Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Devlet diyor ki: 'Deprem sonrası yapılan eleştiriler insafsız, elimizden geleni yaptık, yapıyoruz...'
       Bir an için diyelim ki: Doğru!. Ama biz deprem öncesini de biliyoruz. Örneğin, Bağ - Kur rezaleti, SSK kuyrukları... Şikayet gelmediği gün yok. Örnek olarak, okurumuz Gülseren Şenay'ın faksını aktarıyorum:
       "Bağ - Kur'lu bir arkadaş katarakt ameliyatı olmak için anlaşmalı Haseki Hastanesi'ne gitti. Kendisinden 1600 dolar istenmiş. Bunun üzerine Bağ - Kur Bölge Müdürlüğü'ne başvurdu. Orada da ameliyat giderlerinin 1.5 milyarı bulacağı söylenmiş. Ancak, Bağ - Kur'un önceden ödeme yapamayacağı, emanet para bularak tedavi olması önerilmiş. Ardından da 'daha sonra paranı alırsın' denilmiş."
       Ne zaman? En azından 5 - 6 ay sonra. Devletten para almak kolay mı? Yahu insaf. Bu devirde kim kime borç verir. Haydi verdi diyelim? Ya faiz diye diretirse. Bağ - Kur'lu bu vatandaşın eline geçen aylık ücret 50 milyon 650 bin lira. Vatandaş bu miktarla o paraları nasıl ödeyecek? O nedenle gelin önce bunları çözün ki; vatandaş da, biz de inanalım...

Yanlış teşhis

Doktorlar Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un son icraatı vardiyalı çalışma sistemi için yanlış teşhis diyor. Kararı akılcı olmaktan uzak bulan İstanbul Tabip Odası şu sorulara yanıt arıyor:
       "Sağlık Bakanı'nın gerekçe olarak gösterdiği konularla ilgili araştırması olup olmadığı merak konusudur. İstanbul'daki kamu hastanelerinden dışarıya MR ve tomografi için sevk edilen hasta sayısı ve nedenleri araştırılmış mıdır? Haydarpaşa Numune Hastanesi gibi büyük bir merkezde bile tomografi cihazı olmadığını, MR tetkiklerinin biri hariç eğitim hastanesinde yapılmadığını, dolayısıyla üç değil, beş vardiya uygulansa da sevklerin önüne geçilemeyeceğini Sayın Bakan biliyor mu? Polikliniklerde görülen kuyruklar ve yorulmalar üzerine bilimsel bir araştırma var mı? Hastalar hangi aşamada yoruluyor? İlk muayene için sıra beklerken mi? Ücret veya resmi evrak işlemlerini yaparken mi? İstenen tetkikler için dolaşırken mi? Geç saatte muayene olabilmek çalışan nüfus için bir avantaj, ancak istenen laboratuvar tetkikleri de aynı zamanda yapılacak mıdır?"

Potansiyel canavarlar

       Emniyet Genel Müdürlüğü'nün trafik kazalarına karşı şoförlük testi projesinden söz etmiştim. Ulaştırma Bakanlığı'nın da bu konuda bir hazırlığı varmış. Hedef, şoför olabilecekleri saptamak.
       Dün Sürücü Değerlendirme Rehabilitasyon ve Araştırma Merkezi sorumlusu trafik psikoloğu Yeşim Yasak aradı. Öncelikle ülke genelinde ehliyetine el konulan 115 bin sürücünün psiko - teknik değerlendirmeden geçmesi gerektiğini söyledi. Kim bunlar?
       100 ceza puanını iki kez dolduranlar, alkollü olarak üç kez yakalananlar ve bir yıl içinde hız limitini beş kez aşanlar. Yani potansiyel trafik canavarları... Sonuca göre; bu kişiler ya ehliyetlerine kavuşacaklar ya da sürücü belgeleri iptal olacak.
       Bu arada, bazı firmaların isteği üzerine bugüne kadar 600 otobüs şoförü testten geçirilmiş. Şimdi sıkı durun; sonuç şu:
       "Yüzde 60'ı beceri ve güven açısından yeterli, yüzde 40'ı riskli..."
       Maalesef, bunlara karşı yaptırım söz konusu değil. Çünkü yasalar el vermiyor.

Bu sese kulak ver

       . Kablolu TV yayınlarını iki gündür izleyemeyince yetkililere nedenini sorduk. Aldığımız yanıt, 'Bölgede kaçak kullanım var, onları araştırıyoruz. Siz de yardımcı olun ki; kısa sürede bulalım' oldu. Yani bize muhbirlik önerdiler. Bu nasıl mantık? İstanbul - Kurtuluş sakinleri




Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr