ÂÇevre - doÄŸa tahribatında kendi yaptıklarımız yetmiyormuÅŸ gibi, bir de komÅŸu atıkları çıktı. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'nin tespitlerine göre; Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Rusya'dan gelen yüksek miktarda kükürt dioksit ormanlarımızı öldürüyor. Özellikle de biyolojik çeÅŸitlilik açısından dünyanın sayılı yerlerinden biri olan Kaz DaÄŸları'nı... Bölgede sürekli inceleme yapan Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. DoÄŸan Kantarcı, "1996 - 97'de aldığımız örneklerle 1998 - 99'da alınanlar arasında kirlilikte muazzam artış var" diyor.
     ÂÖzetle durum vahim. Peki tehlike sadece Kaz DaÄŸları için mi? DiÄŸer bölgelerde durum nasıl? Ya İstanbul? DoÄŸalgazla birlikte gerçekten kirlilik azaldı mı?..
Muğla'dan başlayalım
     ÂAynı olayın Bodrum'un daÄŸlık kesiminde de yaÅŸandığına dikkat çeken Kantarcı, devam ediyor:
     Â"Antalya - Fethiye arasındaki BeydaÄŸları'nda da araÅŸtırma yapıyoruz. Daha önceki hafta bölgedeydik. Çığlıkara ormanlarında gaz zararları tespit ettik. Kükürt dioksit buralara kadar ulaşıyor."
Santralların durumu
     Â"Santralların seçim yerleri doÄŸru. Tabii ki, kömüre en yakın mesafede olacak. YataÄŸan Termik Santralı'nı Polonya mal karşılığı yaptı. Teknolojisi fena deÄŸil. İsterseniz bunu yerli de yapabilirsiniz. Esas sorun bacadan çıkan gazı arıtmak. Bu sistemde santral maliyetinin yarısına eÅŸdeÄŸer. Ama kimse üretim düşüklüğü nedeniyle orman gelirlerinden elde edilen kaybın santral fiyatına bedel olduÄŸunu görmüyor."
     ÂKantarcı, Kaz DaÄŸları'nda kurulacak Çan Termik Santralı'nda ilk kez baca arıtması olacağını vurgulayarak, 'Yüzde 95 arıtma olacak. Buna ben de taraftarım, enerji sıkıntımızı biliyoruz' diyor.
Gelelim İstanbul'a
     Â"Yok canım. DoÄŸalgazla belli bir iyileÅŸme oldu ama; ölçümlerde gözden kaçan bir nokta var. Türk Hava Kalitesini Koruma YönetmeliÄŸi'nde kükürt dioksit için uzun vadeli sınır deÄŸer 150 mikrogram metreküp. Bunun anlamı tabiattaki hemen hemen tüm yeÅŸil varlıkların ölümü. Orman aÄŸaçları 100 mikrogram metreküpte yaÅŸayamazlar. O nedenle 50 mikrogram metrekübün üstüne çıkıldığında kirli demektir. Oysa biz diyoruz ki; sınır deÄŸerin altına düştük. Ama 100'ün üzerinde. YönetmeliÄŸe göre temiz ancak..."
DoÄŸu'ya tenis kortu
     ÂOn yıl önce ülke genelindeki lisanslı sporcu (tüm faaliyetlerde) sayısının bir milyon olduÄŸuna dikkat çeken Kurtiç, 'Bugün sayı 176 bine düştü' diyor... İşte olimpiyatlardaki ve gelecekteki baÅŸarısızlıklarımızın nedeni... Sınavdan sınava koÅŸan çocuklarımız yarış atı oluyor ama; spordan sınıfta kalıyor.
     ÂDoÄŸu ve GüneydoÄŸu'da tenisi sevdirmek için çalıştıklarını belirten Kurtiç, tenisin asla sosyete sporu olmadığını savunuyor. Ve ÅŸunları söylüyor:
     Â"Åžanlıurfa'da 4 tenis kortu yapıldı. 290 üyeden 100'ü çocuk. Van'da 4, Gaziantep'te 3 kort yapıldı. Kastamonu'dakilerin yapımı sürüyor. Denizli de tenis kortlarına kavuÅŸtu. Hedef tüm illere yaymak..."
     ÂAlmanya'da 5 - 12 yaÅŸ arasındaki çocukların spor ve kültürel açıdan eÄŸitimine büyük önem verildiÄŸini vurgulayan Kurtiç, bu konuda valilere büyük görevler düştüğünü belirtiyor.
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr