhan Çelik, Ali Kırca’nın yerine ‘anchorman’ oldu. Erhan Çelik, bence ‘görevini yapan ama yıldız olmayan’ futbolculara benziyor.
Çıtayı yükseltme çabası belki Habertürk’e transferinde gerçekleşebilirdi. ‘Basın Kulübü’nü yaptı. Bu programla ilgili edindiğim intiba, bir nevi ‘TRT Haber’in özel şekli gibiydi. Sadullah Ergin, Beşir Atalay, Kadir Topbaş, Melih Gökçek’le bir nevi ‘iktidarda olanların resmi geçidi’ yapıldı. Hani öyle bir konuk çıkarıp, gündemi şöyle bir salladı mı?
Yanılsama bile olsa bu havayı verecek hal yok Erhan Çelik’te. Görünüm itibarıyla güven veren ses tonu ve konuşmasıyla doyuran ama alıp götüren bir ekran yüzü değil.

Show TV Ana Haber, listeye 66. sıradan girdi
Gelelim Erhan Çelik’ in Show TV’deki karnesine... 14 Haziran’da ilk haber bültenini sunduğunda ‘total’de 66. sıradan girmiş izlenme oranı listesine. Bir sonraki gün 51. sıraya, daha sonraki gün 36. sıraya yerleşmiş. Ali Kırca bıraktığında 30’lar civarındaydı. Erhan Çelik daha yükseltir mi? Zannetmiyorum.
Çok izlenen kanal haber

Yazının Devamı

İDO YAYINLAYACAĞI TV KANALLARINI NASIL BELİRLİYOR?

19 Haziran 2013

Deniz otobüslerinde televizyon yayınları hep tartışma konusu olmuştur. Ben de burada birden fazla kez bu konuya değindim. En son Bandırma’ya yaptığım yolculuk sırasında yaşadıklarımı anlatırken (‘Survivor İDO’ yazısı) televizyon yayınlarına tekrar değindim. Ama galiba bu konuda patlama noktası, pazar akşamı yaşananlar oldu.
İDO’nun Bandırma seferinde TRT Haber’de Başbakan’ın konuşmasının naklen yayınlanması sırasında yaşananlar. Halk TV’ye bağlanan ve olayı yaşamış olan SONAR Araştırma Şirketi Genel Müdürü Ömer Kurt, gemide “Dinlemek istemiyoruz” seslerinin yükseldiğini ve sonunda NTV Spor kanalına geçildiğini anlattı.
Tesadüf, bugünlerde yazımla ilgili İDO’nun açıklaması geldi. Bu arada bilgilendirdikleri için teşekkür ederim. Açıklamada İDO’nun televizyon seçimi şöyle dile getiriliyor:

“Seyir halinde, uydu bağlantısı kaybolmayan kanal tercih edilir”
“İDO’nun deniz otobüsü ve hızlı feribotlarındaki TV yayınıyla ilgili olarak hiçbir kanalla anlaşması bulunmamaktadır. Birkaç köşe yazısında haber ve yorumlarda değişik televizyon kanallarının isimleri verilerek, İDO’nun neden bu kanalları tercih ettiği sorulmaktadır. Bir yayın organında

Yazının Devamı

TAKSİM’DEN ÖNCE TAKSİM’DEN SONRA

18 Haziran 2013

Gezi Parkı eylemlerinin ilk günü CNN?Türk’ün belgeselini yayınladığı ‘Penguen’, bu sürecin simgelerinden biri oldu. Halk TV, Başbakan Erdoğan’ın yurt dışından dönüşünde havaalanındaki karşılama yerine penguen verdi (altta).

Tüm yurda yayılan Gezi Parkı eylemlerinden önce ve sonra haber kanalları eleştirilerin ortasında kaldı. Peki bundan sonra ne olacak? Ne değişecek? Ya da ne değişmeyecek?

* Şu dönem içinde izlediğim haber kanallarının fotoğrafı; onların nezninde hiçbir şey değişmeyecek. Aynı isimler, aynı kanallarda ekrana çıkacak.
* “Hangi kanaldan izlemeliyim?” sorusunun yanıtı, bundan sonra daha net olacak. Kumanda bu konuda daha ‘radikal’ olacak. “Bunlar ne anlatıyor?” diye soran kitle, bundan böyle “Duymak istemiyorum” diyecek.

Yazının Devamı

POL POT ZULMÜNÜ YAYINLADILAR

17 Haziran 2013

Ne kadar saklansa ne kadar gizlense, bir yerlerde anlatanlar, haber verenler var. Turuncu devrim hikayeleri anlatanlar var... Bir rengi var tabii ki, olanların hatırlarda kalacak bir rengi; duman, gaz, zulüm. Provokatörlere inanmayın, her görüntüye aldanmayın... İnanacak o kadar çok görüntü izledik ki, onlar yetti, hem de fazlasıyla!

CAN’IN FERYADI
Her şeyin başladığı an, Can Dündar’ın duyduğum sesi oldu; Bir gazeteci ama önce bir babanın ferya-dıydı. Can, sakin konuşan, her daim sükunetini koruyan biridir. “Ben de tomanın altına yatacağım” feryadını duyduğumda, “Oralarda, Divan Oteli’nin girişinde çok kötü şeyler oluyor” dediğinde ve “Lütfen” diye yalvardığında, gece yeni başlıyordu.

GECENİN EN ANLAMLI YAYINI!
Bir başka açıdan penguen hali denebilir. SKYTURK360 kanalında ‘Muhabir’ belgeselinde yayınladı. ‘Pol Pot Zulmünün Ardından’ başlığı dikkatimi çekti. Kamboçya üzerine bir belgeseldi. Tam bu gece yayınlanması bir tesadüf müydü? Zulmün bizatihi kendisi bu topraklarda o saat diliminde yaşanıyordu. Ama sanırım bu illüzyon birden kayboldu bende: Ne zaman? ‘Hayat Batuhan’la Güzel’ yayınlanmaya başlayınca... Burada hemen altını çizeyim, kesinlikle

Yazının Devamı

İRAN TV’LERİNDE AMERİKAN FİLMLERİ İTİNAYLA GİYDİRİLİYOR

16 Haziran 2013

İran televizyonunda yayınlanan Hollywood filmleri iki aşamalı sansür yiyor: Kesiliyor ve giydiriliyor. Le Monde gazetesi bir döküm yapmış giydirilen filmlerden. ‘Ahlaka aykırı’ olanlar kesiliyor. Konu bütünlüğünü fazlasıyla bozmaması için ikinci yol, ‘giydirilmesi’ gerekenler giydiriliyor ve film ‘kesilmeden’ devam ediyor. Bilgisayar marifetiyle yapılan ‘ameliyat’, eğer görüntü büyütüldüğünde bile tenin bir yeri görünüyorsa devreye giriyormuş. İşte birkaç örnek:

JAMES BOND’UN SEVGİLİSİNE ANGORA KAZAK!

Serinin 21’inci filmi ‘Quantum Of Solace’, Olga Kurylenko’ya omuzları görülmesin diye bir angora kazak giydirilerek gösterildi. (Not: 2/10)

CAMERON’A KIRMIZI, SHARON’A SİYAH

1994 yılı yapımı ‘The Mask’ filminde Cameron Diaz’a hani nasıl denir ‘giydirildiği kabak gibi belli’ olan kırmızı bir bluz giydirmişler. Saç rengi sarı diye de sansürcü estetik bir anlayış sergilenmiş renk seçiminde. Aynı şeklide Sharon Stone ‘Total Recall’ filminde siyah bir tişörtle kapatılmış. (7/10)/(8/10)

Yazının Devamı