Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Emekli - dul - yetimin, Kızılay ve benzeri vakıf kuruluşlarından sağlık hizmeti görmesini yasaklayan karara tepki büyüyor. Emekli Deniz Kd. Albay Murat Kuşçuoğlu, şöyle diyor:
       "Hükümet, sosyal adaleti ya yanlış anlıyor ya da işine geldiği gibi kullanıyor. Devlet hastanelerinin durumu malum. Nerede atıl kapasite varmış. Yaşlılar saatlerce sıra bekliyor. Kızılay'da bir milyon 750 bin lira olan muayene ücreti özelde 20 - 25 milyon lira. Her şeyi özelleştiriyorlar, bari sağlığı rahat bıraksınlar. İnsan gibi muayene ve tedavi olalım. Kuyruklarda ölmeyelim."


Orman yanar Türk bakar

       Her yıl aynı hikaye... Ormanlar yine cayır cayır yanıyor, bizimkiler seyrediyor. Neymiş efendim; hava sıcakmış, lodos varmış. Mazeret mi bu? Sen önlem alma, sonra da işi Allah'a havale et. Daha nisan başı. Haziran - temmuzda ne olacak?
       Yıllardır uçak - helikopter kavgası sürüyor. Bir dönem geliyor, 'Yangın uçağı alalım' deniliyor. Hatta Yüksek Planlama Kurulu'ndan karar da çıkıyor. Sonra kiralık helikoptere dönülüyor. Ardından yerli yangın uçağı yapımına karar veriliyor. İthal uçaktan yana olanlar 'Suya inip kalkıyor, kolaylıkla dolum yapıyor. Üç yanı denizle çevrili Türkiye için en iyi seçim' diyor. Hayırcılar ise 'Çok pahalı, ölü yatırım. Hem de orman yangınlarında uçak etkin değil' görüşünü savunuyor. Ve bir kısır döngüdür gidiyor. Daha da doğrusu koltuktaki bakana, bürokrata göre; rüzgarın yönü değişiyor.
       Anladık yetimin, dulun parası çarçur edilmesin. Ya yitirdiğimiz ormanlar. Onların hiç mi değeri yok? Ortada ne uçak var ne de helikopter. Bizim yüreğimiz yanıyor, Ankara saçma sapan bahaneler üretiyor. Sanki dalga geçiyor. Ayıptır ayıp; daha geçen yıl başında aynı filmi izlemedik mi? Binlerce hektar orman arazisi kül olurken, yine geciken ihale gündemdeydi. 'Kurtarıcı' diye sunulan helikopterler ancak; yazın ortasına yetişmişti. Hiç ders almadığımız ortada. Ve de hesap sormadığımız.
       Ama yetti artık!.. Devletin bir ülkenin ormanlarını korumaya yönelik kalıcı politikası olmaz mı? Ne alacaksanız alın, ne yapacaksanız yapın. Ya da ormanları hepten yakın...


Sigaraya hayır

       Türkiye yılda 110 milyar tane sigara içiyor. Ve ne acı ki; istatistikler, sigara alışkanlık yaşının düştüğünü gösteriyor. Oysa 4207 sayılı yasa gereği 18 yaşın altındakilere satılması yasak. Hangi bakkalın, bayinin umurunda. Taksim'de taneyle satanlar dahi var.
       Göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Meltem Tor'un, araştırma yaptığı ABD'de sigaraya karşı süren savaşla ilgili görüşlerini aktarmıştık. En çarpıcı olanı da başta Philip Morris olmak üzere sigara üreticilerinin sponsorluğunda yapılan ve gençlere sigaranın zararlarını anlatan TV reklamlarıydı. Firma yetkilileri, Amerikan gençliğini sigaradan uzak tutmak için 1999'da 100 milyon dolarlık harcama yaptıklarını söylüyor.
       Aynı Philip Morris şimdi de Türk gençliğinin sigaradan uzak tutulmasını sağlamaya yönelik bir çalışma içinde. Önümüzdeki 3 yıl içinde uygulanacak projenin adı; Güç Bende...
      
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle süren programın amacı; özentiyle başlayan tiryakiliğin önüne geçmek. Buna yönelik İstanbul'daki bir dizi okulda pilot uygulama başlatılacak. Boğaziçi Üniversitesi tarafından eğitilen öğretmenler, öğrencilere dersten çok söyleşi ortamında yaklaşacak. Ve sigaranın 'erkeklik, büyüklük' göstergesi olmadığını anlatacak. Zararlarını vurgulayacak.
       Her yıl alınan veriler, uygulama yapılmayan okullardaki istatistiklerle (sigara içenler - içmeyenler) karşılaştırılacak. Ardından diğer bölgelerde hayata geçirilecek.




Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr