
Dünya Filistin dedi. Bu zaten tarihi bir gerçeklik ama şuurunu yitirmiş katil Netanyahu hala meydan okumaya devam ediyor. Diyor ki:
Filistin Devleti kurulmayacak; bu gerçekleşmeyecek. Hele ben bir Amerika’ya gidip Trump ile görüşeyim döndüğümde ne yapacağımı görürsünüz...
Kafasındaki şeytanlıklar belli... ABD’de neler olacağı da... Gidecek ABD’ye BM Genel Kurulu’nda boş sandalyelere konuşacak yine… Geçen seneki BM Genel Kurulu’nda Netanyahu, kürsüye çıkarken protesto için çok sayıda ülkenin temsilcisi salonu terk etmiş, bazı ülkelerin delegasyonlarıysa oturuma hiç katılmamıştı... O konuşmasında da Netanyahu, uluslararası hukuka göre; Filistin toprağı olan Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni “İsrail” gibi gösteren skandal bir harita kullanmıştı pervasızca...
Bu sefer protestonun daha da kapsamlı olacağı açık. Kendi delegasyonu ve hamisi ABD ile onun yardakçısı üç- beş ada ülkesi dışında pek kimseler olmayacaktır... Trump ile görüşüp açık çek alırsa da geçen seneki skandal haritayı uygulama, Batı Şeria’yı ilhak çılgınlığı düşecektir hastalıklı kafasına... Bilindiği gibi devlet olmanın üç unsuru “Millet”, “ülke” ve “egemenlik... Bunlardan biri olmadığında tanımanın da anlamı kalmıyor… Gazze’yi Filistinsizleştirip, Batı Şeria’ya çökersem, ortada millet, ülke, toprak falan kalmaz devlet olmayı engellerim niyetinde yani...
Belli ki patolojik vaka, klinik aşamaya gelmiş artık...
★ ★ ★
Aynı durum Gazze’nin tam işgali için vicdansızlık, ahlaksızlıkta sınır tanımayan hastaneleri, BM bayrağı dalgalanan yerleri vuran, gazetecileri hedef alan, çocukları açlıktan ölüme mahkûm eden İsrail ordusu (IDF) izinde geçerli... Şu ana kadar İsrail’in bu savaşı kazandığını gösteren hiçbir emare yok. On binlerce insanı öldürdü, çoluk çocuğu katletti… Ama HAMAS, söylemiyle, düşüncesiyle ben buradayım diyor... Elindeki İsrailli rehinelerin fotoğraflarını daha yeni yayınladılar...Kassam Tugayları, Gazze’de İsrail askerlerini pusuya düşürme ve tank vurma görüntülerini de önceleri birçok kez paylaştı... Dolayısıyla saha gerçekliğiyle Netanyahu’nun söyledikleri örtüşmüyor. Hatta İsrail ordusunda savaşın gerçek yüzüyle karşılaşmadan kaynaklı korku, ruh sağlığı bozuklukları ve intihar vakaları artmış durumda. IDF’nin paylaştığı verilere göre; 2023 yılında 7, 2024’te 21 asker intihar etti. 2025 için resmi rakam açıklanmasa da, şu ana kadar en az 20 asker daha yaşamına son verdi. İsrail çatışmalarda 900 civarı asker kaybı olduğunu söylüyor, ancak gerçekte 2 bine yakın olduğu şeklinde bilgiler var... 30 bin civarında askerin psikolojik tedavi gördüğü de biliniyor... Üstelik bunu da söyleyen kim? Bizzat İsrail Savunma Bakanlığı Rehabilitasyon Daire Başkanlığı... Hazırladıkları rapora göre; savaşın başlangıcından bu yana yaralanan asker sayısı, bedensel engelliler listesine alınan 2 bin asker de dahil olmak üzere, 5 bini aşmış. Bu rakamı “15 bine yaklaştı” diye telaffuz edenler de var.
İsrail’in umut bağladığı yedek personel ise orduya katılmak istemiyor... Eskilerde seferberlik denildiğinde neredeyse yüzde yüzlere vardığı belirtilen katılım oranı şimdi çok düşük seviyelerde. Hem ölmekten hem de bulundukları ülkelerde işlerinden olmaktan korkuyorlar... Netanyahu’nun cinnet hali, şuursuzluğu nedeniyle tüm dünya kamuoylarında İsrail’e, karşı büyük tepki ve öfke var malum...
★ ★ ★
Sonuçta çatışma, savaş dediğin can pazarı... Atıp, tutmaya benzemiyor, ölüm korkusu, kol bacak kopuyor, kolay değil. Daha evvel üstünlükleri vardı, hava kuvvetleri geliyor vuruyordu. Başka insanlar ölüyor, öldürülüyordu ama şimdi kendileri de ölüyorlar. Kassam Tugaylarının büyük direnci karşısında çok fazla zayiat veriyorlar...Bunlarda cephe gerisindeki paniği, korkuyu hepten tetikliyor, ister istemez de ordunun savaş gücünü azaltıyor. Evet silah, mühimmat malzeme çok önemli ama asker ayakta durmazsa hiçbir anlamı yok. En tehlikeli silah kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış insandır zira. O da Filistin halkında fazlasıyla mevcut... Dolayısıyla aynen ABD’lilerin Vietnam’da olduğu gibi İsrail askerinde de Hamas sendromu söz konusu...Yani kanlı elleriyle Netanyahu kendince bir başarı hikayesi yazmak istiyor ama anlamsız bir zorlamayla hedefe kendisini koymuş durumda aslında. Bir yanda katlettiği Filistinli çocuklar, sivillerden oluşan utanç tablosu, diğer yanda da ölümlerine ve engelli hale gelmelerine sebebiyet verdiği kendi askerleri var. Bunların hepsinin hesabı da yarın bir gün mutlaka sorulacaktır kendisinden...