Tunca BENGİN
Hacıbaba'nın lahmacunları
Alaattin Çakıcı'nın midesine oturdu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Ali Suat Ertosun, ünlü babanın cezalandırılması için talimat verdi. Kartal Cezaevi yönetimi de hücre hapsi isteğiyle yargılandığı Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne başvurdu. Ama gerekçe
lahmacun değil; daha önce odasında bulunan
cep telefonu. Çakıcı, hakimin belirleyeceği sürede (en fazla 15 gün), havalandırmaya çıkamayacak, kimseyle görüştürülmeyecek.
Flamingo Yolu, olarak nitelendirilen Kartal Cezaevi, gündemden düşmüyor. Çakıcı, Erol Evcil, Nuri Ergin (Nuriş) ve adamları, Ayvaz Korkmaz, Adnan Oktar (Adnan Hoca), Banker Bako, Satanistler ve de İBDA - C'nin sözde kumandanı Salih Erdiş; kimi ararsan burada. Sözde en güvenlikli cezaevlerinden biri. Ancak; koğuşlarda cep telefonları, dolar - marklar çıkıyor. Açık görüşte jiletler havada uçuşuyor. Malumunuz, 'her gün tehdit edilmekten bıktım' diyen cezaevi savcısı yeni değiştirildi. Son bomba ise
Çakıcı'nın lahmacun (yönetim yalanlıyor) muhabbetiydi.
Geçen çarşamba Kartal Cezaevi'ni ziyaret eden Ertosun'un talimatıyla, Çakıcı'dan savunma istendi. Ancak ünlü baba cep telefonunu getireni ele vermedi. Bir cezaevi yetkilisi, 'Bu tip adamlar hiç itiraz etmezler. (Getirdim, fırsat bulursam bir daha getiririm) derler. O nedenle soruşturmasını biz yapıyoruz. Kabahat bizde, içeri telefon giriyorsa bir yerde aksama var' diyor.
Çakıcı'nın disiplin suçu işlediğini belirten Ertosun ise 'Ceza verilmesi gerekir. Aksi halde vermeyenler suçlu duruma düşer. O zaman gereğini yaparım. Bu kadar basit' şeklinde konuşuyor. Genel Müdür resmi yazının da önünde durduğunu söylüyor.
Nuriş kurtardı
Bu arada hücre hapsi disiplin suçlarına karşı sıkça başvurulan bir yöntem. Yani Kartal'da ilk değil. Daha önce İBDA - C'lilere (cezaları Metris'ten kalmaydı) uygulanmıştı. Ertosun, yine odasında cep telefonu bulunan Karagümrük Çetesi'nin lideri
Nuri Ergin (Nuriş) ile açık görüşte satanistleri jiletleyen
Barış Çiftçi'nin cezalandırılması için de talimat verdiğini söylüyor. Mahkeme
Barış Çiftçi hakkında 5 gün hücre hapsine karar vermiş ve uygulanmış.
Nuriş ise yırtmış. Onun yerine birlikte kaldığı yeğeni
Ömür Milkayar 5 gün ceza almış. Yönetim, telefonun Milkayar'ın üstünden çıktığını belirtiyor.
Gelelim; hücre hapsinin nasıl bir şey olduğuna... Ertosun, şöyle konuşuyor:
"Tutuklu ya da mahkumun geceli - gündüzlü her türlü ihtilattan (görüşme - konuşmadan men) önlenecek şekilde yalnız olarak hücreye konulmasıdır. Avukatı hariç (o da belli kurallar içinde) kimseyle görüştürülmez. Havalandırmaya çıkamaz. Bu ceza bir kerede 15 günü geçemez. Mahkumlar hakkında cezaevi yönetimi, tutuklular hakkında ise yargılandığı mahkemenin kararıyla uygulanır. Eskiden sadece ekmek ve su verilerek katıksız hücre hapsi de vardı. Ama kaldırıldı. Ziyaretçi ve mektup yasağı uygulamaları da var."
Gardiyanlar tayin sırasında
Sırada ünlü konukların odalarından çıkan yüklü miktardaki dolar ve liralar var. Bu durum yeni önlemleri gündeme getirmiş. Bir yetkili şunları söylüyor:
"Konukların tümü gömü (hazine) gibi. Kural gereği her tutuklu ya da mahkuma haftada en fazla 20 milyon lira veriyoruz. Daha önce avukatlar aranmıyordu. Görüş mahallinde de alış - verişi önleyici bir şey yoktu. Maalesef müvekkiliyle bütünleşen bazı avukatlar para getiriyordu. Metal cisim olmadığı içinde gözden kaçıyordu. Bundan sonra zor. Çünkü avukatlar üzerindeki fazla parayı emanete bırakıyor, çıkarken alıyor."
Bunlar iyi de; ya Kartal'dan kaçmak isteyen gardiyanların durumu ne olacak? 145 bin lira maaşlı 207 gardiyanın 150'si memleketine gitmek istiyormuş. 250 milyon lira maaşlı müdürler isyan ediyormuş. Kimi korkudan, kimi hayat pahalılığından. Bir yanda trilyonluk ünlü konuklar, diğer yanda geçim derdindeki memurlar. Gel de böyle bir ortamda düzen sağla...
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
